Antalya ve güven

Yaşanan olaylar, kanlı terör olayları ortadayken insan ne yazacağını bilemiyor.

Özellikle Antalya gibi turizmin merkezinde gazetecilik yapıyorsanız daha zor geliyor insana yazmak.

2015 yılında Rusya’da Ruble krizi ile turizmde gerileme yaşamıştık.

2016 yılında ise Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte Rusya ile ilişkilerimiz kötüleşti ve sadece turizm sektörü değil, tarım ve ticarette inanılmaz kriz yaşandı.

9 ay gibi sürede Rusya ile ilişkiler biraz olsun düzeldi ama yaş meyve sebze ihracatı konusunda sorun yaşanmaya hala devam ediyor.

Terör olaylarının kent merkezlerine inmesi ise ayrı bir dert oldu.

Avrupa, Türkiye ve Antalya’nın güvenli bir kent olup olmadığı konusunu düşünüyor.

Türkiye’nin neresinde terör olayı olsun, dış politikalarda ne gibi olumsuz gelişme olsun bundan en çok Antalya etkileniyor.

Yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul’da bir gece kulübünde yaşanan vahyi ve bir o kadar da kanlı terör olayı bir kez daha “güven” konusunu gündeme getirdi.

Bundan dolayı da önümüzdeki sezon en çok Antalya etkilenmez temennisinde bulunmak istiyorum.

‘Güven’, Antalya için çok önemli bir kavram. Çünkü bu kentte G7 Liderler Zirvesi yapıldı. Bu kentte Nato Dışişleri bakanları toplantısı yapıldı. Bu kentte iyisiyle, kötüsüyle EXPO 2016 gerçekleştirildi. Ama gel bunu Avrupa’ya anlat anlatabilirsen.

Bu yılın Eylül ayında Seul’de Antalya adına önemli bir karar verilecek.

Dünya’da 3 yılda bir gerçekleştirilen Dünya Mimarlık Kongresi bu yıl Eylül ayında Seul’de yapılacak ve bu kongrede 6 yıl sonra yani 2023 yılında kongrenin hangi ülke ve kentte yapılacağının kararı verilecek.

Kongre için şu anda 5 aday var. Antalya’da, Malezya’nın Lumpur kenti, Azerbaycan’ın Bakü kenti, Danimarka’nın Kopenhag kenti, İspanya’nın Barcelona kendi ile birlikte aday listesinde yer alıyor.

Dünya Mimarlık Kongresi’ne dünyanın her ülkesinden 10 bine yakın mimar ve bilim adamı katılıyor.

Böyle önemli bir kongrenin Antalya’da yapılmasına karar verilmesi için güvenlik konusuna bakılacaktır elbette.

Her ne kadar ‘2023 yılına çok var’ denmemeli çünkü karar Eylül ayında verilecek,

Dolayısı ile Antalya’nın güvenli bir kent olduğu vurgusunun sık sık hem de devletin en üst makamları tarafından yapılması gerekiyor.

Bunun dışında da anladığım kadarı ile bu kongrenin Antalya’da yapılması için de yine Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili tüm kurumlar tarafından ciddi olarak lobi çalışması yapılması da gerekiyor ki, bu fırsatı kaçırmayalım.