Paket

Heyecanla anlatmaya başladı büyük oğlu:

“Ev adresimizi sordular. Bende hemen verdim.”

Yaşlı adam kalın camlı gözlüğünü burnunun üzerine indirip merakla sordu:

“Niye ki?”

Nefesini kontrol ederek tane tane konuştu büyük oğul:

“Galiba yardım paketi gönderilecek.”

Kaşlarını çattı yaşlı adam:

“Ne yardımı oğlum? Biz o tür yardımları almayacağımızı araya girenlere anlattık ya.”Dedi.

Delikanlı işaret parmağını dudağının üzerinde tutarak:

“Particiler değil baba devlet gönderecekmiş.”

Yaşlı adamın işkillenmesi şüpheye dönüştü. Titreyen elini havaya kaldırarak:

“Oğlum bayram değil seyran değil ne devleti? Ne yardım paketi. Kim soktu bu acayip düşünceleri aklına. Devlet dediğin kuruşunu koklatmaz senin benim gibilere. Birileri kafa bulmuş seninle.” Diye sinirlendi.

Oğul sesini daha da alçaltarak:

“Tamam! Tamam baba… Zaten sana anlatanda kabahat… Paket gelince ne göndermişler hep beraber görürüz.” Dedi ve babasının yanından ayrıldı.

Yaşlı baba oğlunun ardından baka kaldı. Hala aklı gelecek paketteydi. İçinden konuştu:

“Yaş yetmiş oldu bu yaşa kadar devletten metelik görmedik. Kim takar kenardaki köşedeki garibanı. Her hal maytap geçmiş bizim oğlanla birileri.”

Bir iki gün sonra evlerinin kapısının zili çaldı.  Yaşlı adam pencerenin perdesinin aralığından dışarıya baktı. Simsiyah bir arabadan inen siyah gözlüklü adamlar ellerindeki paketleri komşularına dağıtıyorlardı. İçlerinden birisi de kapılarındaydı.

Karısının getirdiği koliye dönüştürülmüş paketi odanın içindeki yemek masasının üzerine koydular. İki yaşlı hayat arkadaşı gözlerini merakla kutuya dikmişlerdi.

“Pek ağır değilmiş. Ne var ki içinde?” Diye sordu kadın.

Yaşlı adam dudağını bükerek:

“Bilmem!” Dedi. Sonra:

“Büyük oğlan akşam gelince açalım kutuyu. Demişti de inanmamıştım.” Diyerek salona geçti.

Akşam, büyük oğul geldiğinde annesi sevinçle kutuyu gösterdi:

“Haberin doğruymuş. Paket geldi.”Dedi.

“Baba açalım mı paketi?” Diye seslendi televizyonda haberleri izleyen babasına.

Diğer çocukları da gelmişti yaşlı adamın. Paketin başına toplandılar.

“Paketleri simsiyah bir nakliye arabasıyla getiren siyah gözlüklü adamlar tüm mahalleye dağıttılar.” Diye mırıldandı yaşlı adam.

İnce bıçak ağzıyla paketin ambalajını açıp içindekileri çıkarmaya başladı.

Paketin içinden çıkanlar şaşırtıcıydı.

Hepsinin gözleri hayretle açılmış, şaşkınlıkları ürperten bir korkuya dönüşmüştü.

Paketten çıkanlar; kelepçe, biber gazı, cop ve küçük bir kitapçıktı… Kitapçığın kapağında:

“Kitle eylemleri ve terörle mücadele.” Yazısı vardı.

Yaşlı adam tam karşısında duran büyük oğluna baktı:

“Devlet mi gönderecek demiştin oğlum?”

Büyük oğul sanki suç işlemişçesine gözlerini ayakuçlarına indirerek:

“Kahvehanede konuşan adamlar öyle söylemişlerdi baba.” Diye yanıt verdi.

Yaşlı adam paketten çıkanları tekrar kutusuna yerleştirerek karısına döndü.

“Çöpe at bunları. Birileri fena halde vatandaşla dalga geçtiler.” Dedi.

O akşam mahalledeki tüm evlerde yaşananlar, yaşlı adamın evinde yaşananlardan farklı değildi.

Yayın Tarihi
20.10.2014
Bu makale 4314 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!