EKONOMİ

PİYASALAR AĞUSTOS AYINA ZOR BİR BAŞLANGIÇ YAPTI

ALB Forex, ‘Borsa İstanbul ve Dünya Piyasaları Gelişmeler/Beklentiler Raporu'nu yayınladı. ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder’in hazırladığı rapora göre yurt içi ve yurt dışında yaşanan gelişmeler ışığında Ağustos ayına zor bir başlangıç yaptı.

İşte Eda Önder'in haftalık raporu:

Geçtiğimiz hafta yurt dışında Çin tarafında kısa bir süreliğine dinen çatlak sesler yeniden yükselmeye başladı. Haftaya başlarken; Çin borsası hükümetin önlemleri sonrası gerçekleşen üç haftalık rallinin sürdürülebilir olmadığı endişesiyle sona erdi ve endeks 8 yılın en sert düşüşünü kaydetti. Çin borsasında meydana gelen düşüşün, tüm dünya borsaları tehdit edebileceği paniği nedeniyle dünya borsalarında satıcılı seyir hakim oldu.

Hafta içerisinde bir diğer gündem ise, FED politika açıklamasıydı. Fed beklenildiği gibi faiz oranlarını değiştirmedi. Yapılan açıklamada ise büyümenin son aylarda ılımlı bir şekilde toparlanmaya devam ettiği, istihdam piyasasının ilerleme sağladığı ancak enflasyonda beklenen ilerlemenin sağlanamadığı belirtildi.  Özetle, verilere bağlı piyasa izlemeye devam edeceğimizi ve Eylül ihtimalinin hala masada olduğunu gözlemliyoruz. Politika açıklamalarında ekonomik göstergeler konusunda kelime oyunları söz konusu.

Yurt içinde artan terör olayları, siyasi belirsizlik ve Fed endişeleri gündemde yer aldı. Yurt genelinde terör olayları deyim yerindeyse kol gezerken, söz konusu terör gündemine ilişkin üzücü haberlere her geçen gün bir diğeri ekleniyor olması, piyasalarda Türk Lirası aleyhine fiyatlamaları beraberinde getirdi.

Seçim öncesi süreçte olduğu gibi yurt dışından ülkeye uyarıcı nitelikte raporlar gelmeye başladı. Hafta içerisinde IMF dış yükümlülüklerinin yapısı doğrultusunda Türkiye’yi sert diyebileceğimiz tonlamalarda uyarıda bulundu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's ise politik belirsizlik ve ekonomideki küçülmeye dikkat çekti. Söz konusu değerlendirmeler piyasada artçı şok niteliğinde fiyatlandı ancak 7 Ağustos’taki Moody’s değerlendirmesi de aşılması gereken önemli bir eşik. Siyasi belirsizliğe jeopolitik risklerin de eklendiği şu günlerde Moody’s değerlendirmesi akılların bir köşesinde yer almalı.

Koalisyon görüşmelerine ilişkin umutlar zayıflarken, her geçen gün koalisyon hesaplamaları sil baştan yapılıyor. Geçtiğimiz hafta koalisyona yakın tarafların gerçekleştirdiği 7 saat süren görüşme sonunda piyasalar için önemli bir açıklama duymadık. Taraflar demokratikleşme, insan hakları, yargı bağımsızlığı konularında açıklamalar yaptılar ancak ekonomi politikalarından ve dış politikalardan bahsetmediler. Hükümet kurulması konusunda olumlu sinyaller gelmese de en azından partilerden tansiyonu artıracak olumsuz açıklamalar gelmiyor. Bu konuda piyasaların tedirgin olmaması adına temkinli davranılıyor.

Fed kanadına geldiğimizde ise, verilere bağlı piyasa izlemeye devam edeceğimizi ve Eylül ihtimalinin hala masada olduğunu gözlemliyoruz. Politika açıklamalarında ekonomik göstergeler konusunda kelime oyunları söz konusu. Fed zaman kavramını öne çıkararak kendisini bağımlı hale getirmek istemiyor. Ancak mevsimsel etkilerden kaynaklı zorlu geçen ilk çeyrek büyüme verisinin pozitife revize edilmesinin ardından, bu hafta açıklanacak olan ABD’deki yoğun veri akışı önemli olacak. Kişisel gelir ve gider, ISM imalat endeksi, tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verileri bu hafta dolarda ciddi bir hareketliliğe neden olabilir. Özellikle son FED politika açıklaması gözleri Cuma günü açıklanacak olan istihdam verisine çevirmiştir. Piyasa beklentilerine baktığımızda 225 binlik bir ortalamanın mevcut olduğunu görüyoruz. Piyasa oyuncularının genel beklentisi son dönemdeki olumlu trende paralel olmakla beraber; iyi gelebilecek bir veriyle FED algısının kuvvetlenmesi dolarda ciddi değerlenmeye neden olabilir.

Yurt içinde de, Temmuz ayı enflasyon verisi ön planda yer alacak. Geçtiğimiz hafta yayınlanan 3. enflasyon raporunun ardından söz konusu veri piyasaların seyrinde etkili olabilir. Bununla birlikte Yayınlanan raporda 2015 yılsonu TÜFE beklentisi yüzde 6.8’den yüzde 6.9’a çıkartıldı. 2015 gıda enflasyonu beklentisi yüzde 9’dan yüzde 8’e indirilirdi. Raporda Fed’in faiz oranlarını artırması halinde Türk bankalarına ödenen zorunlu karşılık faizlerinin artırılacağı vurgulandı. Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın enflasyon raporu sunumu sırasında “para politikalarında sadeleştirme” adı altında olacak düzenlemelerden bahsetmesi ise merak uyandırdı. Ancak söz konusu düzenlemelerden ve ABD’deki gelişmelere paralel olarak ne gibi müdahaleler yapılabileceği konusundaki ayrıntılar çok fazla su yüzüne çıkamadı. Söz konusu konulara ilişkin teknik çalışmaların devam ettiğini bildiren Başçı’nın konuşmalarında anlaşıldığı Ağustos ayında para politikalarına yönelik konular daha çok sorgulanacak gibi görülüyor.

Yayın Tarihi
01.08.2015
Bu haber 771 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!