BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Akiller toplantısından izlenimler

Bugün, Antalya’da, terör örgütü “PKK” açılımına destek sağlamak amacıyla siyasi iradenin emriyle tayin edilmiş “akil”=”akıllı” ya da “yeyici” diye tanımlanan heyetin toplantısı vardı. Antalya’daki bir sivil toplum kuruluşunun önerisiyle, Ankara’dan dün akşamüzeri bir telefonla “kanaat önderi” sıfatıyla davet edildim.

Ve toplantıya katıldım… Dostlarımla paylaşmak istedim…

İşleyiş; 8-10 kişilik masalardan oluşan yaklaşık 150-200 kişi arasında bir davetli grubunun karşısına Rıfat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki “akiller” bir saat gecikmeli olarak toplantıya teşrif ettiler.

Elbette toplantıya gelirken 3 aşamalı polis kontrolünden geçiyorsunuz, isminiz yoksa listede alınmıyorsunuz içeri… Sanki bir esir kampına giriyormuşçasına… Halkla güya konuşacaklardı, ama davetli salonunda pek “halk” tipi kimseyi fark etmedim…

Ayrıca bu akilleri karşılamak üzere bayraklı-pankartlı bol sloganlı HALK protestosunu da belirtmeliyim.

Akil=akıllı insanların kimlerden oluştukları önemli değil. Görünen manzarayı anlattım çevredekilere, rapora yansıtarak…

Güya “Barış” Sürecinin Görünümü: toplantıda oluşan genel kanaat şöyle. Evet, kimse kan akmasını istemiyor. Ancak terör örgütüyle pazarlığa oturarak bu sorun çözülmez. Terör örgütüyle pazarlık yapmak yanlıştır.

Genel görünüm şöyledir:

1- Silahlı kalkışma (etnik ırkçılık) siyasi irade tarafından “meşru” yol olarak kabul edilmiştir.

2-Devlet silahlı terör örgütüyle pazarlık yapmış, terör örgütüne psikolojik egemenlik sağlamıştır. Devlet “mağlup” taraf konumundadır. Böylece devletin varlığı ve gücü, devlet olma vasfı siyasi irade tarafından teröre “peşkeş” çekilmiştir.

3-Devletin silahlı güçleri pasifleştirilerek teröre müsamaha edilmiştir.

4- Devlet, terör örgütüyle “eşdeğer” konuma sokulmuştur…

5- Katillik, etnik ırkçılık itibar kazanmıştır.

6-Etnik kökene dayalı silahlı isyan, yani terörizm, siyasi irade tarafından “galip” konumuna getirilmiştir. Terör örgütü “savaşan” taraftan biri konumuna sokulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine, uluslararası müdahale etme kapısı aralanmıştır.

5- Yürütülen süreç, siyasi ikballeri için “akil” heyetlerle milletin aldatılması, işlenen anayasal suça ortak aranıp bulunmasıdır…

6- Etnik kökene dayalı ırkçılık yapmak ve silahlı mücadele ile “hak” kazanma yolu açılmıştır. Bunu da ulus devlet Türkiye Cumhuriyeti siyasi iktidarı aracılığıyla gerçekleştirme aşamasına getirilmiştir. Yani ulus devlet kendi eliyle kendine ortak yaratıyor… Ayağına kurşun sıkıyor… Toplumsal barış dinamitleniyor…

7- Silahlı kalkışmanın devlet organları tarafından “normalleştirme, barış sağlama”, kamuflajı, “analar ağlamasın, babaların yürekleri sızlamasın” sloganlarıyla halk aldatılmıştır, duygular ve acıma hissi sömürülerek oyalama ve kandırma gerçekleştiriliyor, halk kandırılıyor…

8- Akil heyetleri, siyasi iradenin girdiği bataklıktan çıkış aracı olarak görülmektedir.

9-Siyasi irade-PKK işbirliği siyasi ikbale yöneliktir.

**

Akiller ne demek istiyor? (vatandaşın algısı)

“Ey ahali; gelin, ülkeyi PKK’nın İSTEKLERİNE terk eden siyasi iradenin dediklerine inanın, itiraz etmeyin!…”

“Ey analar; çocuklarınız şehit oldu, olsun, onlar cennete gittiler, artık bunları unutalım, teröristlerle helalleşin!…” “Teröristi hoş görün, onları affedin…”

“Ey Türk halkı; bundan sonra etnik kökene dayalı yeni bir silahlı kalkışmaya hazır olun. Kim hak istiyorsa onu almalı!…”

“Ey kanaat önderleri, sivil toplum örgütlerin temsilcileri; birileri bizi bu çamurun içine ittiler...”

“Biz iknacılar, bizzat hükümet tarafından bu iş için görevlendirildik, yasal bir dayanağımız yok, her yaptığımız suç olabilir, ama elimizi taşın altına koyduk… Siz de koyun…”

“Biz sizden akıllı değiliz, bizim aklımız bize yetmiyor… Sizi dinlemeye geldik!”

**

Cevapsız Sorular… (Hiç sorulara yanıt vermiyorlar)

Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı her Türk vatandaşı yasalar karşısında eşittir. Her vatandaş, yasaların verdiği her hakkı kullanmakta ve istediğini yapabilmektedir. Türkiye’nin, Türk milletinin “zencileri” hiç olmadı.

Sorulup da cevap alınmayan sorular…

1 Başta Kürt kökenli vatandaşlar ne olmak istediler de olmadılar?

2 Terör örgütünün isteklerini karşılayan hükümetin bu icraatına ortak olmakla PKK terör örgütüne yardım ve yaltaklık yapmış olmuyor musunuz?

3- Ulus devletin kuruluş felsefesine aykırı bu icraatınızla toplumu ayrıştırıyorsunuz, bu durumda kendinizi “vatansever” mi sanıyorsunuz?

4- Güneydoğudaki Kürt kökenli vatandaşın yaşadığı ekonomik sorunları Akseki, Gündoğmuş Dağlarındaki Yörük vatandaşımız da çekiyor.

Onlar da silahlı isyana kalkışırlarsa haklımı, haksız mı olurlar?

5- PKK ne için 30 senedir terör yaptı?

*özerklik istiyoruz,

*bayrak istiyoruz,

*anadilde eğitim istiyoruz,

*bağımsız Kürdistan istiyoruz… Dediler, diyorlar…

Bunlar için asker-polis-sivil öldürdüler…

Şimdi bunlardan vaz mı geçti ki “barış” yapalım diyorsunuz?

Yoksa Terör örgütü 30 Seneden beri dağda “piknik” mı yapıyordu?…

6-Terör örgütüne hangi tavizler verildi?

Verilen tavizler nelerdir? Bunları biliyor musunuz?

7- Başarısız olacağı belli olan bu PKK açılımın sonunda nerde yaşamayı düşünüyorsunuz? Türkiye’de mi, başka ülkede mi?

8- Anayasal suç işliyorsunuz. Yargılanacağınızı hiç düşündünüz mü?

9- Siyasi irade sizi suçun için sürmüş durumda. İstifa etmeyi düşünmediniz mi?

….

İşte size bir “akiller” toplantısının özeti…

Şimdilik bu kadar

Yayın Tarihi
05.06.2013
Bu makale 7711 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!