Antalya’nın bitmeyen demiryolu hasreti (2)

Fevzi Çakmak demiryoluna karşı çıkmıştı

 

Atatürk’ün Antalya'ya Demiryolu Vasiyeti

 

“ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENIZDIR ... İLERİ!

ATATÜRK

 

 

Fevzi Çakmak'a göre, "Antalya-Burdur arası demiryolu yapıldığı takdirde, zaten Antalya'yı işgal etmek için fırsat kollayan İtalyanların işini kolaylaştırmış olacaktık. Fevzi Çakmak, İtalyanların demir yolunu kullanarak hızla iç Anadolu'ya ulaşıp, istila edebileceğinden endişe duyuyordu

 

 

 

Afyon-Antalya demiryolunun inşasına ilişkin kanunun 1 Nisan 1933 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesi Antalya’da büyük bir sevinç yaratmıştı. Antalya Hükümet Konağı önünde Antalyalıların katıldığı kalabalık bir tören düzenlendi. Konuşmacılar bugüne kadar içe kapanık yaşayan Antalya’nın, Anadolu’ya demiryolu sayesinde açılacağını müjdelemişlerdi.

 

-Antalya'ya yapılacak Şimendifer hattı için Antalyalıların, sevinç gösterileri bununla da sınırlı kalmadı. 10 Temmuz 1935’te Antalya’nın, şimendifere [tren] kavuşacağı müjdesi verildi. Hatta Afyon – Antalya Tren hattının Burdur’a ulaştığı gün, Baladız’da (Gümüşgün) Tren İstasyonu'nda 28 Temmuz 1935 günü çok sayıda Antalyalının da katıldığı bir tören yapıldı.

 

 

Bu kutlama Resmi Antalya Gazetesi'nde şöyle yer alır:

 

BALADIZ’DAKİ TÖREN

“Kıymetli İlbayımızın başkanlığında Afyon-Antalya Şimendifer hattının baladız Burdur'a kadar olan kısmının törenine giden heyetin gezgi duygusunu şöyle saptıyorum:

28 Temmuz 1935 günü Antalya'dan hareket eden 40 kişilik kafile saat 10.00'da Burdura varmış; samimi karşılanarak heyeti bekleyen saylavımız Rasih Kaplan'a kavuşuldu. İki saat istirahattan sonra saat 14.00'de Baladız'dayız. Saat 16.00'da büyük hemşerimiz bayındırlık Bakanı Bay Ali Çetinkaya beraberlerindeki saylavlar olduğu halde binlerce Burdurlu, Ispartalı, Antalyalı halk, memur, muallim, talebe, izci ve sporcuların coşkun alkışları arasında trenden inmiş karşılamada bulunanlarla görüşmüş. Burdur Şarbaylığının (Belediye Başkanı) hazırladığı söylev yerinde toplanan binlerce halk ve dört komşu şehrin İlbayları (Valileri), Saylavları (Milletvekilleri) olduğu halde ilk söylevi Burdur Şarbayı Rıza İsmail almış; içli ve duygu ile hasretini çektiğimiz demiryolunun başlangıç günündeki içten kıvancı heyecanlı ve temiz bir dille anlattı. Alkış tufanı ile büyük Önder Atatürk'e, Başbakan İnönü'ye ve bütün ulus büyükleri ile beraber büyük konuğa selam ve saygı sundu.

Sevgili saylavımız Rasih Kaplan gür ve coşkun sesi ile yeşil Baladız'ı gürletiyor ve çınlatıyordu. Çetin yayla rüzgârlarının Akdeniz'in ılık havasına karışmaya coştuğunu ve bizzat teşrifleri ile elindeki gümüş kazmayı yola vurarak açan Çetinkaya'mızın yanlış ve kötü duygulu kimselerin aksi propagandalarına cevap verdiğini ünledi. Sözü Antalya heyetinden avukat Bay Enver'e bıraktı. Enver, Antalya'nın kıvancını ulus büyüklerine selam ve saygılarını sunarak heyecanlı söylevini alkışlar arasında bitirdi.

