Her zaman şehrin en iyileri, en demokratı, en radikali, iyi belediye başkanı, İyi oda başkanı, iyi muhtarı, iyi bir sürü adamı vardır. En önemli özellikleri iyi olmalarıdır. Daha ötesi; Daha ötesi yok işte; iyi olmalarından başka meziyetleri de yoktur. Sıfat eklemek öylesine zordur ki; iyi desek doğru bir yerleri yoktur.. Doğru desek güzel bir iş yaptıklarını gören, bilen yoktur.. İyi, doğru ve güzeli bir arada görmek nasip olmamıştır kimseye.. Bazen, hani uyarına gelir de bir cumhuriyet bayramı zamanı, mesela bir baloda bir araya gelir ya herkes, işte o zamanlarda çekilmiş fotoğraf karesindeki donmuş an’a gülümseyen halleri güzeldir.. Gazetelere düşen magazin haberi gibi olmasa da, Nazım Hikmet’in “32 tekmili birden” misali, fotoğraftaki şehrin bu iyi adamları iyi bir gazete küpürü olur..
Proje yaparken iyi demokrattırlar, uygulamada iyi bir yandaş bulurlar kendilerine.. Fil dişi kuleye doğru tırmanırken, iyi adamları da alırlar yanlarına. İyi seçmenler tarafından seçilmiş, şehrin en iyi ve en güvenilir adamıdır onlar!
Hayat böyledir, iyi şeyler ve iyi zamanlar biraraya gelmez bazen..
Öyle ya, doğru yoktur zaten bakış açısı vardır!
Mademki İyisiniz, Bertolt Brecht’in sevdiğim şiirlerinden biridir.. Sizlerle paylaşmak istedim..
Mademki İyisiniz
Anladık iyisin,
Ama neye yarıyor iyiliğin.
Seni kimse satın alamaz,
Eve düşen yıldırım da
Satın alınmaz
Anladık dediğin dedik,
Ama dediğin ne?
Doğrusun, söylersin düşündüğünü,
Ama düşündüğün ne?
Yüreklisin,
Kime karşı?
Akıllısın,
Yararı kime?
Gözetmezsin kendi çıkarını,
Peki gözettiğin kimin ki?
Dostluğuna diyecek yok ya,
Dostların kimler?
Şimdi bizi iyi dinle:
Düşmanımızsın sen bizim
Dikeceğiz seni bir duvarın dibine
Ama madem bir sürü iyi yönün var
Dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
İyi tüfeklerden çıkan
İyi kurşunlarla vuracağız seni
Sonra da gömeceğiz
İyi bir kürekle
İyi bir toprağa.
BERTOLT BRECHT