SUBAŞI; 'LİDERLER, VEKİLLERİN İRADELERİNE İPOTEK KOYUYOR'

Antalya Bağımsız Milletvekili Adayı Hasan Subaşı  Döşemealtı Sanayici, ve İşadamları Derneği'nin (DÖSİAD) kahvaltısına konuk oldu. İşadamlarının adaylıkla ilgili sorularını da yanıtlayan Subaşı, parti listelerine ilişkin, " Aday adayları mutsuz. Batı ilçelerinden aday yok. Alanya'dan aday yok. Ama listelere giremeyen aday adayları hala destek mesajları veriyorlar. Memnun görünüyorlar. Halbuki partilerinin uygulamalarından yanlışlarından hiç memnun değiller. Oysa kaşını çatsa, arkasını dönse sistem düzelir. Partilerin keyfi uygulamaları ve liderlerin iktidarlarını perçinlemeye dönük tavırlarına karşı çıkılsa işler düzelmeye başlar. Bunda hatanın tümü partilerde değil, seçmende duyarsız olabiliyor. Haksızlıklara karşı tavrını ortaya koymuyor her daim halinden memnun görünüyor ve lider kadroları yanlışa devam ediyor” dedi. Subaşı "Siyaset bir gelecek ve sorumluluk projesidir. Ancak 'eti senin kemiği benim' diye 3 lidere teslim ettiğimiz vekillerimiz iradelerini liderlere ipotek ediyorlar" diye konuştu.

DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer, bir sivil toplum örgütü olarak, kentin siyasi yapılanmasına destek anlamında seçimler öncesi tüm adayları konuk ederek görüşlerini dinleyeceklerini, ilk konuk olarak da bağımsız aday  Hasan Subaşı'nı davet ettiklerini söyledi. Gencer,  Subaşı'nın Belediye Başkanlığı döneminde kente önemli eserler kazandırdığına da değinerek adaylık mücadelesinde başarı diledi.

Bağımsız aday Hasan Subaşı, konuşmasına 7 haziran seçimleri sonrası oluşacak TBMM'nin önemini vurgulayarak başladı ve "Bu meclis yeni Anayasa başta olmak üzere;  Başkanlık rejimi ve  çözüm süreci gibi hayati konuları tartışacak kurucu meclis niteliği taşıyacaktır" dedi. TBMM'nin halkın şekillendirdiği meclis olması gerekirken, toplumu kucaklayamayan  ve temsil bağı zayıflayan bir kimliğe büründüğünü belirten Subaşı, "Milletvekilleri konuşamaz hale geldi, meclis tıkandı. Bu rejime parlamenter sistem diyemezsiniz. Bunun adına ancak yozlaşmış bir parlamenter ya da başkanlık sistemi diyebiliriz" diye konuştu.

Böyle devam etmesi halinde Türkiye'nin kaosa sürüklenebileceğini dile getiren Bağımsız Aday Hasan Subaşı, şöyle devam etti:

"Bunda toplumun hatası var mı? Var... Aday adayları mutsuz. Batı ilçelerinden aday yok. Alanya'dan aday yok. Ama listelere giremeyen aday adayları hala destek mesajları veriyorlar. Oysa kaşını çatsa sistem düzelmeye başlar. Sistemi bu hale getiren sivil toplum  örgütleri ve halkın eleştirel yaklaşımdan uzak tavrıdır. Partilerde hele liderler eleştirilemez. Kimse 'Kral Çıplak' diyemez. Parlamento iki önemli görevini; Yasama ve Denetim görevini yapamıyor.  4 bakan hakkında denetim yapabildi mi? Milletvekilleri kendileri söylüyor, hükümetten gelen teklifleri parmak kaldırıp, indirerek kabul ediyorlar. Oysa toplumun sorunları var. Esnafın, çiftçinin çözüm bekleyen dertleri var.  Birinin ak dediğine diğeri kara diyor.   Öyleyse  bu sistemi atalım. Ne yapalım? Kendimize özgü Başkanlık Sistemini getirelim. Tüm yetkiler başkanda toplansın, erkler ayırımı ortadan kalksın. AB kriterlerini tanımaya hazır bir iktidar, şimdilerde ne AB kriterlerini ne de Evrensel Hukuku tanımamaya başladı. Böylesi bir ortamda partilere gitmek yerine bağımsız adaylığı seçtim"

Soru-Cevap bölümünde işadamlarının sorularını yanıtlayan Hasan Subaşı, "Bağımsız aday olarak seçilirseniz ne derece başarılı olursunuz?" şeklindeki bir soruya, "Siyaset bir gelecek ve sorumluluk projesidir. Ancak 'eti senin kemiği benim' diye 3 lidere teslim ettiğimiz vekillerimiz iradelerini liderlere ipotek ediyorlar. Parlamentoda benim gibi bir-kaç ipoteksiz, 'şurada şu arıza var' diyebilecek vekilin olması yarar sağlar. Ayrıca merkezde bir partinin gereği ve merkez sağda revizyon ihtiyacı var.  Merkezde bir liberal partiye, ya da merkez sağda demokrat bir partiye ihtiyaç var. kendi partimin toparlanmaya ihtiyacı var. Bütün bunlara katkı verebilirim" diye cevap verdi.

Subaşı milletvekilleri  aday listesine ilişkin bir soruya da, " İnsanlar kendine en yakın, bölgesine yakın  tanıdığı siyasetçiyi arar. Batı ilçelerinden hiç aday yok. Oysa burada 250 bin seçmen var. Alanya'da yok, oysa Alanya en büyük ilçemiz. Çok sayıda aday belli bölgelere toplanmış adaletli bir dağıtım yok. Adaylık kriterlerinin adaleti yok.  CHP zorunlu olarak önseçim yaptı. Yoksa ayrışmak üzereydi. Doğrusunu yaptı, ama hazırlıksız oldukları için son yıllarda Muratpaşa ilçesinde yapılan üye kayıtları sonuca etkili oldu ve tüm adayları bu kayıtlar belirledi.  AKP'ye bakarsanız merkezden aday hemen hemen yok. Alanya, Serik, Gazipaşa gibi büyük ilçelerde ve Batı ilçelerinden seçilecek sıralarda aday yok. İşte bu noktada  halk bu tür kararlara eleştirel bakarsa, partilerin dikkatini çekerse  işler düzelir. Bağımsız aday olma gerekçelerimden en önemişi de buydu, adalet ve demokrasi anlayışının gerilerde kalması! Beni teyid etmiş oldular. Partilerin toplumu tatmin edecek kriterleri olması lazım" dedi. Subaşı, "seçilirseniz bir partiye transfer olur musunuz?" sorusuna da , "Kesinlikle olmam, zoru keyfimizden mi seçtik?" diye cevap verdi.

Kahvaltının sonunda, DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer, Hasan Subaşı'na günün anısına bir Döşemealtı halısı armağan etti.