Antalya’ya kara leke

Son yıllarda futbol karşılaşmalarında yaşanan olaylar, ülkemizde medeniyetin simge kentlerinden olan Antalya’nın alnına çalınan kara lekedir… Yavaş yavaş Antalya’nın adı holliganizm ile anılmaya başlamıştır. İşte bu çok tehlikeli bir aşamadır…

Yaşananların bir çok nedeni var. Yöneticilerin iş bilmezliği, duyarsızlığı, futbolseverler arasında İstanbul-Anadolu çekişmesinin büyümesi ve taraflar arasında gerilimin hızla artması, ulusal medyada olayların tek yönlü görülmesi, raytingi yüksek olan dört büyük kulübün sürekli haklı olarak lanse edilmesi ve bunun karşılığında ezilmişlik hissiyle hareket eden Antalya ve diğer kentlerde, İstanbul takımlarına karşı hızla büyüyen hoşnutsuzluk, holigan mantığının hızla yayılmasının başlıca nedenleridir…

Eğer önlem almak için harekete geçilmezse, bu olaylar sadece maç günleri değil, yaşamın genelinde toplumsal huzuru tehdit eder seviyeye gelecektir.

Yukarıda belirttiğimiz nedenleri, son Beşiktaş maçında yaşanan olaylar ışığında mercek altına alalım… Olayların baş müsebbibi, önceden harekete geçip yeterli olayları almayan yetkililerdir… Beşiktaş taraftarlarını taşıyan otobüslerin Atatürk Caddesi’ni izleyerek, Antalyaspor taraftarlarının en yoğun bulunduğu ortamlardan gelmesine izin vermek, olayların ateşleyicisi olmuştur. İki takım taraftarını olabildiğince birbirinden uzak tutması gereken polis, maalesef bunu becerememiş, karmaşa çıktıktan sonra müdahale etme acizliği içinde kalmıştır. Şimdiye kadar yıllardır Antalya’ya yabancı takım taraftarları gelip gider. Güzergahları da bellidir. Havaalanı yolundan, Perge Bulvarı, Portakal Çiçeği Caddesi, Eski Mezbaha güzergahından Atatürk Stadı’na getirilen konuk taraftarlar, buradan direkt olarak kendilerine ayrılan tribüne alınırlar ve Antalyaspor taraftarları ile hiçbir zaman yakın temasa geçmelerine imkan verilmezdi. Her ne hikmetse, Beşiktaş maçından önüce bu uygulama yapılmadı. Yerel gazetelerde, televizyonlarda olayların çıkabileceği defalarca vurgulanmasına rağmen, Beşiktaşlı taraftarlar gruplar halinde gün boyunca kentte dolaşmış ve zaman zaman Antalyaspor taraftarları ile çatışmıştır. Bu durumu önceden önleyemeyen polis, çıkan olayları durdurmak için biber gazı sıkmak, kalabalığı copla dağıtmak gibi şiddete kaçan taktikler uygulamak zorunda kalmıştır. Cadde ve sokakların en kalabalık saatlerinde yaşanan bu müdahalelerden, maçla, taraftar gruplarıyla ilgisi olmayan, kadınlar, çocuklar bile payını almıştır. Burada yanlış olan polisin uygulaması değil, polisi bu uygulamaya iten beceriksizliği gösteren kent yöneticileridir.

Vali Alaaddin Yüksel’in, İl Spor Güvenlik Kurulu’nu, bir Vali Yardımcısı’nın idaresinden alıp bizzat kendisi ilgilenmelidir. Son yıllarda yaşanan olaylar, bu kurulun gittikçe pasifize olduğu ve olayları önceden kestirip gerekli önlemleri almakta yetersiz kaldığının en güzel kanıtıdır…

Bunun yanı sıra, olaylara karışan, futbol bahanesi ile insanların canına malına zarar verenlerin hak ettikleri cezalara çarptırılması zorunlu hale gelmiştir. Pazar günü bir çok yerde, bir çok olay meydana gelmiştir. Bu olaylarda bir genç bıçaklanarak ağır yaralanmış, 3’ü polis olmak üzere 10’a yakın insan da ciddi sağlık sorunları yaşamıştır. Biber gazından, coplu müdahalelerden etkilenenleri de sayarsak, kanlı pazarın Antalya’ya verdiği tahribat oldukça büyüktür. Buna karşılık, gözaltına alınan kişi sayısı 8’dir. Bu kişilerden 5’i de Cumhuriyet Savcılığı emriyle mahkemeye bile çıkarılmadan salıverilmiştir. Geride kalan 3 kişi, dün akşam saatlerinde adliyeye sevk edildi. Büyük bir ihtimalle bu 3 kişide de, geç saatlerde ifadeleri alınıp serbest bırakılmıştır.

Peki bıçaklanan gencin, yağmalanan dükkanların, hasar gören araçların, zincirlerle sopalarla dövülen insanların hesabını kim verecek? Ortada bir suç olup da suçlu bulunamıyorsa, herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesinin vakti çoktan gelmiş demektir…

 

-------------

 

Bu stat utandırıyor

 

100.Yıl’da yeni stat yapımına karşı çıkanlar, dün Türkiye’nin önünde rezil olmamıza neden olan Atatürk Stadı ile gurur duyabilirler… Bu çağ dışı stada bizleri mahkum etmeye çalışanlar, acaba Antalya’ya en büyük ihaneti yaptıklarının farkına vardılar mı?

Antalyaspor yönetimi, sponsorlar bulup stadı tepeden tırnağa elden geçirdiler. Ancak, yamalı bohça misali, ne kadar onarım yaparsanız yapın bir yerlerden açık veriliyor. Maç öncesi, sigortalar atınca kapalı tribün dakikalarca karanlıkta kaldı. Artık çökmek üzere olan elektrik sistemleri, alarm sinyalleri veriyor. Teknik görevlilerin, maçın oynanması için gösterdikleri olağanüstü çabayı iyi biliyorum. Işıkların yanık kalması için insanüstü çaba harcanıyor. Ya o çimlerin haline ne demeli. Tüm Türkiye’ye rezil olduk. Geçmiş yıllarda stadın garabetini, zeminin güzelliği ile örtmeye çalışıyorduk. Bu yıl o konuda da sınıfta kaldık. Tüm Türkiye, patates tarlası diye dalgasını geçti. Portatif tribünlerin gecekondu görünümü, giriş kapılarının çağ dışılığı da bunlara eklenince bu stat, tam bir yüz karası oluyor…

Antalya gibi bir dünya kentine böyle bir tesisi yakıştıranlar varsa, yeni yapılacak tesisleri engellemeye devam etsinler…

 

-------------

 

Ya Demirören’e ne demeli?

 

Protokol tribününde yaşananlar, Antalya adına yaşanan talihsizliklerin bir parçası oldu. Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’e küfredenleri, bozuk para, çakmak gibi cisimleri atanları şiddetle kınıyorum. Bu kişiler ne Antalyaspor taraftarı olabilir, ne de futbolsever…

Ancak… Bu kendini bilmezlere, aynı şekilde cevap vermek bir kulüp başkanına yakıştı mı?

Yıldırım Demirören, kendisine atılan maddeleri, küfür ederek yine taraftarın üzerine fırlatması, tüm toplumu provake eden bir davranıştır…

Eğer, Demirören’e yapılan eşeklik ise, Demirören’in yaptığı da pek aşağı kalmamıştır…

Yayın Tarihi
26.08.2008
Bu makale 8528 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!