Antalya Futbol Tarihi'nin büyük kaybı:Aldemir Dindar

[Sevdiklerimiz, Antalya'nın geçmiş yaşamında iz bırakanlar zamanı geldikçe, birer birer aramızdan ayrılıyorlar. Bunlardan biri de seksen yaşında iken 26 Ekim günü 2008 günü kaybettiğimiz, Antalya'da spor camiamızın önde gelen isimlerinden Aldemir Dindar oldu. Aldemir Dindar dostum, Antalya'nın futbol yaşamında önemli isimlerinden biri idi]

Aldemir Dindar'ın 1924 yılının Mart ayında, Selanik'in Kesriye kasabasından bir mübadil olarak gelen ailesi Antalya'da Kaleiçi Kocatepe Sokak'taki mütevazı bir eve yerleştirildi. Kesriye'de çiftçi olan baba Faik Bey ailesini geçindirmek için Antalya'da çeşitli işlerde çalışmak zorunda kaldı. Son olarak da Antalya Lisesi'nde aldığı yardımcı hizmetler görevinde liseli öğrencilerin sevilen bir siması, daha doğru bir deyişle "Faik Babası" oldu. Dar gelirli ailenin tek evladı olarak 1928 yılında Antalya'da doğan Aldemir Dindar'ın çocukluğu liseyi bitirip 1957 yılında Antalya Defterdarlığı Vergi Dairesi'ne memur olarak atanıncaya kadar ailesine maddi katkı sağlamak için hep çalışma içinde geçti. Uzun yıllar kentin tek gazete bayisi olan Ali Hazar'ın yanında gazete satıcı olarak çalıştı. "Yazıyor, yazıyor Antalya'da dün işlenen cinayeti yazıyor" diyerek Antalya caddelerinde koşturdu. Bir süre de Sümerbank Pamuk Alım Müessesi'nde puantör olarak görev yaptı. Ancak ailesine maddi katkı sağlamak için bütün bu çeşitli işlerde çalışmasına rağmen Aldemir Dindar, futbol yaşamından hiç kopmadı. Futbol ile bütün hayatı boyunca iç içe oldu.

FUTBOL SEVDALISI

Aldemir Dindar'ın daha ilkokul yıllarında, o zamanın deyimiyle 'topa" yani futbola olan bu düşkünlüğü, onu Antalya top sahasının adeta daimi görevlisi yapmıştı. Maç sırasında bir taraftan kale arkasında top toplayıcılığı yaparken, maç sonrasında da bahçelerden bir sepete topladığı portakalları yorgun futbolculara sunuyordu. Bir süre sonra Aldemir Dindar takımın malzemeciliği görevini de üstlendi. Maç bitince takımın formalarını toplayıp eve getiriyor; annesi de bunları yıkayıp ütüledikten sonra kulübe teslim ediyordu. Bu uğraşısı ile ailesine bir maddi katkı sağlamaya başladığı gibi kendisine futbolun teknik yönlerini de öğrenebilme olanağını da kazandırdı.

Onun futbola olan bu sevdası ortaokul ve Lise yıllarında da devam etti. Antalya Lisesi öğrencisi iken okul takımının kaptanlığını üstlendi. Fanatik bir Fenerbahçe taraftarı olan Aldemir Dindar, Antalya Lisesi spor takımının forma renginin sarı-lacivert olarak belirlenmesinde rol oynadı.

Onunla olan sohbetlerimizde, spor konusu açıldığında Aldemir Dindar şu anısını hep ön sıraya koyardı: "O zamanlar Antalya Lisesi'nin efsanevi Müdürü "Aslan Mahmut' lakabı ile tanınmış Mahmut Hisar'dı. O da benim gibi Futbola çok düşkündü. Aslan Mahmut, özellikle sözlü sınavlarda sporcuları kayırırdı. Ben de derslerde pek başarılı olmasam da, futbolu çok seviyordum. Bana bu yüzden çok değer verirdi. Bir gün Antalya Lisesi'nin bahçesinde çift kale antrenman yapıyorduk. Bugünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in amcası olan Sudi Türel takımın kalecisi idi. Bir gün takım çift kale antrenman yaparken, kaledeki Sudi Türel'in kaçırdığı şut üzerine birden yüksek sesle "Kontrpiye'de kaldı!" diye bağırınca, arkamda durduğunu sonradan fark ettiğim Aslan Mahmut "Aldemir! Kontrpiye'yi biliyorsun da niye Kurtuluş Savaşı'ndan tek satır bilmezsin?" diyerek beni azarladı."

