Akvaryumun çöpçü balıkları

Süleyman Demirel’in yol arkadaşlarından değerli bir büyüğümle yıllar önce söyleştiğimizde aynen şöyle konuşmuştu:

“Sol ne kadar iyi niyetli olursa olsun bu ülkede iktidar olamaz. Olsa bile kısa süreli olur. Tıpkı bir kibrit çöpü alevi gibi… Parlayıp söndürülür.”

Sonra da Türkiye’nin dünya üzerindeki önemli yerinden söz etmişti. Anlattıklarından her şeyin Amerika kontrolünde olduğu apaçık görülüyordu.

Doğruydu…

Rahmetli Ecevit’in halkçı ve yürekli çıkışı Karaoğlan olarak halkımızın yüreğinde ses bulduğunda ve iktidar yakalandığında siyasi ayak oyunları derinden oluşmaya başlamış suni olarak yaratılan temel ihtiyaç maddeleri piyasadan çekilerek karaborsa ve istifçilerin egemenliği sosyal demokrat iktidarı kısa sürede halkın güzünden düşürmüştü. Aydınlar kurulan tuzakların farkındaydı ama geniş halk yığınları piyasadan çekilip alınan yağın, tüp gazın peşinden koşmaktan yorulduğunda hükümetin ipi çekilmişti.

Sağ cenahta yer alan kalabalıkların savunma yöntemleri hala günümüzde de geçerli.

C.H.P bu ülkeye çivi mi çaktı?

Yol mu, baraj mı yaptı?

C.H.P koalisyon ve DSP Hükümetleri her zaman bu soruların ağırlığı altında bırakıldı.

Peki, ne yapmışlardı iktidar süreçlerinde anlatayım.

Devraldıkları iktidarların iç ve dış borçlanmalarını ödemek zorunda kalmışlardı. Sağ cenahın siyasetinden kaynaklanan yolsuzlukları gündeme taşıyarak temizlik harekâtına girişmişlerdi. Bozulan ve dengesi yok olan ekonomiye yeniden canlılık kazandırmışlardı. Tam bu temizlik işlemleri sonuçlanırken yeni bir seçim ve siyasi organizasyonla iş başına gelen sağ siyasi partilere tertemiz bir Türkiye emanet etmişlerdi. Borçları hafifleyen Türkiye’yi emanet alan sağ iktidarlar enkaz devrettiklerini yenilenmiş olarak yeniden devir almışlardı. Bugünkü iktidarın Kemal Derviş’in ekonomisini aldığı gibi…

Yani sol süregelen görevini tıpkı akvaryumdaki kirliliği emen akvaryumun çöpçü balıkları gibi yerine getirmişti. Şimdi o akvaryumdaki berrak suyun rengini kaybettiğine yaşanan yolsuzluk iddialarının kulaklarda uğuldayan çığlıklarında ve kararan vicdanların suskunluğunda tanık oluyoruz.

C.H.P ve aynı çizgideki partiler sağlam ve düzgün bir ülke yaratma politikası yerine yollar, barajlar, hanlar, hamamlar, saraylar yapmayı seçselerdi sağ cenahın:

“Bu ülkeye bir çivi bile çakmadılar.” Söylemini elinden alabilir miydi yoksa yeni kumpaslarla cebelleşmekle yüz yüze kalırdı onu da siz tahmin edin.