Bu nasıl kafa?

Beş yıl kadar önceydi çok değil…
Alanya’ya her gün onlarca yabancı mülk almak için akın akın geliyordu adeta…
Her ne kadar betonlaşma ve çarpık kentleşme gibi olumsuz faktörleri beraberinde getirse de Alanya’nın dağı taşı altın olmuş, inşaat ve emlak sektörü tavan yapmıştı.
Turizme dayalı ekonomi SOS verse de, inşaat ve emlak sektörünün yarattığı ekonomik canlılık Alanya’yı patlatmıştı.
Fakat…
Anayasa Mahkemesi’nin yabancıya mülk satışını düzenleyen yasayı ilk iptalinden sonra tanınan 3 aylık süre geçmiş, ama hükümet hiç bir düzenleme yapmadığı için “İkinci bir emre kadar yabancıya tapu verilmesi” durdurulmuştu.
Tapu almak için sırada bekleyen yabancılar şoktaydı.
Sektör şaşkın ve öfkeliydi.
“Ege Ordu izni” gibi gerekçelerle zaten tapusunu geç almaktan şikayetçi olan yabancılar, hiç tapu alamamak gibi bir acı gerçekle karşılaşınca ve üstelik hiç kimse ne zaman tapu alacakları konusunda bir tarih veremeyince, ülkemize “güven” duygusunu kaybettiler ister istemez.
Geldikleri gibi akın akın geri gittiler bu defa…
Kendilerine başka ülkeler buldular.
Bulgaristan bile cazip hale geldi sayemizde…
Bizim kasamıza girecek dövizleri Bulgarlar desteledi yani…
Bizde aylar sonra hukuki süreç tamamlansa ve eskiye dönülse de hiç bir işe yaramadı ne yazık ki…
Ve neticede, ülke ekonomisine yılda milyonlarca Euro kazandıran koca bir sektör, tıpkı bir “iskambil kalesi” gibi bir “üfürük”le çöküp gitti.
Bu olay sırasında ve sonrasında AKP hükümetine, bizatihi Odalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu ve diğer sektör temsilcileri, yabancılara mülk satışının ne denli önemli olduğunu anlattılar.
AKP hükümeti, belki de “ılımlı İslam” yaklaşımı içerisinde, “gayrimüslimlerin istilası”na karşı bir defans geliştirmiş olmalı ki, iki yıl aradan sonra yeni yeni toparlanmaya çalışan inşaat ve emlak sektörüne ikinci darbeyi de indirdi ardından…
Yine Anayasa Mahkemesi’nin 2008’de yasayı ikinci kere iptalinden sonra, yeni yasal düzenleme için tanıdığı üç aylık süreyi yine es geçti hükümet…
Yabancıların ülkemize olan güveni ikinci kez sarsılırken, bankalarda bloke edilmiş halde, tapu verilinceye kadar bekletilen paralara güvenen inşaat ve emlak sektörü duvara tosladı bir kez daha…
Göz göre göre bir sektörü yok etmek, ülkenin imajını sıfırlamak ve devletin kasasına girecek paraları elinin tersiyle itmek…
Hem de devlet eliyle…
Bu hangi ülkede olabilir ki başka?
Havalimanı konusunda da aynı “O kafa” karşımıza dikilmiyor mu?
Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan uluslararası havalimanı yapılacak ve gelirin yüzde 65’ini devlet kasasına koyacak ama “Hayır” deniyor.
İster istemez insanın aklına şu soru geliyor:
“Bu ülkeyi yönetenler, toplumun çıkarlarından çok, bazı kişi ve kurumların, hatta kendilerinin (ekonomik veya siyasal) çıkarlarını daha mı çok düşünüyorlar acaba?”
Alanya Müteahhitler Birliği (MÜTBİR) Başkanı Alaattin Çakır, “Yeni yeni canlanma var. Özellikle Rus pazarından yoğun talep alıyoruz. Ancak, askeri ve bürokratik engeller hala daha devam ediyor” diyor.
Çakır, satışı bekleyen konut sayısının 10-15 binden 3 bin 500’lere kadar gerilediğini ve her ay 400-500 konutun yabancılara satıldığını belirtiyor.
Kim ne derse desin, Çakır’dan sonra MÜTBİR sektörde daha aktif rol üstlenmeye başladı.
Sektörün “sahipsiz” olmadığına vurgu yapan bir tek MÜTBİR var şu anda…
Ancak, sektörün MÜTBİR’i ne kadar “sahiplendiği” tartışılır.

Yayın Tarihi
16.04.2010
Bu makale 12073 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!