Böylesine müthiş bir tutkuyla başlayan futbol sevdası, onun 1948 yılından 1962 yılına kadar İlkışıkspor'da oynamasını sağladı.

ANNESİ SANİYE HANIM

Ailede Aldemir Dindar kadar futbola sevdalı bir kişi daha vardı. O da Aldemir Bey'in annesi Saniye Hanım'dı. Evin tek çocuğu olan ve bebekken bir ölümcül hastalıktan kurtulan oğlunun bir daha hastalanmaması için Saniye Hanım çocukluktan beri, 'Nanni' olarak isimlendirdiği biricik oğlu Aldemir in hep yanında olmayı, hayatının bir amacı olarak belirlemişti. Biricik oğlu nereye giderse, o da arkasından onu takip ederdi. Aldemir in günlük yaşamının büyük bir bölümü futbol sahasında geçtiğinden, o da oğlunun yanında futbol maçlarına merak sarmıştı. Futbol tekniği ve terimleri hakkında da birçok futbolcudan daha çok bilgi sahibi idi. Hal böyle olunca Saniye Hanım oğlu Aldemir sayesinde, tüm Antalya futbolseverlerin kalbinde bir taht kurdu ve neşe kaynağı oldu. Adı da 'Saniye Hanım' unutulup, 'Nanni' olarak kaldı. Rumeli ağzıyla konuşan Saniye Hanım her hafta futbol maçına gelip oğluna tezahürat yapıyordu. Bu da Saniye Hanımı tribünlerin olmazsa olmazlarından biri yapmıştı. Oğluna düşkünlüğünü bilen tribünlerdeki seyircilerden birisi Aldemir'e bir şey söylerse, oturduğu yerden Rumeli şivesi ile hemen cevabını yapıştırırmış. Antalyalı Futbolsever arasında Nanni ilgili olarak en çok bilinen hikâyecik de şöyledir: Bir gün futbol maçında tribünden gür sesli birisi, Nanni'yi kızdırmak için şöyle seslenir: "Aldemir'in ayağını tekmele, bir daha futbol oynayanlasın!" Aldemir de birden ayağındaki topu bırakıp tribüne doğru "Kim o hayvan?" diye seslenmiş. O sözün kendisini kızdırmak için söylendiğini bilen kurnaz Saniye Hanım her zamanki Rumeli şivesi ile oğluna: "Nanni! (tribündeki adamı kasdederek) Adilini birak topi bak topi" deyince, bu cümle bütün tribündekileri kahkahaya boğmuş. O günden sonra bu cümle maçta iyi oynamayan futbolculara ikaz olarak söylenmeye başlanmış: "Adami birak topi bak topi"

İLK FUTBOL OKULU

Aldemir Dindar, 1962 yılında Futbol Ajanı İsmail Çapacı'nın yardımcısı olarak göreve başlayınca futbol oyunculuğunu noktaladı. Bir süre sonra İsmail Çapacı’nın görevi tamamıyla Aldemir Bey'e bırakmasıyla Aldemir Dindar Antalya Futbol Ajanı oldu. 1963 yılından 1993 yılına kadar tam 30 yıl boyunca Antalya'daki amatör futbol faaliyetleri organizasyonlarının sorumlusu Aldemir Dindar idi.

Futbol oyunculuğunu bıraktıktan sonra futbol hakemliği de yapan Aldemir Dindar 1968 yılının Eylül ayında belki de Türkiye'de bir ilke imza atarak Antalya'da bir Futbol Okulu açtı.

1989 yılının Eylül ayına kadar süren bu okul 21 yıl boyunca 1125 amatör futbolcu yetiştirdi.

Bu futbolcuların 27'si profesyonel futbolcu olarak sahalarda yerini aldı.

Kadim dostum Aldemir Dindar'a Allah'tan rahmet dilerken buradan ilgililere, bir gönderme yapmaktan ve Antalya'da yeni inşa edilen futbol sahalarından birine "hayatı boyunca Antalya

Futbolu'na hizmet etmiş bir kişinin, Aldemir Dindar" adının verilmesi gerekirdi" demekten kendimi alamıyorum.

HAFTAYA: Aldemir Dindar'ın Antalya'da İlk Futbol Okulu