Ankara'dan Antalya planlanıyor

Kentlerin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı doğrultusunda; yeterli sosyal donatı alanları, yolları ile birlikte değerlendirerek planlamak için öncelikli olarak gelecek yılları da öngörerek nüfus projeksiyonu yapılır.

Onun içindir ki ‘yerinde yönetim’ ilkesi önemlidir.

Ancak, süreç içinde Bakanlar Kurulu kararı ile çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile birçok kuruma plan yapma ve yaptırma yetkisi verildi. TOKİ gibi kurum sadece planlama ile yetindirilmedi ve istediği araziyi acele kamulaştırma ile alabiliyor.

Antalya gibi ciddi anlamda göç alan bir turizm kenti için doğru planlama çok önemlidir.

Ancak, öyle olmuyor ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı gibi, TOKİ gibi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi kurumlar KHK ile aldıkları yetkiyi kullanarak Ankara’da masa başında Antalya’yı planlayabiliyor.

TOKİ’de 2017 yılı için Türkiye genelinde kaç adet konut yapacağı ile ilgili olarak yeni bir strateji belirlemiş. Türkiye genelinde birçok kentte toplam 65 bin yeni konut yapmayı planlayan TOKİ, Antalya’da da 2 bin konut yapacak.

Antalya’nın 2025 yılı nüfus projeksiyonuna baktığımız zaman ve kentin konut ihtiyacının olup olmadığını değerlendirdiğimiz zaman, TOKİ tarafından yapılmak istenen 2 bin konut ile yaklaşık 10 bin yeni nüfus artışı oluşacak.

Elbette bu konutların nerede yapılacağının bilgisi yok ama TOKİ’den yapılan açıklamaya baktığımız zaman mahalle kültürünü yaşatmak adına bu konseptte konutlar üretilecek.

Bu konutların Döşemealtı ya da Kepez bölgesinde yapılacağını tahmin ediyorum. Belki tarım alanları imara açılacaktır.

10 bin nüfus demek, aynı zamanda 10 bin kişinin ortak kullanabileceği sosyal donatı alanları demektir.

10 bin nüfus demek alt yapı demektir. 10 bin konut demek en az 2-3 bin araç demektir.

Döşemealtı İlçesi’ne ve Kepez İlçesi’ne bile bu konutlar yapılmış olsa bile burada ikamet edecek olan insanlar kent merkezine ya araçları ile ya da toplu taşıma araçları ile gelecektir.

Antalya’nın trafik ve toplu taşıma sorunlarını da düşündüğünüz zaman mevcut sorun daha da artacaktır.

Dolayısı ile kentin gelişişimi ve yönetiminden sorumlu başta Antalya Büyükşehir Belediyesi olmak üzere İlçe beledilerden görüş almadan ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile Ankara’da masa başında Antalya başında karar verilmesi yerel yönetimlere de haksızlık yapılmış olur.

En önemlisi ise ‘yerinde yönetim ilkesi’ bir kez daha yok edilmiş olur.

Yayın Tarihi
29.12.2016
Bu makale 954 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!