Antalya özel bir kent

Bazı kurumlar vardır ki bu kurumlar kentin geleceğinin nasıl olacağına bile karar verebilir.

“Yerinde yönetim ilkesi” olarak iktidar olan AKP’nin Kanun Hükmünde Kararnamelerle bazı kurumları öyle bir yetkilendirdi ki, bu kurumlarda ya da kurumların sekreterliğini yaptığı kurul ve komisyonların aldığı kararlar zaman zaman ciddi tartışma konusu olur. Bu tartışmanın özü de ‘kişiye özel rant’ olmuştur.

Özellikle de yerel de istedikleri ‘rantı elde edemeyenler’ bu yolu tercih eder. Çoğunlukla da bu yolla istenilen elde edilir.

Geçmiş yıllarda bu konularda o kadar çok yazılar yazdım ki, ‘biraz rantcıl düşünün’ denilerek alınan kararların yanlış olduğunu düşünenlerin bile bürokratik baskıya uğradıklarını bile yakından şahit olduk.

Böyle sınırsız yetkiye sahip kurul ve komisyonların bulunduğu kurumların yönetimleri de daha fazla önem arz ediyor.

“Antalya’nın sakini değil, sahibiyim’ diyebilecek kişilerin bu tür kurumların başında olması turizm kentinin geleceği açısından önemlidir.

Ancak görüyoruz ki, ne yapılıp, ne edilip iktidar partisi ile alakası olmayanlar bir siyasi güç buluyor ve ‘rantçı’ uygulamalardan dolayı kızaktayken bir anda bir kurumun başında kendini bulabiliyor.

Geçmiş yıllarda bir kente Vali atandığı zaman, beraber çalışacağı kurum bürokratlarını Vali Bey kendi belirlerdi.

Ancak, son 14 yıldır bu atamalar Ankara tarafından yapılıyor. Ama öyle 3’lü kararname ile asaleten değil, vekâleten bu atama yapılıyor.

Neredeyse hizmetli bile siyasi kararla merkezi yönetim kararı ile atanıyor.

Vekâleten atamanın gerekçesi ise ‘bak seni atadık, ama yanlış yaparsan seni görevden yeniden alırız’ anlamı ya da ‘bak seni atadık, ama bizim sözümüzden çıkarsan seni görevden yeniden alırız’ anlamı da taşıyabilir.

Dolayısı ile merkezi yönetimin kararı ile siyasi olarak atanan bir bürokrata karşı mülki amirliğin de zaman zaman eli kolu bağlı kalabiliyor.

Demek istediğim şudur ki, kentin geleceğini ipotek altına alabilecek, kişilere rant sağlayacak kararların alındığını gördüğüm anda her zaman olduğu gibi bu köşe de paylaşırım.

“Ben şuydum, bir aksilik oldu şöyle oldum, ama şimdi şu oldum’ diye kimse havalara girmemeli. Siyasi atamayla gelinen makamlar geçicidir ama bazen de ufak bir hata, geçicilik durumunu çok da erkene aldırabilir.

Antalya özel bir kent, özel olduğu kadar 640 kilometre sahili ile rantı yüksek bir kent.

Böyle bir kentte yöneticilik yapmakta herkese nasip olmaz. Siyasi kararla merkezi yönetim tarafından atananlar da bu şanslarını iyi değerlendirmelidir. Çünkü Antalya özel bir kent

 

 

Yayın Tarihi
03.05.2016
Bu makale 276 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!