SAĞLIK-SOSYAL HİZ.

SON 10 YIL İÇİNDE İNTİHAR HIZINDA BİR ARTIŞ VAR

51?İNCİ ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ ANTALYA'DA TOPLANDI

 ERTUĞRUL GÜN  

          Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh ve Sağlığı Çalışma Birimi Üyesi Doç. Dr. Leyla Gülseren, Türkiye’de intihar riskinin erkeklerde 35 yaş üstünde arttığını belirterek, kadınlarda en riskli yaş grubunun ise 15-29 yaş arası olduğunu kaydetti. 
          Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından 51’incisi düzenlenen Ulusal Psikiyatri Kongresi, Antalya’nın turizm bölgesi Belek’teki bir otelde gerçekleştirildi. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Simavi Vahip, kongrenin bilimsel programında 54 panel, 3 konferans, 20 kurs, 5 çalışma grubu ve çeşitli bilimsel etkinliklerin yer aldığını söyledi.

           İNTİHAR İÇİN RİSK ETKENLERİ VE KORUYUCU ETKENLER
           Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh ve Sağlığı Çalışma Birimi Üyesi Doç. Dr. Leyla Gülseren, intihar hızının erkeklerde kadınlara oranla 1,5 kat daha fazla olduğunu belirterek, büyük şehirlerde Türkiye geneline göre yaklaşık 2 kat daha yüksek olduğunu söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin cinsiyet dağılımı açısından diğer bölgelerden farklılık gösterdiğini dile getiren Doç.Dr. Gülseren, ”Kadın intiharlarının hızı bu bölgelerde erkeklerden daha yüksektir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda ergenlerde intihar girişimlerinde bir artış olduğu belirlenmiştir. Yalnız yaşıyor olmak, işsizlik, ekonomik sorunlar intihar davranışı riskini artırır” diye konuştu.
  Gülseren, Türkiye’de intihar riskinin erkeklerde 35 yaş üstünde arttığını belirterek, kadınlarda en riskli yaş grubunun ise 15-29 yaş arası olduğunu kaydetti. Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın ve Ruh Sağlığı Çalışma Birimi Üyesi Doç. Dr. Leyla Gülseren, son 50 yılda dünya genelinde intihar oranları arttığını belirterek, “Türkiye’de intihar hızı diğer Avrupa ülkelerine ve ABD’ye göre daha düşük olmakla birlikte son 10 yıl içinde intihar hızında bir artış var” dedi.

  İNTİHAR EDENLERİN YÜZDE 95’İNDE RUHSAL BOZUKLUK TANISI VAR
  Duygudurum Bozuklukları Çalışma Birimi Üyesi Prof. Dr. Ali Bozkurt, intihar girişimi olan veya intihar eden tüm hastaların yaklaşık yüzde 95’inde ruhsal bozukluk tanısı olduğunun altını çizdi.

  “MEDYA İNTİHARA EĞİMLİ İNSANLAR ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİ YARATIYOR”
  TPD Genel Sekreteri Doç. Dr. Mehmet Yumru Türkiye’de yazılı, görsel ve sosyal medyada intihar haberlerinin sıklıkla yer aldığını hatırlatarak, “Medyada intihar vakalarını tüm detaylarıyla, dramatize edilerek, görsel öğeler eşliğinde sunulması, intihara eğilimli insan üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bilinmektedir” dedi.
  TPD Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya ise, Türkiye’nin 100 yılı aşkın tarihinin bir travmalar tarihi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Kaya, “Ortadoğu coğrafyasındaki insani dram, yaşadığımız yüzyılın en vahşi ve bilinen tüm insani kutsal değerlerine aykırı davranan İŞİD ve onun destekçilerinin şiddeti sadece yaşayanlar için değil uzaktan bakanlar için bile dayanılmaz bir tahribat yaratmıştır” diye konuştu. 

  “SALDIRILAR TOPLUMUN DOKUSUNA ZARAR VERİYOR”
  TPD Örgütlenme Sekreteri Uz. Dr. Şahut Duran da 10 Ekim’de Ankara’da yaşanan terör olaylarını hatırlatarak, “Bu saldırılar ve sonrasında yaşanan şiddet birçok açıdan topluma ve bireye zarar vermeyi amaçlamakta ve toplumsal yaşamın temel dokusuna, güven duygusuna ve toplumu birbirine bağlayan başlara zarar vermiştir” diye konuştu.
  

Yayın Tarihi
26.11.2015
Bu haber 461 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!