Antalya-Burdur hizmet karşılaştırması

3 hafta gibi bir süre yaşanan ayrılıktan sonra tekrar yazmaya başlamak beni gerçekten mutlu etti. Bu ayrılık elbette benim kent gündemimden uzak kalmama engel olmadı, aksine kentin gündemini takip etmenin yanı sıra başka kentlerin gelişimi ile Antalya’nın gelişimini mukayese etme imkanı bile bulabildim.

Şimdi bu mukayeselerden birini paylaşmak istiyorum.

*****

Antalya’nın şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararına göre gelişmesi yönünde bugüne kadar birçok yazı yazmıştım.

Bu yazıları yazarken de zaman zaman diğer kentlerde ki gelişmeleri de takip etmeye çalıştım.

Gün geldi ülke sınırları dışına çıkarak değişik ülkelerin kentlerinin gelişimini de inceleme fırsatım olmuştu.

Önceki gün 1971 yılında yaşanan deprem felaketinden sonra sürekli nüfusu göç eden ve son olarak da gölün kuruması ile gündeme gelen Burdur’un merkezi, ilçeleri ve köyleri ile ilgili bilgi sahibi olma şansı elde ettim.

Bu bilgileri yetkili birinci ağızlardan dinlerken diğer taraftan da Antalya ile Burdur değerlendirmesini de yaptım.

Çünkü bir taraftan Akdeniz çanağında önemli bir turizm destinasyonu olan köyleriyle, beldeleriyle ve ilçeleriyle (bütünşehir yasası ile belde ve köyler mahalleye dönüştü) Antalya ve yerel yönetim hizmetleri, diğer taraftan da Antalya’nın 1/10’ü nüfusuna sahip küçük bir kent Burdur.

Keşif Ekibi Derneği ile geçtiğimiz Salı günü Burdur’a gittim. İlk önce Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Şimşek özellikle köylerle ilgili yaptıkları çalışmaları dinledim.

35 milyon lira gibi bir bütçesi bulunan İl Özel İdaresi 183 köyün tamamında içmesuyu şebeke sorunu kökten çözmüş.

Yine 183 köyün yaklaşık 132’sinin yağmur suyu drenajı, kanalizasyon gibi sorunu da ortadan kalkmış. Yani köylerin altyapı sorunu da kalmamış.

Yanlış hatırlamıyorsam Antalya’nın bütünşehir yasası ile mahalleye dönüşen 594 köyü var.

İl Özel İdaresi kapanmadan önce yine yanlış hatırlamıyorsam hiçbir köyün Burdur’da olduğu gibi alt yapı sorunu çözülemedi.

Burdur’da şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararı yerel yönetimler tarafından öyle önemsenmiş olacak ki, bu önemseme Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ne (MAKÜ) de sıçramış.

MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatçi de üniversite yerleşkesini gezdirirken, 16 bin dönümlük arazinin tamamının master planını yaptırmış, üst yapı oluşturmadan alt yapı sorununa öncelik vermiş. 20 sene sonra eğer bir fakülte ya da başka amaçla kullanılacak bir yapı yapılmak istenirse de alt yapısı hazır olmuş olacak.

*****

Antalya’da peki ne yapılıyor?

Yıllardır olduğu gibi önce üst yapı sonra alt yapı.

Yani önce rant yaratılıyor sonra da yaratılan bu rant bölgelerinin alt yapı sorununu çözülmeye çalışılıyor.