Ali Usta?nın kızı Emine olmak

Emine Ülker Tarhan’ın Ulusal TV’de Hulki Cevizoğlu’nun konuğu olduğu yayının tekrarını gece yarısı kanalları gezerken tesadüfen izledim.

Ceviz Kabuğu programının yapımcı ve sunucusu Hulki Cevizoğlu doğaçlama sorularıyla Tarhan’ı tanımaya çalışıyordu. Bunu yaparken de e posta adresine gelen izleyici sorularına yanıt vermesi yöntemini kullanıyordu.

Emine Ülker TARHAN’A:

“İzleyicilerimizden bir sizi Halide Edip Adıvar’a benzettiğini yazmış. Siz kendinizi kime benzetiyorsunuz.” Sorusuna yürekten ve içten verdiği yanıtında şunu söylüyordu:

“Kendimi kimseye benzetmiyorum. Ben babam Ali Usta’ya ve Mustafa Kemal’e benzemek istiyorum. Babamız yürekli bir insandı. Helal ile haramı karıştırmayan. Maddi varlığın el kiri olduğunu söyleyebilen ve kimseye boyun eğilmemeyi öğreten bir baba. Tıpkı bağımsızlık benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal gibi. Bu nedenle benzetilmek istersem onlara benzemek isterim.”Diyordu.

Söyleşinin ana noktası buydu.

“Sebepleri değiştiremediğimiz sürece sonuçlar değişmez.”Derken kronikleşmiş muhalefet olgusunu yıkamayan ana muhalefet ve muhalefet partilerine dikkat çekiyordu.

Haklıydı.

Hiçbir irade, ilkelerini ayaklar altına alan Makyavelist ve Oportünist zikzakların güven kaybettiren rüzgârların arkasına alarak yol alamaz gerçeğinin altını çiziyordu.

Sol güzergâhtan sıkça kopan ve merkez solda yer almaya çalışan C.H.P politikasına göndermeler yapıyor:

“Bir siyasi çizgi özünden asla kopmamalı.”Mesajı veriyordu.

En çok da yıpratılan sürecin Cumhurbaşkanlığı seçiminde ite kaka ortaya atılan çatı adayındaki stratejik hataya dikkat çekiyordu.

“Siyasi bir güç olmak için güçlerin arkaya alınması gerekliliğini.” Öne süren Cevizoğlu’na:

“Hiçbir dış ve iç finansal güçle işbirliğimiz yok. Güven kaynağımız halkın iradesi. Yaşananları halka anlatarak yol almak istiyoruz.”Diyerek Anadolu Partisinin bağımsız çizisine vurgu yapıyordu.

Eski bir gazeteci geleneğinden olmalı ki Emine Ülker Tarhan’ı dinler ve izlerken vücut dilini de gözlüyordum.

Yalındı. Riyasızdı. Hiçbir yararcı tavrı araç etmeden:

“Ben Ali Usta’nın… Helal ile haramı biz çocuklarına ayırmayı öğreten emekçi bir babanın kızıyım.” Diyebiliyordu.

Emine Ülker Tarhan için gerek muhalefette ve gerekse iktidarda olağanüstü bir tıkanma yaşandığını, güvensizliğin her iki tarafta da hızla çoğaldığına işaret ediyordu.

Saptaması doğruydu…

Ayyuka çıkan yolsuzluklar iddiası iktidarın kemirgeni olmuştu. Her seçim yenilgisi sonrası yalpalayan ana muhalefetin her boyaya boyanma çabalarının kendi sempatizanlarının bile güvenini yok ettiğini haykırıyordu. Yani ülkedeki kitlelerin huzursuzluğunun ana kaynağının kronikleşen muhalefetlik ve iktidarlık olduğunun farkındaydı. Bun kitlelere anlatmanın öneminden söz ediyordu.

C.H.P Genel Başkanlığına soyunan Mustafa Sarıgül için:

—Bu adam C.H.P’nin ürünü ama bana itici gelen yanları olduğunu hissediyorum.” Demiştim. Bu kez Emine Ülker TARHAN için farklı duygular taşıyorum. Çıktığı yolun çakılından, dikeninden haberdar. Tıkanmışlığın nedenlerini tahlil edebilmiş. Yürekli yol arkadaşlarıyla muhalefette kalma yazgısından kurtulamayan C.H.P saflarını da yol haritasına katmayı başarabilirse yepyeni bir partiyle:

“Benden sonrası tufan.” Diyen egemen siyasileri yerle bir edebilir diye düşünüyorum. Sezgilerim bunu söylüyor.

Yarın seçim meydanlarına hodri meydan diyecek Emine Ülker TARHAN’ın en etkili silahının da bağımsız, kendisi gibi olmak ve:

“Ben helalle haramı karıştırmayan Ali Usta’nın kızıyım.” Söyleminin olacağının altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum.

Hiç de durgun olmayan sulara atılan çakıl taşının yaratacağı halkların denizlere ve okyanuslara eriştiğini emperyalizme ve onun yerli iş birlikçilerine Mustafa Kemal ve arkadaşları Ulusal Kurtuluş Savaşını nihai zaferle sonuçlayarak göstermişlerdi.

Yoldaşı halk olanın sırtı yere gelmez diyen Anadolu insanı için Emine Ülker TARHAN yepyeni ve hiç sönmeyen bir ışığa dönüşebilir. Namuslu ve yürekli insanlar bu ışığı fark edebilmelidir.

Türkan Saylan gibi yiğit ve korkusuz bir ruhun aynısını siyaset arenasında niçin yine sağlam duruşlu, dürüst ve yiğit bir kadın göstermesin ki? O’nun yürüyüşüne en çok da kadınlarımızın destek vereceğini şimdiden görebiliyorum. Hele bir de yanında Metin Feyzioğlu gibi yürekli yoldaşları olursa…

Yayın Tarihi
15.01.2015
Bu makale 353 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!