Turizmin sanatla buluşması

Antalya’da turizm ile sanat organizasyonları neden buluşturulmaz sorusu yıllardır kafamı kurcalıyordu… Milyonlarca insanın tatile geldiği Antalya’da turizm gelirinin arttırılması ve turistlere farklı çekim alanları yaratılması için en önemli materyallerden birisinin sanat etkinlikleri olduğunu düşünüyordum. Türk gecesi adı altındaki kültürümüzü yozlaştıran şaklabanlıkları saymazsak, turizm ve sanat birlikteliği adına tek organizasyon Mustafa Erdoğan’a ait Anadolu Ateşi bulunuyor. Bu yıl sahnelenen Troya isimli gösterisi ile Erdoğan ve ekibi, turizmde önemli bir boşluğu dolduruyor. Daha önce de Hürrem Sultan, Şaman gibi gruplar bu alanda faaliyet gösterdi. Ancak ticari başarısızlık devamlılıklarını engelledi.

Bu gösteriler yapılırken, devletin kurumu olan Opera ve Bale, daha kaliteli kadroya ve daha iyi imkanlara sahip olmasına rağmen bir türlü turizme açılamamıştı… Nihayet bu potansiyel fark edildi. Antalya Devlet Opera ve Balesi, Harem isimli bale gösterisi ile ilk kez bir otelde sahne alacak. Devletin balerinleri ve baletleri, önümüzdeki bayramın birinci gününde Belek’teki 5 yıldızlı Adem&Ave Otel’de turizmle ilk kez buluşacak…

Gazetemizin birinci sayfasındaki başlık aslında bu gelişmeyi net bir şekilde özetliyor… Bu güne kadar devlet bürokrasinin ağırlığında ezilen ve bir türlü kabuğunu kıramayan Opera ve Bale, ilk kez turizm sektörü ile kucaklaşacak. Bunun adına devrim denmez de ne denir?

Bu ilk adımın arkasında iki aydın beyin bulunuyor… Birisi alanındaki neredeyse tüm yeniliklere imza atan ve Antalya’ya Kayı Group gibi bir turizm devini kazandıran Talha Görgülü, diğeri de Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü görevine atandıktan sonra, farklı bir çizgi ile sürekli yenilik peşinde koşan Erdoğan Davran…

İki yenilikçi yöneticinin buluşmasından, yeni bir yol çıktı…

Dilerim bundan sonra devletin sanat kurumları ile turizm endüstrisi daha sıkı bir iş birliği içine girerler…

Böylece, hem ülkemizi ziyaret eden 8 milyonu aşkın yabancı tatilci, balesiyle, operasıyla Türkiye’nin modern bir ülke olduğunu görür, hem de kucağına cariye oturtmuş pala bıyıklı bir padişah soytarılığını içeren Türk gecelerinden kurtuluruz…

Aslında devletin kültür ve sanat kurumları, turizmin ihtiyacı olan organizasyon eksikliğini önemli ölçüde giderebilir… Yeter ki, bu kurumları yönetenler memur zihniyetinden kurtulsunlar, “Bu alanda ne yapabiliriz?” sorusunu düşünmeye başlasınlar…

 

----------------------

 

Koca adam bizi bırakıp gitti

 

Hayatının 25 yılını habercilikle geçirmiş birisi olarak, bu alanda çalışmanın zorluklarını, sıkıntılarını en iyi bilenlerden birisiyim…

Gece gündüz demeden, birbir tehlikenin içine girdiğimizde, sırtımızı dayadığımız tek kişi, bizim ulaşımımızı sağlayan şoförlerimizdir… Onlar bizim sadece ulaşım görevlimiz değil, iş ortağımızdır… Yeri geldiğinde üzerinde çalıştığımız haberin detaylarını toparlamakta yardım ederler, yeri geldiğinde sırtımızı kollayıp bizi korurlar. Güven içinde çalışmamızı sağlarlar…

Antalya’da bu işi en iyi yapanlardan birisi de Duran Güngör’dü…

Ama ne acı ki, onu zamansız kaybettik…

Dün sabaha karşı SABAH Akdeniz’in önemli direk taşlarından birisi olan Duran ağabeymizi, sonsuz yolculuğuna uğurladık…

Kocaman gövdesi ve yaşça hepimizden büyük olmasına rağmen, haberin telaşını en iyi yaşayanlardan birisiydi…

Hepimize ağabeylik, babalık yaptı…

Koca adam bizi zamansız bırakıp gitti.

Yakınlarından duydum ki, ölmeden birkaç saat önce “Benim gazeteye gitmem gerekiyor” diye sayıklamış…

İşte habercilik ruhu budur… İşte gazetecilik özverisi ve sevgisi budur…

Bu sevgi, bu duygu, ne okullarda öğrenilir, ne göstermelik kurslarda…

İnsanın ruhunda vardır…

Rahat uyu Duran abi…

Seni hiçbir zaman unutmayacağız…

Senin eksikliğini hep yüreğimizde hissedeceğiz…

 

-------------------

 

DÜNYA ATASÖZLERİ

 

İdealler yıldızlar gibidir, onları tutmak mümkün olmaz. Ama karanlık gecelerde yolumuza onlar rehberlik ederler. FRANSA

Evlilik, bir kale gibidir. Dışarıdakiler oraya girmek için, içindekiler de dışarı çıkmak için uğraşır dururlar. TAYLAND

Erkek yaşını saklamaya, kadın ise saklamamaya başladığı zaman yaşlanmıştır. PERU

Nisan yağmuru Mayıs çiçeği getirir. KANADA

Yayın Tarihi
21.11.2008
Bu makale 8443 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!