Bandoya binlerce halkın iştiraki ile Cumhuriyet Marşı çaldırılarak hattın başlangıcına varıldı."

 

YOLYAPILMASI BİLE YASAKLANMIŞTI

Antalya’ya demiryolu getirilmesi için, Burdur Baladız’da (Gümüşgün) 28 Temmuz 1935 günü yapılan görkemli törenlere ve yine 27 Ağustos 1934 günü Antalya demiryolu hattının temelinin atılmasına rağmen Antalyalıların sevinçleri kursaklarında kaldı. Çünkü o zamanki Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, bu demiryolu projesine karşı çıkmıştı.

Fevzi Çakmak'a göre, "Antalya-Burdur arası demiryolu yapıldığı takdirde, zaten Antalya'yı işgal etmek için fırsat kollayan İtalyanların işini kolaylaştırmış olacaktık. Fevzi Çakmak, İtalyanların demir yolunu kullanarak hızla iç Anadolu'ya ulaşıp, istila edebileceğinden endişe duyuyordu. Hatta Fevzi Çakmak yalnız demiryolu yapımında değil, Antalya’nın sahil yollarının yapımına da karşı idi. Falih Rıfkı Atay Çankaya adlı kitabında, Antalya Valisi ile bir konuşmasını şöyle aktarır:

“Fevzi Çakmak'ın geri düşünüşlüğü, yasak bölgeler sisteminde kendini gösterir. Haşim İşcan Antalya Valisi iken Finike'ye yol yapmaktan men edilmişti. Bir seyahatimde çalışkan valinin bu yola kaçak olarak devam ettiğini hatırlarım. Çünkü Antalya vilâyeti kıyıda idi. İtalyanların karaya çıkarak Anadolu içinde ilerlemelerine kolaylık göstermemeli idi. Bir defa Antalya Valisi Hâşim İşcan'la beraber Finike'ye doğru gidiyorduk. Bir yeni yol yapılıyordu. Vali:

- Bu yolu kaçak yapıyorum, demişti. Sonra açıkladı:

- Fevzi Paşa, “İtalyan saldırısına yardımı olur diye” kıyıdan içeriye doğru yol yapmayı yasak etti.”

Fevzi Çakmak sonuçta, 25 milyon lira değerindeki Antalya'nın demiryolu projesinin iptaline yol açmıştır. Bu düşünce 1971 yılına kadar sürdü. İtalyanlar, Kemer’de inşa edilecek İtalyan Tatil Köyü’nün temelinin, Türk Hükümeti’nin Kemer karayolunu inşa ettiği takdirde atılacağı şartını ön şart olarak ileri sürünce, Kemer karayolu bu önkoşul nedeniyle yapılabildi.

Fakat zannederim esas neden, Antalya-Burdur arasındaki 925 m. rakımlı Çubuk Boğazı'nın geçilmesinin çok masraflı olacağı düşünceleri bu konudaki çalışmaları olumsuz etkilemişti.

Fakat ne olursa olsun, hangi düşünce ile hareket edilmiş olsa da, Antalya her devirde demiryoluna en çok ihtiyacı olan illerden biri idi. Bu gerçekleşse idi, Antalya 1930’lu yılların ortalarından itibaren büyük bir ekonomik gelişmeye sahne olacaktı. Anadolu içlerinde üretilen tarım ürünleri, çıkarılan madenler kolayca Antalya Limanı'na ulaşacak; oradan da yurt dışına ihraç edilebilecekti. Ayrıca ilin sebzesi, meyveleri, orman ürünleri Antalya’dan binlerce km uzaklıktaki illere en seri şekilde taşınabilecekti.

 

RASİH KAPLAN’IN GAYRETİ

Antalya Milletvekili Rasih Kaplan, bu konuda çok gayret gösterdi. Hatta Rasih Kaplan'ın Antalya'ya her gelişinde ve Ankara'ya her dönüşünde mahalli gazetelerde çıkan haberlerde, Rasih Kaplan arkasından bir iple çektiği oyuncak tren ile karikatürize ediliyordu.

