Anlamak

Sokak oyunlarının yanı sıra bilgi ile de ilgiliydik.

O günün şartlarında, kerrat cetvelini ezbere bilmek,

başkentleri söyleyebilmek, ülke ve yakın komşular coğrafyasını bilmek,

genel kültürü takip edebilmek hatırı sayılır bir üstünlüktü.

 

Okumak, okuyabilmek önemli bir işti.

Okuduklarını anlamak ve anlam çıkartmak çok daha önemli bir işti.

Bu amaçlı çabalarımız teşvik edilirdi, takdir edilirdik.

 

Bu gelişim mantığı ile televizyon ile tanıştık.

Bir şeyler sürekli izlenirdi ama haberleri ve belgeselleri izlemek önemliydi.

 

Öğretmenlerin, esnafın, iş adamlarının bilgelikleri konuşulurdu.

Kimsenin dinini, kökenini, parasal büyüklüğünü bilmezdik.

Geçer akçe adamlıktı, hoşgörüydü, erdemdi.

 

İş dünyasına girdik.

Makam, mevki ve para öncelikli çalışmayı ayıp bildik.

Gelişmeyi ve öğrenmeyi önceliğimiz yapmaya çalıştık.

Hak yemeyi düşünmedik, hakkımızın yenileceğini de düşünmedik.

 

Yanılmışım, yanılmışız.

Gelişmeler düşlediğimiz gibi gerçekleşmedi.

Ne yaşam, kitaplardaki gibi oldu ne de iş dünyası.

 

Kişisel gelişim, liderlik, yönetim, ekip çalışması, araştırma, yenilik, nezaket gibi bütün tezler sınıfta kaldı. Ayak kaydırma, birilerinin adamı olma, bilmediğin işi yönetme, bilgi çalma, bilgi saklama, tepeden gelme, sonradan görme, dine bürünme, siyasete girme, manevra yapma, cahil cesareti gibi özellikler doğal süreçte bilginin ve tecrübenin önüne geçti.

 

Öğrenenlerle, öğrendiğini sananlar,

ilkeli olanlarla, ilkeli olduğunu sananlar,

gelişenlerle, geliştiğini sananlar,

yönetenlerle yönettiğini sananlar,

yaşayanlarla, yaşadığını sananlar birbirine karıştı.

Amaca giden her yol mübah kabul edilmeye başlandı.

Kargaşa ve kaos yaşamın kendisi oldu.

 

Bu geleceği ve olması gereken birikimi hayal edemedik.

Anlayamadım, anlayamadık.

 

Bu nedenledir ki;

Gündeme getirilen zorunlu din dersi uygulamasının ilk dersi;

dinde zorlama yoktur” (Bakara-256 ) ayetinin açıklanması olmalı.

Bir kültürel birikimi önemsemeyerek, arşiv yerini otel yapanlar,

o kültürü “öğrenmemiz gerekiyor” girişiminden ne beklediklerini açıklamalılar.

Aksi taktirde, birçok şey gibi bunları da anlayamayız ya da korkarım ki yanlış anlarız

Yayın Tarihi
11.12.2014
Bu makale 2929 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Vahdet kardeşim,zorlama olmadığı bilinen özgür irade dini ve inanışları zorunlu öğreten bir yeni demokrasi anlayışı tıpkı öğrendiğimiz demokrasinin anlaşılamaması vede işine geldiği gibi anlamak ile bölünmüş (bir) toplum ile karşı karşıyayız.daha çok yazmalısın,daha çook okumalıyız sevgimlr

Namık ertan 22.12.2014

Eski günleri gelme de arama. Sana Herşeyle Katılıyorum sevgili Vahdet Selamlar

Ünal Öger 12.12.2014

eline sağlık abicim,

ENİS ARIN 12.12.2014

Ellerin dert görmesin. Kısa, öz ve çarpıcı. Tabi ki anlayana ve anlamaya niyeti olanlara...

Cengiz Çiçek 12.12.2014

vahdet teşekkürler.sadece bir şey eklemek istiyorum.şeriat gelirmi ? gelecekmi ? sorularını geçtik....şeriat geldi maalesef.Şeriat illaki ve sadece tüm kadınların kapatılması demek değil,işte dini uygulamalar artık her yanımızda...

merih özkaya 12.12.2014

ALKIŞLIYORUM...

İSMET YILDIZ 12.12.2014

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!