Antkart gerçeği

Antkart’ın seçim döneminde en çok konuşulacak, tartışılacak konulardan birisi olacağı belliydi… Nitekim öyle de oluyor. Daha propaganda döneminin başında olmamıza, siyaset kazanı henüz yeni kaynamaya başlamasına rağmen, adayların en çok değindiği konulardan birisi de Antkart oldu.

Ancak bazıları konuyu farklı yerlere çekmeye çalışıyor, abartıyor.

Antkart uygulamasını başından beri takip edip aksaklıkları ve hataları dile getiren, hatta bu nedenle de şirket yöneticilerinin iftiralarına uğrayan birisi olarak, siyasetçilerin konuya daha gerçekçi yaklaşmasını ve politik beklentilerle popülist söylemlerde bulunmamalarını isterdim. Antalyalıların yararlarını düşünerek, bu konuya daha gerçekçi yaklaşımlarda bulunmalarını beklerdim.

İsterseniz geçmişte de defalarca dile getirdiğimiz Antkart ile ilgili fikirlerimizi bir kez daha sıralayalım…

1- Antkart uygulaması, toplu ulaşıma çağdaşlık kazandırması, bu sektörde faaliyet gösteren kişilerin kayıt altına alınması açısından yararlıdır.

2- Sistemin ileride bir takım belediye hizmetleri (su, emlak vergisi, çöp vergisi vs.) ödemelerinde de kullanılacak olması açısından olumlu bir uygulamadır.

3- İhale şeffaf, katılımcılık ilkelerine uygun yapılmıştır. Bu nedenle komisyon oranları ile ilgili şirkete yönlendirilebilecek suçlamalar gereksizdir. Şirket resmi bir ihale ile işi aldığı için kendi yararına olabilecek bölümleri sonuna kadar kullanmak isteyecektir. Bu da ticari haktır.

4- Antkart uygulamasındaki en büyük yanlışlık, kart bedellerinden alınan fahiş fiyatlardır. Her ne kadar SABAH Akdeniz’in ısrarlı yayınları ile kart fiyatları yüzde 50 civarında indirildiyse de 70-80 kuruşa malolan anonim kartların 5 liradan satılması en büyük yanlıştır.

5- İndirimli kartların fiyatlarının hala 10 lira olması büyük hatadır. İndirimi uygulayan minibüsçü ve halk otobüsçü esnaftır. İndirim nedeniyle yüksek fiyattan satılan kartlardan elde edilen haksız kazancı sağlayan ise Antkart firmasıdır.

6- Öğrenci, emekli gibi zaten ekonomik sıkıntı içindeki kesime her yıl vize zorunluluğu getirilmesi ve bu işlem için 5 lira talep edilmesi büyük haksızlıktır. Bu uygulama her ne kadar gelen tepkiler üzerine 2009 yılı sonuna kadar ertelendiyse de, tamamen kaldırılmadığı için geçerliliğini korumaktadır.

Bu veriler ışığında, asıl işi sistemi kurmak ve işletmek olan Antkart firmasının bugüne kadar kart satışından ciddi gelir elde ettiğini söyleyebilirim. Şirketten alınan son rakamlara göre, bugüne kadar toplam 580 bin kart satıldı. Bu kartların 410 bini anonim, yani 5 liradan satıldı, 170 bini ise indirimli, 10 liradan satıldı.

Toplanan paranın kaç milyon lira olduğunu siz hesaplayın. Komisyon hesaplamasından gidip Antkart’ı politik malzeme yapanlar, yanlış yolda olduğunu sanırım bu kez anlar.

 

 ------------------

 

Paran yoksa öl dönemi başlıyor

 

Geçtiğimiz haftasonu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Doç. Dr. İbrahim Demir’in yaptığı bir açıklama, ya tam olarak anlaşılmadı veya gündem karmaşasının içinde fazla dikkat çekmedi. Doç. Demir diyor ki; bundan sonra yatarak tedavi görecek her hasta 500 TL ödemek zorunda.

Bu parayı ödemeyen, eğere rahatsızlığı hayati tehlike de taşımıyorsa hastaneye kabul edilmeyecek.

Asgari ücretin brüt 666, net 477 lira olduğu günümüzde, tedavi görmek için 500 lira ödenecek olması, insanları nasıl çaresiz bırakır siz hesaplayın…

 

Yayın Tarihi
04.02.2009
Bu makale 8649 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!