Antalya’nın Nüfus Projeksiyonu

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, dün kendi meclis toplantısında birçok konuya değindi.

Her bir konu elbette ki ülke ve Antalya adına çok önemlidir. Ancak bana göre en önemli konu ise imar konusu ve kentin geleceğe yönelik öngörülen nüfus projeksiyonu.

Budak konuşmasında bu konuya şöyle değindi: “Antalya sürekli gelişiyor ve büyüyor. Yeni imar alanları üretilmesi gerekiyor. Halkımızda istiyor da acaba nüfus projeksiyonu dikkate alınıyor mu?. Önümüzde ki 10 yıl sürede Antalya’da yeni imara açılan alanlarla ilgili bir nüfus Projeksiyonu var mı? Eğer verse bizimle paylaşılsın.”

Başkan Budak konuşurken, bir ara konuyla ilgili not yazıp göndermek istedim. Ancak yapmadım.

Daha sonra Başkan Budak ile öğlen yemeğini birlikte yerken yeni imara açılma konusu ve nüfus projeksiyon konusunu bildiğim kadarı ile anlatmaya çalıştım.

Hep bu köşede dile getiririm, “Yerinde yönetim ilkesi” konusunu.

Ne yazık ki son 12 yıldın bu ilke yerini “Ankara’dan Kentleri Yönetim İlkesi”ne bıraktı. Çünkü Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile birçok kuruma öyle yetkiler verildi ki, belediyelerin bile haberi olmadan birçok kurum istediği gibi imar planı yapabiliyor.

Kentler, imar yönetmeliği olarak bakanlığın “Tek Tip İmar Yönetmeliği”ni kullanmak zorunda. Bu yetmezmiş gibi bir de yine bakanlık “Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği”ni çıkarttı.

İmar planlarının anayasası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’dır.

Bu plana göre de 1/25 bin ölçekli nazım İmar Planı ve devamında da alt planlar yapılır.

Bakanlık bugüne kadar birçok çevre düzeni yaptı ama hepsi de yargı tarafından Yürütmeyi Durdurma Kararı verildi. Bunun gerekçesi de belediyelerden bilgi almamak, Nazım Planları, Plan Notlarını istememekten kaynaklanıştır.

Antalya Büyükşehir Belediyesi 1/25 bin ölçekli Nazım İmar Planı yaparken, Muratpaşa. Kepez, Konyaaltı, Döşemealtı ve Aksu ilçelerini kapsayacak şekilde 2025 yılı nüfus projeksiyonunu 2 milyon 500 bin kişi olarak öngörüldü.

Buna karşılık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da yargı tarafından Yürütmeyi Durdurma Kararı verilen Antalya-Burdur 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı yaparken, 2025 nüfus projeksiyonunu (Gazipaşa’dan Kaş’a kadar) 4 milyon 500 bin ile 5 milyon 200 bin kişi olarak öngördü.

Daha sonra ise Antalya-Burdur-Isparta 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı yapıldı ve nüfus projeksiyonu değişmedi, ancak planlama sahası iki katına çıkartıldı. Yani imara açılacak olan alan (tarım ve hazine arazileri yoğunlukta) büyütüldü.

Kaldı ki, bu plan yapılırken yine belediyelerin nazım planları ve plan notları istenmedi, Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) ulusal ölçekli kalkınma planları da dikkate alınmadı.

Şöyle ki; plan sahasında yer alan ilçe ve belde belediyelerinin (bütünşehir ile bu belediyeler kapatıldı) TÜİK verilerine dayalı nüfusları temel alınarak ileriye dönük projeksiyonlar yapılmıştı, ancak bu plan raporunda geçmişe dönük esas alınan analiz yılı 2000 yılı iken bakanlık planlama yılını 2014 yılı olarak baz alarak projeksiyon yılı 2025 olarak belirledi.

Planda 2000 yılı toplam nüfusu (Gazipaşa’dan Kaş’a kadar) 1 milyon 721 bin 317 kişi iken, 2012 yılı toplam nüfus 2 milyon 92 bin 537 kişi olmuştu. Söz konusu aralık 12 yıl, projeksiyon yılı aralığı ise (2012-2025) 13 yıl, tahmini nüfus ise 4 milyon 500 bin ile 5 milyon 200 bin kişi aralığı olarak belirlendi.

Yani Bakanlık 13 yılda Antalya’nın nüfusunun 2 katından fazla artmasını öngördü. Böyle bir öngörü Antalya’yı gelecek yıllarda yaşanamaz hale gelmesi anlamına gelir.

Kaldı ki, Antalya nüfusu azalan bir ivme ile artarken, net göç oranı 1990’lı yıllara oranla yüzde 70 azalmıştır.

Buna rağmen Bakanlığın 2025 yılana öngördüğü nüfus projeksiyonu çok yüksek olmuştur.

Şimdi Antalya, Bütünşehir olduğu için Büyükşehir Belediyesi, bakanlığın yaptığı 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı dikkate alarak Gazipaşa’dan Kaş’a kadar 1/25 bin ölçekli Nazım İmar Planı ve ondan önce de Stratejik Plan yaparken büyük bir ihtimal ile 2025 nüfus projeksiyonunu da 5 milyon kişi olarak belirleyecektir.

Bu nüfusa göre de Antalya’da gelecekte imara açılmayan tarım alanı kalmayacak. Yer altı su kaynakları tehlikeye girecektir.

ATSO Başkanı Budak’ın “Yeni imar alanları açılırken nüfus projeksiyonları dikkate alınıyor mu?. Önümüzdeki 10 yıllık sürede nüfus projeksiyonu nedir?” sorusunu sormasında ki kaygı da Antalya’nın gelecekte ciddi sıkıntı yaşayacağından dolayı olduğunu düşünüyorum.

 

Yayın Tarihi
27.08.2014
Bu makale 5723 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!