Antalyaspor rant kapısı değil

Büyük gazetenin (büyük!) yazarı son dönemde Antalyaspor’a taktı…

Spor sayfalarını gereksiz bulduğunu her ortamda söylemesine rağmen, Antalyaspor’u hem kendi yazılarına, hem de haber servisine bolca konu etmeye başladı…

Tabiki her gazete haber stratejisini kendisi belirler, her yazar da yazılarının sorumluluğunu kendisi taşır. Ancak işin perde arkasında başka niyetler varsa, bir takım kişisel çıkarlar uğruna kurumlara bilinçli olarak zarar verilmeye çalışılıyorsa, yapılanın hesabı mutlaka sorulur…

Antalyaspor, kişilerin değil, Antalya’nın bir markasıdır. Bu markanın bir adım ileri gitmesi tüm Antalyalıların ortak payidesi olmalıdır. Antalyaspor’un bilinçli ve planlı saldırılara maruz kalması da sadece kulübün yöneticilerinin değil, tüm Antalyalıların sorunudur…

Son 6 aylık dönemi dikkatli bir şekilde incelediğiniz zaman, yukarıda sözünü ettiğim büyük gazetenin Antalyaspor’un aleyhine gözle görülür bir linç kampanyası başlattığı kolayca anlaşılır… Bu durum o gazetenin kurumsal stratejisi değil, gazeteyi yönlendirenlerin kişisel egoları, hırsları ve çıkar hesaplarının yönlendirdiği bir kampanyadır. Bu kampanyada seçilen yol ise bel atı vurmanın, ahlaksızlığın daniskasıdır…

Yapılan haberler ve köşe yazıları; bir yandan yönetimi yıpratmaya yöneliktir, diğer yandan da Antalyaspor’a ekonomik katkı sağlayan kişiler ve kurumlar yıpratılarak, Antalyaspor’un hayat bağlarını koparmayı hedeflemektedir…

Bu hırsın, bu düşmanlığın tek nedeni, Antalyaspor’un rant kapısı olarak kullanılamamasıdır… Saldırıları planlayan, beraber çalıştığı insanları Antalyaspor düşmanlığında kullanan, bununla da yetinmeyip sık sık Antalyaspor’u yazılarına konu ederek, bizzat hıncını, hırsını sergileyen kişi, Antalyaspor kulübünden ve bu kulübün yönetiminde yer alan işadamlarının şahsi kurumlarından beklediği rantı elde edemedikçe, işin dozunu arttırmaktadır…

Bu kişi, Antalyaspor dergisini rant kapısı görmektedir. Bu rantın da kendisi tarafından kullanılması, kazanılması gerektiğini düşünmektedir. Aslında, bu işte ‘rant’ değil ‘imaj’ unsurunun ön planda olduğunu bilmemektedir.

Bu kişi, gazetesinin gücünü kişisel çıkarları doğrultusunda kullanmayı alışkanlık haline getirmiştir. Paravan şirket ile Antalyaspor ekonomisine yön veren yöneticileri de ekonomik çıkarları doğrultusunda kullanmak istemektedir… Üstü kapalı tehditlerle; ürküttüğü, korkuttuğu kişi ve kurumları, haraca bağlar gibi paravan şirketinin sağmal inekleri yapmayı alışkanlık haline getirmiş, aynı davranışı Antalyaspor yöneticilerinden de beklemektedir… Beklentileri yerine gelmedikçe de agresifleşmekte, terbiyesizleşmekte, bel altı vuruşlarla insanlardan intikam almak istemektedir…

Bu gerçekleri neden şimdi kaleme aldığıma gelince… Yarın lig başlıyor. Antalyaspor 34 haftalık zorlu bir maratona başlıyor. Gerçekçi yaklaştığımızda, Antalyaspor’un bu maratonda zaman zaman teklemesinin, sıkıntılar yaşamasının kaçınılmaz olduğu ortadadır. Bazı sportif başarısızlıklar, alınacak kötü sonuçlar, bu art niyetli kişi tarafından malzeme olarak kullanılacaktır. Saldırılarını daha sıklaştırmasına, Antalyaspor’a olan öfkesini daha hiddetli kusmasına uygun ortam ortaya çıkacaktır…

İşte bu nedenle, bazı gerçekleri, oynanan oyunları dile getirmeyi uygun gördüm…

Antalyaspor’a gönül verenler bu gerçekleri bilsinler ve oyuna gelmesinler istedim…

Gönül verdikleri takımı bu ‘akbaba’lara yem etmesinler…

Çünkü gökyüzünde leş kargaları tüm iştahıyla dolaşmaya devam ediyor…

 

 

---

 

Pazarlama başarısı

 

Türkiye’nin tek üzeri açık kapalı tribünü, bu yıl Antalyaspor yönetimi tarafından kombine kartlar için tahsis edildi. Atatürk Stadı’nın tarihinde ilk kez bu sezon, Kapalı Tribün için hiçbir maçta bilet satılmayacak. Yaklaşık 4 bin seyirci kapasitesi olan bu tribün için şimdiye kadar satılan kombine kart sayısı 3 bini aştı. Bu bir rekor… Şimdiye kadar satılan kart sayısı 300-500’ü geçmiyor, bunlar da hatır gönül için alınıyordu. Antalyaspor’un yeni yönetimi, mantıklı bir fiyatlandırma yaptı. İyi bir pazarlama örneği sergiledi ve tarihin en yüksek kombine kart satışına ulaştı. Dilerim, Beşiktaş maçına kadar geride kalan bine yakın kart da satılır. Böylece, hem Antalyaspor ciddi bir ekonomik kazanç elde eder, hem de tribünler boş kalmaz. Kapalı tribünün kombine karta ayrılması, bir başka konuda da yarar sağlayabilir. 19 yıldır Atatürk Stadı’nda maç fotoğrafı çekiyorum ve kapalı tribünden gelen münferit küfürlerin yarattığı sıkıntıyı en iyi yaşayanlardan birisiyim. Şimdiye kadar bu küfürleri edenler ya tespit edilemiyor veya cezalandırılamıyordu. Şimdi kimin nerede oturduğu belli olacak. Bu tür davranışlarda bulunanlar da rahatça tespit edilebilecek. Dilerim Antalya polisi de geçmiş yıllarda olduğu gibi bu küfürlere seyirci kalmaz ve hak edenin hak ettiği cezayı almasını sağlar. Küfürsüz bir tribün, başarılı sonuçlar dolu bir lig geçirelim. Antalyaspor’un galibiyetleri ile coşkuyu yaşayalım…

Yayın Tarihi
24.08.2008
Bu makale 8688 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!