Nasıl ki ev temizlendiğinde ışıl ışıl olur ve içeri girenler bu ferahlığı hissederse, aynen arabayı yıkattığımızda, banyo yaptığımızda, traş olduğumuzda olduğu gibi ruhumuzunda ara sıra bakıma alınması gereklidir.
Beden yorulduğunda dinlendirdiğimizde nasıl ki pozitif enerji ile doluyorsak ruhumuzun da yorulduğunda dinlenmeye ihtiyacı vardır.
Ruhumuz yorulur mu? Evet aynen bedenimiz gibi yorulur.
Bedensel hiçbir aksilik olmasa da kendimizi patlamış lastik gibi hissettiğimiz zamanlar ruhumuzun yorgun olduğu zamanlardır. Hele bu denli karmaşanın ve rekabetin yaşandığı, her an etraftan gelecek tehditlere karşı uyanık olunması gereken şimdilerde.
Ruhumuz güvende olmayı çok sever. Aynen aşklar gibi, aynen sevgi gibi, aynen bebekler gibi. Güvende olan bebeklere, aşk yaşayan insanlara ve sevgi denizinde bulunanlara bir bakın isterseniz yüzlerindeki mutluluğun derin izlerini rahatlıkla okursunuz.
Nasıl ki her beden farklı özelliklere sahipse, farklı içsel ve dışsal etkiler farklı etkiler bırakıyorsa, ruhlar da farklıdırlar. Onları yoran unsurlar ve rahatlatan unsurlar ruhun yapısına göre değişir. Kimileri dağların tepesine en zor rotalardan tırmanarak ruhlarını yüceltip dinlendirirken, kimileri müzik dinleyerek, yoga yaparak, meditasyon yaparak, dostlarla birlikte olarak bunu gerçekleştirirler. Ruhunuzu dinlendirmek için ne yaptığınız değil, ruhunuzu dinlendirmek için bir şey yapıp yapmadığınız önemlidir.
Adına serbest zaman etkinliği veya rekreatif etkinlikler denen ve binlerce maddeden oluşan bir liste oluşturmak mümkün bunun için. Kimleri aktif katılımla kimileri pasif katılımla bu etkinlerle hem bedenlerine hem de ruhlarına bakım yaparlar. Aktif katılım bizatihi etkinliğin içinde olma, pasif katılım ise seyirci konumunda olmaktır. Söz gelimi tiyatro seyredenler pasif katılımcı iken o tiyatroda rollerini yerine getirenler aktif katılımcıdırlar. Denizde güneşlenmek pasif bir eylemken, o denizin içine girmek ve yelken yapmak aktif katılımı gerektirir.
Bugün durun ve sizin bedeninizi ve ruhunuzu yoran olayları, mekanları, kişileri bir düşünün. Onlardan uzak kalmak için veya etkilerini azaltmak için bir strateji belirleyin ve yerine getirin. Hatta daha da ötesi uzun zamandır yapmak istediğiniz fakat bir türlü fırsat yaratamadığınız kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak eylemleri bu akşam, bu hafta veya bu ay yapmayı planlayın.
Birçok şeyden korkudan, kaygıdan kaçarak saklanamazsınız. Saklanmak için çoğu zaman onun üstüne gitmek gerekir.
Bunları yaparak bedenimize ve ruhumuza iyi gelecek kapıları açabiliriz. Size birçok şey önerebilirim bununla ilgili. Ben son zamanlarda her hafta mutlaka bisiklete binip doğanın en sessiz yerinde gözlerimi de kapatıp doğa meditasyonu yapıyorum, ılık suyla sürekli duş alıyorum, ayda en az bir kere Türk hamamına gidip göbek taşına uzanıyorum, Farid Farjad dinliyorum, açan papatyalarla ve gelinciklerle fazlasıyla zaman harcıyorum, küçük çocuklarla ve yaşlı insanlarla daha çok zaman geçiriyorum, daha az uyuyorum, dolunaylarda şiir okuyup türkü dinliyorum. Daha bunları çoğaltmak mümkün.
Özetle ruhunuza bakım yapın. Pozitif enerji ile doldurduğunuz ruhunuz bedeninizin de pozitif olmasını sağlayacaktır.
Hadi bu akşam ıslıkla birkaç şarkı seslendirin ve camdan dışarıyı seyrederken yüksek sesle aynı şarkıları söyleyin.
Bir de canınızı daha önce sıkan bir kişiyi affedin.
Çocuklarınız varsa onlarla evcilik oynayın.
Eşinize sevgilinize hiçbir cinsel arzu duymadan, sadece onu sevdiğiniz için, yaşamınıza değer kattığı için ve var olduğu için doyasıya sarılın ve tüm akşamı öyle geçirin.
Hadi yapın bir şeyler ve ruhunuzu cilalayın.