Rasih Kaplan Akseki İbradı ilçesi doğumlu olduğu için olacak, tarihler boyu merkezlik yapmış olan Antalya'nın il merkezliğini Köprüçayı'ndan doğuya Akseki'ye kaydırmak istiyor ve böylece İbradı yakınından geçecek bir demiryolu hattının memleketine birçok ekonomik faydalar sağlayacağını düşünüyordu.

Ona göre, Manavgat sahillerine inşa edilecek bir liman ile, Antalya Limanı eski işlevini tümüyle kaybedecekti. Rasih Kaplan bu düşüncelerini uygulamaya koymak ve Konya-Beyşehir-Akseki yönündeki Kesikbeli yolunu faaliyete geçirmek amacıyla, kendisi ile Antalya'ya gelen bütün yetkilileri Burdur üzerinden Antalya'ya değil de, Kesikbeli yolundan Antalya'ya getirme yoluna gitmiştir. Böylece 25 milyon lira keşif bedelli 15 Nisan 1933 günü Antalya- Afyon demiryolunun inşasına ait Yasa Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesine rağmen, sözü edilen nedenlerle Antalya'nın demiryolu projesi bir türlü hayata geçirilememiştir.

 

Başvekil İSMET PAŞA'nın İzmir'de Gazi Heykelinin açılması merasiminde söylediği Nutuk'tan (27 Temmuz 1932)

 

"Sevgili Vatandaşlar!

Burada büyük Başkumandanı kahraman millet ordularına hedef gösterirken görüyoruz. Askeri vazifelerde ordulara bir şehir, bir ırmak, nihayet gene mahdut bir mıntıka gösterilmek adet iken, Gazi Başkumandan, kocaman bir denizi hedef göstermiştir. Akdeniz binlerce seneden beri medeniyet havzası ve dünya siyasetinin geçididir. Gazi meydan Muharebesinin neticesini İfade eden hedefi değil, Akdeniz Siyasetinde ve Akdeniz Medeniyetinde Türk Milletinin layık olduğu yüksek mevkii almak hedefini göstermiştir.

Milli Mücadele dediğimiz tarih safhasının farikası budur. Türk Milleti binlerce seneden beri medeniyetinde ve siyasetinde başlıca mevki tuttuğu Akdeniz'den sun'i ve cebri olarak birçok milletler tarafından uzaklaştırılmak istendi. Fakat Türk Milleti kendi iradesiyle ve yenilmez azmi ile Akdeniz mevkiini ve vazifesini İstirdat eyledi.

Geçen on sene bir daha ispat etmiştir ki Türk Milletinin Akdeniz'deki mevkii yalnız onun bir hakkı değil, insaniyet ve medeniyetin hayrı için arzu edilmesi icap eden haklı ve lazım bir şeydir. Akdeniz'de Türkiye, kuvvetli bekçilik, sadık ve dürüst dostluk milletler ailesinde iyi geçimli, büyük ve sulhperver bir unsur olarak elzem bir mevcudiyettir.

Vatandaşlarım!

Nazari olarak bir harbin son ve kati neticesini büyük ordularına göstermek vaziyetinde iken; Gazi'nin Akdeniz'i ancak ‘İlk Hedef’ olarak göstermesine de dikkat etmeliyiz.

 

"Prof. Dr. Herbert MELZİG'den"

 

 HAFTAYA: ANTALYALILAR TREN İSTİYOR

Yayın Tarihi
03.02.2008
Bu makale 11904 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
makalenizin tamamını okudum. tarihi bir serüveni analtmışsınız fakat , amcam Rasih KAPLAN Aksekili Şatırzade Mehmet Tahir Efendi'nin oğlu olup doğum yeri İbradı değil eski ismi Yukarı Buçak olan Hüsamettin köyüdür. bilginize iletilir.

Mahmut KAPLAN 12.03.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!