Adalet

     Yeri ve şekli nasıl olursa olsun herhangi bir konu çok konuşulur hale gelirse bu konuşmaya sebeb çok büyük ihtimalle bu konunun ya azlığı yada yoğa yakın olması yada tartışılır hale gelmiş olmasıdır.

  Son zamanda adalet sistemi üzerine ve adaletle meşkul insanların çeşitli nedenlerle değişik yorumlanır yada değişik sonuçlara layık görülüyor olması bu adalet kelimesine bir parantez açmamıza sebeb oldu.

  Adaletin her yerde ve her zaman değişmeyen kişilere göre farklılık arz etmeyen bir tanı olması fikri bizde ağır basıyor. Buna bağlı olarak adalet kelimesini şöyle bir araştırıverdik. Bilimsel olsun diye de ansiklopedik bilgiye başvurduk.

 Bakın neymiş;

    Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır.

    Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. İnsanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir ve tarih boyunca tartışmalı bir alan olmuştur.

     Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur.

       Eski Yunan düşünür Platon’a göre adalet en yüce erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır.

      Aristoteles’in hareket noktasını ise eşitlik kavramı oluşturur. Ona göre, herkese eşit davranmak adalet için yeterli değildir. Bir hukuk düzeni güçsüzleri koruduğu ölçüde adaletli olabilir. Örneğin, günümüzde kişinin tükettiği herhangi bir maldan alınan katma değer vergisi adil bir vergi değildir. Çünkü kişinin gelir düzeyini dikkate almaz. Buna karşılık, kişinin geliri üzerinden alınan ve gelir düzeyi yükseldikçe vergi oranının da arttığı gelir vergisi daha adil bir uygulamadır.

         18. yüzyılda Aydınlanma Çağı düşünürleri adalet kavramını daha dar biçimde tanımladılar. Onlara göre hukuka ve hukuksal eşitliğe uygunluk adalet için yeterlidir. Ne var ki, hukuk düzeni her zaman adil olmayabilir. Çünkü hukuk yasaların her durumda aynı biçimde uygulanmasını gerektirir. Oysa yargıç herhangi bir olayda yasayı uygularken, durumun özelliklerini de göz önünde bulundurmak zorundadır. Böylece genel bir nitelik taşıyan yasanın eksik yanları uygulamada giderilebilir ve adalete daha çok yaklaşılabilir…

   Bütün bu bilgiler ışığında en son moda olan değimiyle adalet birgün herkeze lazım olabilir, kelimesiyle yazıyı sonlandıralım sizlerden de bu konuyu biraz düşünmenizi rica ederim.

Hayırlı haftalar hayırlı başlangıçlar.

Ecz.Hasan KİLİT

Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi  Kaleder Başkanı

Yayın Tarihi
25.05.2015
Bu makale 1310 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!