Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Yükümlülükleri

       Yönetim Yükümü

Yönetim kurulu üyeleri, yönetim hakkının kullanılmasıyla ilgili tüm faaliyetlere katılmakla ve görevini aslen yerine getirmekle yükümlüdür. Bu husus TTK m.390/2 ‘de emredici olarak hükme bağlanmıştır.Yönetim kurulunun, şirketin sevk ve idaresinin asli görevi olduğu açıktır.Yönetim hakkının kullanılması ve yükümlülüğünün yerine getirilmesi, üyelerin toplantılara katılması, gündem maddelerini müzakere etmesi, şirket menfaatine aykırı olduğunu düşündükleri kararlara karşı muhalefet etmek şeklinde tezahür eder.Yönetim kurulu kararına muhalefet şerhi koyan ve bunu tutanağa geçirten,  denetçilere bu hususta yazılı bilgi veren üye, müteselsil sorumluluktan kurtulur.

  • Gözetim Yükümü

Yönetim kurulu üyesinin, şirketin yönetimi ile ilgili eylem ve işlemlerin; kanuna , esas sözleşmeye, talimatlara ve iç yönergelere uygunluğunu gözetme yükümlülüğü bulunmaktadır. Üst gözetim yükümlülüğü yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkilerindendir.

TTK m.375/1 hükmünde “üst gözetim” kavramına yer verilmiş olup, gerekçede bu kavram “"Üst düzeyde yönetim" ile kastedilen, genel işletme politikası başta olmak üzere, yatırım, finansman, temettü gibi politikaların hedeflerinin karara bağlanması, bunlara ulaşılması için seçilen araçların gösterilmesi, hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının veya ulaşılıp ulaşılmayacağının belirlenmesi, bütçe uygulamasının kontrolü ve stratejilerin tespitidir. Politikalara ve hedeflere ulaşılmasına ilişkin kararlar ve stratejilerin uygulanması ile ilgili talimatlar da yönetim kurulu tarafından verilebilir. Talimatlar sözlü veya yazılı olabileceği gibi bir iç yönetmelik, sirküler veya genelge ile de şekillenebilir.” olarak açıklanmıştır.

  • Özen Yükümü

Yönetim kurulu üyesi, görevini “tedbirli bir yöneticinin özeniyle” yerine getirme yükümlülüğündedir. Yönetim kurulu ile şirket arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmakta olup, vekil üstlendiği görevi ve işi belirli bir özen ölçüsünde yerine getirmeyi borçlanır, belirli bir sonucu garanti etmez. Vekil kural olarak sonuçtan sorumlu değildir.

Özen yükümlülüğünün ölçüsü, yeni düzenlemeye göre “tedbirli yönetici” olarak ifade edilmektedir.m.369 gerekçesinde “…İşin gerektirdiği özen de nesnel olarak belirlenir, yoksa o konuya ilişkin uzman bilgisi aranmaz. "Nesnellik" ile, görevi yerine getirebilmek için yetkin olma, ilgili bilgileri değerlendirebilme, uygulamayı ve gelişmeleri izleyebilme ve denetleyebilmek için gereken yetenek ve öğrenime sahip olma anlaşılır. "Tedbirli yönetici" terimi bir taraftan kusurda ölçü rolü oynar, diğer taraftan da karar ve eylemlerde nesnel davranışı ifade eder, ancak bir yöneticinin nesnel olarak kontrolü dışında kalan ve nesnel beklentilerin ötesindeki tedbiri kapsamaz. Nitekim, 553 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü söz konusu sınırı çizmekte, 557 nci madde de özenin kişi temelinde değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır.”

Hukuk Genel Kurulu bir kararında yönetim kurulu üyelerinin özen yükümlülüğünü şu şekilde belirtmiştir: ““…yönetim kurulu üyeleri, bir idarecinin aynı durum ve koşullarda göstermesi gereken DİKKAT ve ÖZENİ göstermekle yükümlüdürler… anonim ortaklığın yönetim kurulu başkan ve üyeleri, T.T.K.nun 20/2 nci maddesi gereğince, şirket işlerinin gerektirdiği hallerde BASİRETLİ BİR İŞ ADAMI gibi hareket etmek zorundadırlar. Bu sebeple Yönetim Kurulu, görevlerinde pay sahipleri gibi "PASİF" değil "AKTİF" olmak zorundadırlar.”

