Haddini aşan gelişmeler..

Kürt sorunu Lozan’ın rövanşını almaya çalışan emperyalistlerin oyunudur. Bal gibi bir oyundur. Kürt sorunu emperyalist ülkelerin bölgesel aktörlerle sahnelediği bir oyundur. İçinde ezber bozan, kafa karıştıran pek çok anlamsız söylemleri olan bir oyundur. Görünürde bölünme, sınırlarla oynama, devlet niteliğinin yitirilmesi gibi önemli hassasiyetlerle oynamamaktadır. Ancak, bal gibi oynanmaktadır! Terörün bitirilmesi, dağdan birkaç çapulcunun indirilmesi, törenle karşılanması, meclise gelebilecek kadar cesaretlendirilmesi de oyunun farklı bölümleridir.
Bir plan program dahilinde gelenler terörist! “Teslim olmadık, biz kendimiz barış için geldik” diyenler de terörist! “pişman değiliz” demelerine rağmen pişmanlık yasasından yararlandırdığımız bu çapulcular terörist! Ayaklarına kadar gidip mahkeme kurdurduğumuz ve mobil yargılama ile anında mahkeme edilen bu kuklalar terörist!
Şimdi tekrar fotoğrafına bakalım bu rezalet oyunun;
Habur sınır kapısından davul zurna ve halaylarla karşılanan teröristler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ve milletin vekili olan birkaç milletvekili de hazırolda bekliyor. Fotoğrafın hemen solunda kalabalığın taşıdığı ve terörist elebaşı olan bir katilin posteri var.. Zılgıtlara davul zurna sesleri karışıyor. Milletvekilleri bağırlarına basıp, açıklama yapıyor; “bugün önderlik kararı ile barışa bir adım attık”..
Tuhaf değil mi? Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ve “gaflet ve dalalet” içindeki bu insanlar, meclis çatısı altında anayasa yemini etmiş millet vekili! Ve bir tek güvenlik görevlisi, asker, polis müdahalesi yok!
Şimdi başka bir fotoğrafa bakalım;
Engelli sandalyesinde oturan bir gazi.. Elinde kırmızı bir kutu, onur ve gazilik mertebesinin gururunu taşıyan, vatan toprağına kim bilir bedeninin hangi parçasını bırakmış bir gazi! Kırmızı kutu içinde madalyası. Madalyasını sökmüş ve taşımasının manasızlığına inanmış ve koymuş kutusuna, kendisi gibi gazilerle gelmiş iade etmeye. Verebileceği en sorumlu yurttaş tavrı ve büyük bir gururla! Ancak, birkaç adım dahi atmasına izin verilmemesini bile sakin karşılıyor. “Geçemezsiniz, izin veremem” diyen bir polis ve gaziler.. Sesler yükseiliyor.. Gazi arkadaşları itiraz ediyor.. Tepkimizi ancak bu şekilde dillendirebiliriz diyor.. Nafile.. Kucağındaki kırmızı kutuyu sıkı sıkı tutan gazinin ağzından dökülen birkaç cümle bu rezaletin fotoğrafındaki sondu;
" Biz vatan haini olduk. Onlar vatansever oldu. Benim oğlum bu vatan için canını verdi. PKK tezahuratla karşılanıyor.”

Gaziler daha sonra sessizce valilik binası önünden ayrıldı. Teröristler birkaç gün içinde meclise gidecekler!

Yayın Tarihi
23.10.2009
Bu makale 9116 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
doğru olduğu düşünülen bir beyanatın ardından, söz konusu beyanata iştirak edildiğini, hak verildiğini ve söylenenlerin üstüne söylenecek herhangi bir lafa gerek olmadığını düşünüyorum...ELİNİZE SAĞLIKKK

ŞÜKRAN(düzce) 24.10.2009

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!