Antalya Vali konusunda hep şanslı oldu

Antalya kendi özgü özel bir kent olmasına rağmen hak ettiğini hiç alamamıştır.

Elbette ki yerel ve genel yönetimler tarafından belli başla yatırımlar yapılıyor ama Antalya, ülkeye kazandırdığı katma değerin karşılığını alamıyor.

Antalya bir turizm kenti olmasının yanı sıra tarım ve ticaret konusunda da önemli bir kent.

Antalya’nın yönetimi birinci sınıf olması gerekiyor. Yani tecrübeli olması gerekiyor.

Bugüne kadarda öyle oldu. Özellikle mülki amirlik konusunda yönetim Antalya için çok önemli, çünkü turizm kenti olmasından dolayı ve ülkemizde de yaşanan terör olayları da dikkate alındığı zaman asayiş çok önemli.

Onun için mülki amirlerde Antalya adına önemlidir.

Kentin planlanması ve gelişimi açısından belediye başkanları hep ön plana çıkar ama Valiler ve Kaymakamlarda önemlidir.

Yaklaşık 20 yıl Valilik muhabirliği yaptığımdan dolayı Valiler ile hep bir arada oldum. Onların çalışmalarını yakından takip etme imkanım oldu.

Yöneticilik disiplin olmayı öngörür ama bir o kadar da mütevazi olunması gerekiyor.

Bugüne kadar Antalya’da Valilik yapan bir çok bürokrat genelde hep mütevaziydi. Ama disiplini de hiçbir zaman elden bırakmadı.

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri iken Antalya Valiliği’ne atanan Muammer Türker’de disiplinli ve mütevazi.

Kendisi ile genelde toplantılarda karşılaştığımız için özel sohbetimiz olmamıştı.

Genel Yayın Müdürümüz Ebru Küçükaydın’ın talebi ile “Salı Sohbetleri” ismiyle yeni bir proje başlattık.

Salı Sohbetlerimizin ilk konuğu da Antalya Valisi Muammer Türker oldu.

Bugün Hürses gazetemizde yayımlanan sohbette okuyacağınız gibi Vali Türker’in ne kadar mütevazi biri olduğunu anlarsınız.

Yaklaşık 2 saat süren sohbetimiz esnasında Vali Türker’in Antalya’nın sorunlarına hakim olduğunu gördüm.

Vali Türker sorduğumuz her soruya da samimiyetle yanıt verdi.

Özellikle özel hayatı ile sorulan soruya bile çekinmeden yanıtladı. Şu yanıtı benim çok hoşuma gitti:

“Fakir bir ailenin çocuğuyum. 9 kardeşten biriyim, babam rahmetli ilkokul mezunuydu, annem okuma-yazma bilmez.”

Hangi bürokrat böyle bir yanıt verir merak ediyorum.

Sonuç olarak, Antalya, yerel yöneticilerin dışında mülki amirlik konusunda bugüne kadar şanslı oldu.

2002-2009 yılları arasında Antalya Valiliği yapmış olan Alaaddin Yüksel’e Antalya sahip çıkmıştı. Vali Türker’de Antalya’nın bir şansı olmuştur.

Antalya’nın tek şansızlığı yazımın başında da söylediğim gibi turizm ve tarım ihracatından dolayı yarattığı katma değerin karşılığını tam alamamış olmasıdır. Bunun sorumlusu da genel yönetimdir.