30 Ağustos Zaferi öncesi ve sonrasında Antalya

 

[Büyük Zafer’in kazanıldığı günlerde Antalya halkının ordusuna verdiği askeri ve lojistik destek, gelişen olaylar, Antalya’nın Milli Mücadelede geçmişine ait önemli sayfalardır] 

Şimdi düşünsel düzlemde o günlere bir yolculuk yaparak, 30 Ağustos Zaferi’nin kazanıldığı günlerde Antalya’da gelişen olaylara bir göz atalım:

15 Ağustos 1922: Bu akşamdan itibaren ikinci bir emre kadar, hariçle (dış dünya ile) hiçbir haberleşme yapılmaması emredildi.

17 Ağustos 1922: Konya’dan 31 Temmuz 1922 günü yola çıkan 7.000 mevcutlu ‘Depo Alayı’, halkın büyük sevgi gösterileri ile kente girdi. Halk büyük heyecan ve sevinç gözyaşları içinde onları karşıladı. Kadın erkek herkes asker ve subayları kucaklamakta ağlaşmakta, onları çiçek ve gül yağmuruna tutmakta, ayran ve sair içecekler ikram etmekte, sayısız koyun, dana kurban edildi. Belediye Reisi tarafından çok heyecanlı bir konuşma yapıldı. Giritli muhacirlerin de heyecanı görülmeğe değerdi. Kurbanların çoğunluğu bu muhacirlerden Boyacı Hasan ve Berber Hasanaki Efendiler tarafından temin edilmişti. Kıtanın garnizonu olan Yenikapı’ya gidişinde halk tarafından görülmemiş sevinç gösterisinde bulunuldu. Yenikapı’da askerlik kalem Reisi olan Kaymakam [Yarbay] Hakkı Bey tarafından İtalyanları eleştiren etkili ve anlamlı bir konuşma yapıldı. Daha sonra Askeri Garnizonun bulunduğu Yenikapı’ya gelen Alay, kendilerine ayrılan evlere yerleştirildi. Kentteki yer darlığı yüzünden çok kötü koşullar altında iskân edildiler.

23 Ağustos 1922: İskenderiye’den çıkıp Mersin’e giden, ancak fırtına yüzünden Antalya Limanı’na sığınan bir vapurda alüminyumdan yapılma 400 portatif Amerikan sedyesi bulunduğu öğrenildi. Dr. Burhanettin Onat ve Müdafaa-i Hukuk Üyesi Ahmet Hamdi [Okur] bu 400 portatif sedyeyi tanesi üç bin liradan satın alarak Batı Cephesi’ne gönderdi.

25 Ağustos 1922: Mutasarrıf Hilmi Bey, Karaalioğlu Bahçesi’nde [şimdiki stadyumun bulunduğu yere] kurulmuş olan İtalyan telsizinin kumandanı İtalyan Batçi’yi makamına çağırarak hemen antenlerin indirilmesini ve makine dairesinin mühürlenerek hükümetimizin muhafazasına terki için Ankara’dan emir alındığını bildirdi.

İtalyan işgalinden beri Antalya’da bulunan Antalyalı bir Rum kızı ile evlenmiş olan Batçi, Mutasarrıf Hilmi Bey’den Ankara Hükümeti’nin yazılı emrini cebine koyduktan sonra Telsiz Binası’na gidildi. Makinelerin korunması ve emniyeti için gerekli tedbirleri alındıktan sonra, direklere gerili anten de indirildi. Etrafa Türk nöbetçiler konarak İtalyan Telsiz İstasyonu kapatıldı. Deniz yoluyla da irtibat kesilerek, gelen yolcu gemileri geri gönderildi.

26 Ağustos 1922: Hidviye Kumpanyası’na ait bir vapur geldi ve limana demirledi. Liman Reisi bir sandalla vapura ulaştı ve gemiye çıkmadan kaptana, dışarıya çıkışın ikinci bir emre kadar yasaklandığını bildirdi. Kaptan hiç itiraz etmeden fakat tereddüt içinde Antalya’ya inecek olan yolcuları da alarak Antalya’dan ayrıldı.

26/27 Ağustos 1922: Ortada bir fevkaladelik var ama ne olduğunu kimse anlayamıyor. 26-27 Ağustos günleri Antalya’da büyük bir merak ve heyecan içinde geçiyor. Resmi tebliğler ise gayet kısa. Bazı askeri harekattan söz ediliyor ama, önemi hakkında hiçbir haber yok.

28 Ağustos 1922: Gönderilen 400 Amerikan sedyesi için Antalya Müdaafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne teşekkürname geldi. Fakat hastane için yatak istiyorlar. Çil Müftü’ye müracaat edildi. Bu kez yataklar, yastıklar, çarşaflar evlerden toplatıldı ve Antalya’dan cepheye beş yüz takım yatak ile yirmi top patiska gönderildi.