  • İşadamı Kararı (Business Judgement Rule)

TTK m.369 ‘un gerekçesinde İşadamı Kararı (Business Judgement Rule) kuralına yer verilmiş olup, esasen bu kural Ticaret Kanunumuzda bir madde olarak somutlaştırılmamıştır. Madde gerekçesinde kavrama ilişkin “Tedbirli yönetici ölçüsü, yönetim kurulu üyesinin kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak "işadamı kararı" (business judgement rule) verilebileceğini kabul eder ve riskin bundan doğduğu hallerde üyenin sorumlu tutulmaması esasına dayanır. Genel kabul gören kural uyarınca, duruma uygun araştırmalar yapılıp, ilgililerden bilgiler alınıp yönetim kurulunda karar verilmişse, gelişmeler tamamen aksi yönde olup şirket zarar etmiş olsa bile özensizlikten söz edilemez. Bu kurallar 553 üncü maddenin üçüncü fıkrasında yer alan hukuk kuralı ile somuta bağlanmıştır. Özen borcunun sözleşme ile ağırlaştırılabileceği şüphesizdir.” İfadelerine yer verilmiştir.

Bu kural ile yönetim kurulu üyelerinin veya yöneticilerin, şirketin yatırımları ile ilgili kararının daha sonra hakim tarafından içerik veya yerindelik denetlemesinin önüne geçilmektedir.Gerçekten de yönetim kurulu zamana ve şartlara göre kararlar alarak ve uygulayarak şirketi yönetir.Şirketi yönetme görevini yerine getirirken yönetim kurulunun takdir hakkı olduğu açıktır.Karar alındığı tarihte bir takım beklentiler, piyasa koşulları gibi değişkenler dikkate alınmaktadır.Oysa, kararın alındığı tarihten çok sonra, kararın olumsuz sonuçlarının ortaya çıktığı dönemde, hakimim yönetim kurulunun bu kararını içerik olarak denetime tabi tutması haksızlıktır. Kişiler bir şirkete pay sahibi olurken kazanç kadar riskleri de göze almaktadırlar.

İşadamı Kararı (Business Judgement Rule)  kuralına göre yönetim kurulu kararları bakımından şu kriterler gözetilmelidir:

  • Alınan kararlar emredici düzenlemelere aykırı olmamalı
  • Şirket işleri özenli şekilde takip edilmiş olmalı
  •  Üyeler toplantılara aktif olarak katılmış olmalı ve kararlar şekil kurallarına uygun alınmış olmalı
  • Karar şirketin amaç ve konusuna uygun olmalı
  • Kararı alan üyeler tarafsız, bağımsız ve iyiniyetli olmalı, özenle davranmış olmalı
  • Karar alınırken uzman kişilerden gerekli bilgiler alınmış olmalı.

Yönetim kurulu üyesinin, yönetim kurulu toplantılarına katılması görevi olup, “özen yükümü” bakımından da bir gerekliliktir. Yönetim kurulu toplantısına bilinçli olarak katılmayan üyenin bu kuralın korumasından yaralanamayacağı görüşü bulunmaktadır.

SONUÇ

Yönetim kurulu üyelerinin, yasadan kaynaklanan görev ve yükümlülüklerini kusurları ile ihlal etmeleri halinde verdikleri zarardan sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır. Eski kanunda olduğu gibi 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda da yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, kusur sorumluluğu olarak düzenlenmiştir.Bu bağlamda yönetim kurulu üyelerine herhangi bir kusur atfedilemediği hallerde sorumluluk sözkonusu olmaz.

Yasa, kusuru ağır ihmal ve kast ile sınırlı tutmamış, özellikle m. 369/1 hükmü gereğince yönetim kurulu üyeleri ile yönetimle görevli üçüncü kişilerin görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmelerini ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetme yükümlülüğü öngörülmüştür. Böylece yönetim kurulu üyelerinin hafif kusur ve dikkatsizlik sonucu sebebiyet verecekleri zararlardan da sorumluluklarına gidilebileceği açıktır.

Üyeler, görevin ifası sırasında şirkete, pay sahiplerine ve yasal şartları mevcut ise şirket alacaklılarına verdikleri  zararlardan sorumlu olurlar. Bu sebeple, yönetim kurulu üyeleri yasadan kaynaklanan yükümlülüklerini göz önünde bulundurarak görevlerini yerine getirmelidir.

                                                                                    Av.Eylem Has & Av.Duran Çiftçi

                                                                                            Antalya Barosu Avukatı

  

Yayın Tarihi
03.09.2015
Bu makale 1972 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!