Hayır çıkarsa, AKP’liler üzülmesin!

Herkes, “Evet” mi, “Hayır” mı sorusunun cevabını arıyor.
Anketlere bakılırsa, “Evet” ile “Hayır” atbaşı gidiyor.
Hangisi çıkarsa sandıktan, “kılpayı” farkla çıkacak belli ki…
Oysa, referandum kararının alındığı ilk günlerde, “Evet”lerin yüzde 70’ler düzeyinde olduğundan bahsedenler çoğunluktaydı.
Koyu AKP’liler bile “Evet”leri yüzde 55-60’larda görüyor şu an…
Demek ki, “Evet”ler bıçak sırtında…
Bir tek oy bile giderek önemli hale geliyor AKP açısından…
Başbakan Erdoğan, karizmayı çizdirmemek ve en önemlisi genel seçime kadar iktidarı ve meşruiyeti tartışılan bir Başbakan olmamak adına asılıyor da asılıyor.
Referanduma 10 gün kaldı şunun şurasında ama Alanya’nın beklentileri açısından, “üniversite dışında” bir gelişme yok.
AKP ilçe başkanı bile, “Havaalanını işler hale getiremezsek, beklentileri karşılayamazsak işimiz zor” itirafında bulunuyor.
Hatta, en yüksek makamlara kadar bu mesaj iletilmiş…
Hatta, bizatihi AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek’e “Alanya’dan bu şartlarda Evet beklemeyin” denilmiş…
Halbuki, Alanya’nın havaalanıyla ilgili beklentisi bir kişinin iki dudağının arasında…
Sivil Havacılık’a verilecek küçük bir talimata bakıyor her şey…
Ama, tam tersine; “Yapmayın” deniyor.
“Bekletin, oyalayın…” deniyor.
Gazipaşa’ya günün her saatinde ve her türlü hava koşullarında uçakların inip kalkabilmesi için WOR ve ILS gibi aletli uçuş sistemlerine gereksinim var örneğin…
Devletin kasasından bir kuruş çıkmayacak, TAV satın alıp koyacak.
Ancak, izin vermiyor Sivil Havacılık…
Pistin uzatılması şart…
Öncelikle karayolunun tünelle yeraltına inmesi gerek…
Sonrasında kamulaştırma dahil, bütün giderleri TAV karşılayacak; ama yine izin yok…
Ne pistin uzatılmasına ne de tünele izin verilmiyor.
Oysa, aletli uçuşlar başlasa, THY dahil bir çok havayolu şirketi gelecek buraya…
Hem de günün her saatinde uçacaklar…
Borajet’in saatleri ve yeri (Sabiha Gökçen) uygunsuz uçuşuna mahkum kalmayacağız.
Pist uzarsa, her model uçak tahditsiz olarak, her iki yönden, 24 saat inip kalkacak…
“Yok” diyor, “Olmaz” diyorlar.
Örneğin, Elazığ havaalanı için devletin kasasından yaklaşık 250 milyon (eski parayla trilyon) lira harcanarak pist uzatıldı, terminal binası yenileniyor.
Oysa, Gazipaşa’da devletin cebinden bir kuruş çıkmadığı gibi, havaalanı gelirlerinin yüzde 65’ini devlet alıyor.
Fazladan inen her uçak ya da fazladan gelen her yolcu devletin kasasına da giren para demek…
Buna rağmen, “olmaz” deniyor.
Ve bizim elimiz kolumuz bağlı…
Ve bu koşullarda, 12 Eylül’de Alanya’dan, “Evet” bekleniyor.
“Hayır” çıkarsa AKP’liler hiç üzülmesin.

Açıkalın’ın liboşu!

Feyzi Açıkalın dünkü yazısında, “2. Cumhuriyetçi bir AKP’li”den bahsetmiş…
Kaçıncı Cumhuriyetçi olduğunu bilmem ama, AKP’li olmadığına kalıbımı basarım.
Bu tipler liboş tiplerdir.
Menfaatleri nerdeyse onlar da ordadırlar.
Geçmişlerinde ne olduklarına bakılmaz bunların…
İşlerine geldi mi, nabza göre şerbet vermeyi iyi bilirler.
Ayarları yoktur.
İlkeleri olmaz.
Alanya’da AKP’li, Konaklı’da DP’li, İstanbul’da CHP’li, Adana’da MHP’li, Diyarbakır’da BDP’li olmaktan asla gocunmazlar.
Yeter ki, menfaatleri olsun.
Köşeni bu liboşlarla işgal edip, vaktini de ziyan etme Feyzi bey…
Kimlikli, kişilikli, omurgalı ve memleket sever insanlara yer ver köşende…
Liboşlardan uzak dur, okurunu da uzak tut lütfen…