Antalya ve Deprem

Dün 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 15. yılıydı.

Belki ilk yıllarda olduğu kadar yoğun bir şekilde anma etkinlikleri yapılmadı, ancak her 17 Ağustos tarihinde ülkenin deprem gerçeği bir kez daha dikkatlere sunuldu.

Nasıl Türkiye deprem ülkesi ise Antalya’da 1. ve 2. derecede deprem bölgesidir.

Yapı stoklarına baktığımız zaman kentin merkezinde 50 yıl önce yapılmış ve ekonomik ömrünü tamamlamış binalar var.

Böyle bir kent aynı zamanda Akdeniz çanağında Birleşmiş Milletler gibi turizm kenti ve her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.

Gazipaşa’dan Kaş’a kadar 2 milyonun üzerinde yerleşik nüfus varken, yaz aylarında bu nüfus turizm sayesinde 4-5 milyon oluyor.

Böyle bir kentte olası bir afet zaten kırılgan olan turizmi de bir anda bitirebilir.

Dolayısı ile ne Büyükşehir Belediyesi, ne ilçe belediyeleri ne de turizm sayesinde cari açığını kapatan hükümet 1. ve 2. deprem bölgesi olan Antalya için kılını kıpırdatmıyor.

Yıllardır bu kentin Deprem Master Planı bile yapılamadı.

2004 yılında o zamanki ismi ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 81 kentin Valiliklerine genelge göndererek kamu binalarının sağlamlılığının tespit edilmesini istemişti.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gazipaşa’dan Kaş’a kadar toplam 119 kamu binasında tarot testi yaptı ve ortaya çıkan rapora göre, bu 119 kamu binasının yüzde 80’i ya yıkılıp yeniden yapılması ya da güçlendirilmesi gerekiyordu.

TUİK’in 2000 yılı (14 yıl öncesi) verilerine göre ise kent merkezinde 1998 yılı öncesi yapılan 120 bin binanın 80 bininin riskli olabileceği yine İMO tarafından açıklandı.

Dolayısı ile bir an önce Deprem Master Planı yapılmalı ve ardından da TOKİ olmadan yerel yönetimler belirleyeceği pilot mahallelerden başlayarak kentsel dönüşüm yada yerinde yeniden yapılanma adı altında bir kent yenileme çalışması başlatması gerekiyor.

İMO Başkanı Cem Oğuz geçtiğimiz gün Antalya’da ilkokul mezunu müteahhitlerin varlığından bahsetti.

Hani diyorum, hükümet yada devlet deprem adına Antalya’ya bir katkı koymuyor ya, en azından “Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik” de bir düzenleme yaparsa ve bu yönetmeliğe en az lisans mezunu olmayan müteahhitlerin inşaat yapamayacağını vurgular.

Belediyeler lisans eğitimi almamış hiçbir müteahhide inşaat ruhsatı vermez.

Tabi ben böyle düşünüyorum, ancak İMO Başkanı Cem Oğuz’un şu açıklamasının da yetkililer tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.

“Anlaşılan o ki siyasi erk, Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmakta, deprem önlemlerinin başında işlevsel, uygulanabilir bir denetim mekanizması geldiği gerçeğini yok saymaktadır. Üzülerek ifade ediyoruz ki siyasi iktidara yön veren Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği değildir. Siyasi iktidar, kamu adına denetim yapmakla sorumlu Meslek Odalarını devre dışı bırakıp, kamu yararı taşımayan projelerin denetlenmesinin önüne geçmek, yapı üretimi ve denetimini ticarileştirmek, kentsel değerleri sermaye gruplarına vermek istemektedir.”

 

 

Yayın Tarihi
18.08.2014
Bu makale 4994 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!