Kıskaç

Eğer insan hayatları ciddi olarak tehlike içindeyse susmak ve seyretmek olan biteni sineye çekmek ya da kabul etmek demektir.

 

Laf değil şu an çok ciddi bir geçitten geçmeye çalışıyor Türkiye.

 

Ülkemizin en uzun sınırında yaşananları kıyamet olarak benzetmek abartı olabilir mi?

 

Neden ölümleri bu kadar kanıksar olduk?

 

Sınır komşularımızla yaratılan kan davasının yollarının tümü yok edici bir savaşa doğru açılmıyor mu?

 

Savaşın kanlı yüzünün minik örnekleri sokaklarımızda yaşanırken hala:

 

“Bize bir şey olmaz!” Aymazlığıyla nasıl soğukkanlılığımızı koruyabiliriz ki?

 

Müthiş Ortadoğu senaryosunda Türkiye’nin öncü güç olarak seçilmesi rastlantı mı?

 

Dâhilimizde ve sınır ötesinde güven kaybeden bir ülke olmak adına niye bu kadar basiretsiz davranıyoruz?

 

Şiddetin ön planda olduğu bir sürecin ekonomik sarsıntılara doğru hızla nasıl yaklaştığını neden göremiyoruz?

 

Yoksa bu yaşananlar yarın ortaya çıkacak ekonomik depremlerin bahanesi olarak mı gösterilecek?

 

Kıskaç her gün biraz daha sıkmaya devam ediyor…

 

Ulusal sorunlarda omuz omuza olmak gerekirken iktidarın ve muhalefetin hala karşı karşıya gelmekten kurtulamaması siyasi bencilliğin veya benden sonrası tufan demenin adı değil midir?

 

Toz duman içinde daralmaya devam eden kıskaçtan kurtulmak yerine kavgayı yeğlemek kan oyunları yazmaya devam eden paylaşımcı leş kargası ülkelerin savaştıran amaçlarına hizmet etmek değil midir?

Yayın Tarihi
16.10.2014
Bu makale 7089 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!