Ayak oyunları

İsveçli ünlü golf oyuncusu Fredrik Hansson Türkiye’yi çok sevdiğini ancak golf oyununun nedense ülkemizde pek değer görmediğinden yakınıyor.

Golf sporu zihinsel gelişmeye de yardımcı olur diyen Hansson bu açıklamasıyla acı bir eleştiri yapıyor.

Peki neden gelişmemiş golf sporu?

Çünkü golf sporu tıpkı tenis sporu gibi özel harcamalar gerektiriyor. Ve hatta tenis için özellikle bir spor kulübüne üye olmakta bir zorunluluk. Üyelik ücreti de öyle az sıfırlı bir miktar değil. O kulüplere asgari ücretle yaşayan insanların üye olması da, kaçak saraya elini kolunu sallayarak girmek kadar hayal üstü.

Oyun dedim de…

Bizde öyle oyunlar var ki golf de, tenis de yanlarında heyecansız bir spora dönüşür.

Geçtiğimiz yıl Milli Eğitim kaybolmaya yüz tutmuş oyunlarımız için bir proje hazırladı. Ve çizgi, mendil kapmaca, tavşan kaç tazı tut, elim sende, yakan top gibi oyunlar okullarda yaş gruplarına göre müsabakalara dönüştürüldü. Pek de sevildi. Bakalım ileride bu proje sürdürülür mü, yoksa milli eğitimin onlarca projesi gibi bir vakit sonra uygulamadan kaldırılır mı?

Benim hatırlatmak istediğim bir iki Anadolu oyunu var.

Örneğin çelik çomak…

Öyle çok giderli araçlara da ihtiyaç yok. Bire metrelik keser sapı kalınlığındaki çubuk sopalar bu işi kolayca görür.

Alan olarak seçilen tarlamsı bir alan(Beton dağlarının arasında bulunabilinirse) ve en az beş oyuncu ile çelik çomak oyunu değme golf oyunlarına heyecan açısından taş çıkartır. Çelik çomak oyunun diğer adına Doğu ve Güneydoğu’da melikan denir.

Yirmi santimlik bir sopa, bir karış çukurun üzerine bırakılarak uzun bir sopa tarafından beşer ya da onar metre aralıklarla arka arkaya dizlen ellerindeki sopalı oyunculara fırlatılır. Sopayı havada vurmak ve vurulan sopayı alıp oyunun başlangıç noktasına rakiplere yakalanmadan ulaştırmak sayı kazandırır. Hani biraz Amerikan futboluna az buçuk benzerlik taşısa da öz be öz Anadolu oyunudur çelik çomak.

Geçelim bir başka unutulan oyuna.

Bu oyunun adı da milav oyunudur.

Tıpkı çelik çomak oyunu gibi öyle paralar harcanarak araç gereç almaya gerek yok. Yarımşar kiloluk fındıklar ve el ayası hacminde boş bir alanda kazılan minik çukurla başlanır oyuna. Avuç içine konan fındıklar milav denen çukura atılır. Fındıkların tümü milavın içine girmişse ya da milavdan dışarı çıkan fındıkların sayıları çift rakamı gösteriyorsa atan kişi attığı sayıda fındığı milav başını bekleyen oyuncudan alır. Yok eğer çukurdan taşan fındıkların sayısı tek rakamı gösteriyorsa atan kaybeder, çukur başı bekleyen kazanır.

Diğer oyunlarımız da var.

Misket cam bilyelerle parmaklar arasından fırlatma ya da yuvarlamayla oynanır. Doğu ve Güney Anadolu’da bu oyunun adı bilye olarak geçer.

Topaç…

Ucunda nal mıhı olan yuvarlak ağaçtan yapılmıştır. Mıhından itibaren sarılan ip havadan yere doğru savrularak çevrilir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bu oyuna verilen ad da fırfıradır.

Gerek çelik ve çomak, gerekse milav, bilye ve topaç oyunları beceri, çeviklik, dikkat ve kolektif oyun alışkanlığı kazandırır.

Spor ve benzeri oyunlar elbette evrensel değerlerdir. O bundan, diğeri ötekisinden iyidir demek yanılgıya yol açar. Ancak bazı sporların bütçeyle ilgisi olduğu için katılımcı sayıları az olur. Kitlesel spora dönüşemez.

Ne demiş adam?

“Türkiye’de golf oyununa ilgi yok”

Ah bir bilse bizim ülkemizde ne oyunlar var ne oyunlar!

Öyle bir oyunlar var ki… Hani Bizanslılar günümüzde yaşasa:

“Amma da ayak oyunları varmış bunlarda!” Diye şaşırıp afallanırdılar.

NOT: Okurlarım bildikleri oyunları yorumlarıyla paylaşırlarsa yazımız amacına ulaşmış olur.

 

Yayın Tarihi
10.08.2015
Bu makale 411 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!