“Adalet” varsa eğer

                Tüm hayat felsefemi bu hükümet ve yandaşları değiştirdi. Bundan böyle benim liderim Devlet Bahçeli. Muhalefetini partililerini kışkırtmadan yapan beyefendiyi takdir etmemek mümkün değil. Muhalefetini bile ilkin ülkesini düşünerek gerçekleştirdi. Ha... şimdi diyeceksiniz ki; “Kılıçtaroğlu da öyle”, farklılıklar olsa da evet katılıyorum ama bizim millet beyefendileri sevmiyor. İki iki dört! Meydanlara çıkıp sövecek, ana avrat dümdüz gideceksiniz, öğrencilere acımayacak yerlerde sürüyecek, ötesinde canlarından edeceksiniz, sosyal medyayı kapatıp yirmi aylık bebelerin çizgi film izleme özgürlüğünü kısıtlayacak onların gözyaşları içinde anlamsızca: “Tayyip kapattı” diyerek ağlamalarına kulak tıkayacaksınız, vatandaşını açlık sınırının altında tutarak asgari ücrete mahkûm edecek, kuru soğana talim ettireceksiniz. Velhasıl el kol bağlayacaksınız.

                Allah hiç kimseyi yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu inkâr edecek kadar da nankör yapmasın.

                1918de İstanbul ‘un işgal edildiği gün, İngiliz askerlerinin şehre girişini alkışlayan o günkü halkın torunları şimdi de hırsızlara alkış tutuyor, bu kadar basit. Yenilgiye mazeret aramayalım, bu vatandaş: “ben hırsızı, arsızı, yolsuzu, seviyorum” diyerek tercihini ortaya koydu, gerçeği kabullenelim, bizahmet

                1923 de Atatürk’e sorulur: “Paşam, vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim?” Mustafa Kemal yanıtlar: “öğretmen maaşlarını geçmesin!”

                Oysa şimdi vekillerimizin çoğu, kıymetli evlatçıklarını mutena ülkelerde, mutena okullarda okuturlarken, emekli öğretmenlerse ek iş peşinde bir kapıdan öteki kapıya koşuşturuyorlar. En iyi insan adaletli olandır yani en iyi iktidar, adaletli partiden oluşturulmalıdır.  Eğer ambleminin açılımında “Adalet” varsa o zaman adaletli davranılacak, yoksa hiçbir anlamı kalmaz.

                Her ne kadar başbakan, kapatmaya çalışsa da şu sosyal medya harika bir şey, en azından dışarıda selam verdiklerinin dost sandıklarının paylaşımlarını görünce gerçek yüzleri çıkıyor meydana, en doğrusu herkesin.

                Hadi adamlar (Kürtler) kendi özerklikleri için mücadele veriyorlar, başımüste ama sen Türkmen, sen Yörük, sana ne oluyor be adam, be kadın! Sen önce kendi mücadeleni ver! Yarın içine gireceğin kadar toprağına sahip çık önce! Kendi özüne, köklerine sahip çıkarak mücadele verenleri destekliyorum, ötesinde alkışlıyorum.

                Ayrıca Şanlı Bayrağımızdan rahatsız olan, özümüzü inkâr eden, yedikleri kaba pisleyen tüm vatan hainlerini kınıyorum. Allah’ın varlığını, dinimizi yadsıyanlar, ezandan rahatsız olup kulaklarını tıkayıp sövenler, nedense ölüm hak vaki olduğunda dualarla mevlidi şeriflerle uğurluyorlar canlarını. İkileme düşmeyin beyler, hanımlar, atın cenazelerinizi çöplüğe o zaman! Ne duası, ne hocası! Düşünceniz doğrultusunda hareket edin!

                               

                Gelelim Antalya’daki seçimlere: Çok önceleri gerçekleştirilen ankette “seçimde oyunuzu kime verirsiniz?” sorusuna şerh düşerek şöyle demiştim: “Eğer Menderes Türel AKP’den adaylığını koymasaydı Menderes’e verirdim”.  

                Kısacası: Antalya Büyükşehri AKP değil, Menderes Türel aldı.

                Kepez’de Hakan Tütüncü’nün kazanmasına şaşırmadım, zaten alacaklarından o denli emindiler ki(!)seçim öncesi bildik şehircilik yatırımlarına dahi gerek görmediler, rahatça koltuklarında oturdular. MHP’ den Dr. Murat Dinç’e üzüldüm, çalışkan, beyefendiydi, yararlı olacağına tüm kalbimle inanmıştım ve oyumu ona atmıştım. Diğerleri hakkında konuşmak istemiyorum. Tabii ki Döşemealtı’nda Turgay Genç’in başkanlığına kesin gözüyle bakılıyordu ve öyle de oldu, sevindim.

                Seçimlerde hile olduğu açıkça görülüyor ama sevgili muhalifler;  eşeğinizi bir türlü sağlam kazığa bağlamayı öğrenemediniz, ya da işinizi kış tutmayı!

                Fakat bu seçimlerde şunun idraki içindeydim, ne olursa olsun milliyetçi bir hükümetin gelmesi şart artık. Demokrat görüşlü olmama karşın hayatımda ilk kez oyumu MHP’ye attım, eee her şeyin bir ilki vardır değil mi ya!

Yayın Tarihi
06.04.2014
Bu makale 8752 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!