2 Eylül 1922: Antalya sürekli bir bayram havası içinde. Mavili beyazlı giymiş Antalyalı Rum kızları da korkudan akşamüzerleri deniz kenarına çıkıp Rum Kruvazörü Regina Elena’yı artık selamlamaya gitmiyorlar. Regina Elena Kruvazörü önceleri limana kadar yaklaşırken 2 Eylül günü akşam üzeri yine açıklardan Antalya’ya doğru gelirken birden olduğu yerde durakladı. Bir süre bekledikten sonra bacalarından kapkara dumanlar fışkırtarak gerisin geri dönüp bütün hızıyla uzaklaşıp gitti. İşte gidiş o gidiş, bir daha da Antalya kıyılarında görülmedi.

[İzmir ve Çeşme kıyılarından kaçan Yunanlıları toplayanların arasında işte İtalyan Regina Elena Kruvazörü de var. O kruvazörün bu akşamki telaşının daha sonra, İzmir’den kaçan Yunanlıların imdadına koşmak için telsizle bir emir alması nedeniyle olduğu anlaşılacaktır.]

7 Eylül 1922 Perşembe: Zaferleri kutlayan Antalya halkı, kadın erkek, büyük, küçük, asker sivil birbirine sarılıp gözyaşları döküyor. Giritlilerin sevinci pek müthiş görülüyor. Antalyalı Rum Papazlar Mutasarrıf Hilmi Bey’in makamına çıkarak Türk zaferini tebrik ettiler. Mavnacılar Cemiyeti Antalya İskelesi’nde tertip ettikleri gece deniz eğlencesine bütün Tabur Alayı zabitlerini (subaylarını) davet ettiler.

10 Eylül 1922 Pazar: ‘Ordumuzun dün saat 19.00 itibariyle İzmir’e girdiği haberi alındı. Halk sevincini sokaklarda gösteriyor. Bugün Antalyalı Rumlar ayrıca bir şenlik tertip ederek sokakları dolaştı. ‘Yaşasın Türkler ve ordusu, kahrolsun düşmanları’ diye bağırdılar. Merkez Kumandanlığı önünde büyük bir tak-ı zafer kuruldu. Bütün halk ve asker tarafından resmi geçit yapıldı, nutuklar söylendi, şiirler okundu, sabaha kadar eğlenildi.’

[Antalya Gazetesi]

11 Eylül 1922 Pazartesi: ‘Antalya bu güne görmediği bir gün yaşadı. Büyük bir zafer korteji düzenlendi. Kortejde önde bir zabitin idaresinde bir manga askeri sancak ve süngülü muhafızları, Alay Kumandanı Kaymakam Mehmet Ali Bey, bir bölük askerin ortasında mektepler, zafer arabası, cemiyetler halkın önünden geçti.. Gece fener alayları sabaha kadar devam ettirildi.’ 

[Antalya Gazetesi]

12 Eylül 1922 Salı: Depo Alayı bugün zaferi kutlamak için bir eğlence düzenledi. Bu eğlence, Şarampol’daki Talim Meydanı’nda yapıldı. Gece Şarampol’dan başlayıp Fener Mevkii’nde sonuçlanan bir fener alayı düzenlendi.

Yukarıda okuduklarınız ve yer darlığı nedeniyle buraya alamadığım daha onlarca olay, Antalya’nın Milli Mücadele’de Türk Ordusu’na cephe gerisinden verdiği lojistik destekle bilinenin aksine ne kadar aktif bir rol oynadığı görülmektedir. Türkiye’de, bu günlere kolay gelinmedi. Yol uzun ve zorlu idi.  

Bugün, 30 Ağustos Zaferi’ni kutladığımız günde, Antalya’da o günlerde yaşananları bir kez sizlere anımsatmak istedim.

 

ANTALYA’DA SULH BAYRAMI

25 Temmuz 1923: Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinden Antalya Müdafaa-i Hukuk Heyeti Merkeziyetine [telgraf]

“İdrak ettiğimiz bayram, Lozan’da sulhun imza edildiği güne tesadüf ediyor. Memleketin felaketle bunaldığı bir zamanda milleti halas ve istiklale eriştirmek için giriştiğimiz mücadele, silahlarımızın ve siyasetimizin kazandığı muvaffakiyetlerle ilk büyük merhalesine vasıl olmuştur. Türk Milletinin hür olduğu kadar hakiki bir nizamı içtimai içinde zengin, müreffeh, sahibi irfan olarak yaşamasını kendisine gaye ittihaz eden Cemiyetimiz ve Fırkamız, sulhun tamamen akdinden sonra ifa edeceği yeni vazifelere hazırlanırken, intihabatta, milletin aynı fikirler etrafında toplanmış zevata re’yini vermek suretiyle gösterdiği vahdet ve tesanüt, sulhun imzasını mühim bir nispette de tacil etmiş olduğunu beyan ve aziz vatandaşlarımızı milli tarihimizin büyük bir muvaffakiyet merhalesi olan bu mesut bayramdan dolayı bütün kalbimle tebrik ederim. Gazi Mustafa Kemal” [Antalya Gazetesi]

Yayın Tarihi
31.08.2008
Bu makale 10149 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!