Antalya'nın sorunları ve yatırım

Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından da 7 Haziran’da yapılacak olan Milletvekili Genel Seçim, yerel yönetimlerin çalışmalarını geri plana itti.

30 Mart yerel seçimleri üzerinden yaklaşık 14 ay geçti ve belediyeler neler yapar, hangi projeleri bu süre içinde hayata geçirmiştir. Kısa vadeli yatırım projeleri hangi aşamada bilinmiyor?. Sadece  yol, kaldırım, park yapmaktan da bahsetmiyorum.

Bilinen bir gerçek var ki; Antalya’nın mevcut sorunları hala yerinde sayıyor.

İktidar Partisi milletvekili adayları Antalya ile ilgili bir sürü vaatlerde bulunuyor. Bulunulan vaatler aslında bu kentin yıllardır var olan sorunlarının çözümü. Yıllardır bu sorunları çözmeyenlerin 7 Haziran’dan sonra çözeceklerini inanmak insana zor geliyor.

Antalya’nın gelişmesi de hep sorunlu olmuştur ve oluşan sorunlar yıllardır çözülememiştir.

Kentin doğu bölgesindeki sahiller (Kundu ve Kemerağzı) otellerin özel plajı olmuştur.

Lara Beach Park, Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edildiğinde ihale ile verilmiş ve zaman içinde de zamanla kaçaklarla dolu plaj haline gelmiş, plaja gidebilmek için toplu ulaşım bile konmamıştır.

Şu anda bu plaj Milli Emlak Müdürlüğü’nde ve bu sezon ne olacağı belli değil.

Eski Lara Birlik Plajı için güzel bir avam proje hazırlanmıştı ve belediye şirketi EKDAĞ A.Ş’ye meclis kararı ile verilmişti. Ancak eski Lara Birlik’in olduğu sahile Kurvaziyer Liman yapılacağını AKP Antalya Milletvekili adayı Lütfi Elvan’ın vaatleri arasında olduğunu gördük.

Antalya’nın kurvaziyer limana elbette ihtiyacı var. Fakat bu limanın yeri eski Lara Birlik’in olduğu yer olmamalı. Eğer ısrarla orasının olması isteniyor ise o zaman insanın aklına hemen karşısında yer alan ‘Lara Kent Parkı için ön hazırlık mı yapılıyor’ sorusu geliyor.

Kentin batısındaki sahiller yani Konyaaltı Beach Park ve devamında ki 7 km sahil için fikir projesi yarışması yapıldı ama bu sezona yetişmeyeceği belli iken alternatif çözüm, sezon başlayınca bulundu.

Aslına bakarsak, turizm kenti olarak tanımladığımız Antalya, kent planı olmadan gelişmeye uğradı. Bu gelişme, bir taraftan çarpık yapılaşma, diğer taraftan trafik sorununu yarattı.

Yapılan tek şey imar plan değişiklikleri. Bu bile yapılırken, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı çoğunlukla gözetilmiyor.

Hangi belediye olursa olsun, kaçak ve ruhsatsız işletmelere bile sözünü geçiremiyor.

İsteyen istediği yere istediğini rahatlıkla yapabiliyor.

Bunların yanında bir de yeni yeni kurumlar ve bu kurumlara da sınırsız yetkiler verilerek ‘Antalya’ya kötülük’ yapıldı.

Bu kurumların başında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan “Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu.”

Bir müdür yardımcısının başkanlığında ilgili ve ilgisiz kurum yöneticilerinin üyesinin yer aldığı bu komisyon, istediği gibi kıyı kenar çizgilerini değiştirebiliyor, istediği gibi SİT alanlarının derecelerini değiştirebiliyor.

Dolayısı ile kentin doğası, tarihi dokusu, sahilleri bu komisyonun kararı ile birilerine rant olarak aktarılabiliyor.

“Yerinde Yönetim” ilkesi son 13 yılda yok edildi ve özellikle imar planları yapma ve yaptırma yetkileri birçok merkezi yönetim kurumlarına verildi.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kendi kafasına göre plan yapıyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı keza öyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı ne yaptığı belli bile değilken, Lara bölgesi için bile yaptığı imar planları yargıya taşındı.

Antalya özellikle imar planları açısından 7 kocalı Hürmüz konumunda.

Yıllardır var olan sorunları çözmeyen, hazine kasasına her yıl milyarlarca dolar aktaran Antalya’ya ‘şunu yapacağı, bunu yapacağız’ diyerek vaatlerde bulunuyor.

 

Yayın Tarihi
07.05.2015
Bu makale 326 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!