Bayrakları Bayrak Yapan

            Üstündeki kandır. Toprak, eğer  uğrunda ölen varsa. Vatandır. Mithat Cemal Kuntay’ın (On beş yılı karşılarken) adlı şiirinin son dizeleri şiirin de önüne geçerek başlı başına şiirin tam kendisi olmuştur kanımca. Şu yaşadığımız günlerde, bu dizeler aklımdan çıkmıyor. Aşık olduğum, şanlı bayrağımız ve uğruna şehitler verdiğimiz, kutsal topraklarımız.

            Çanakkale savaşının tam yüzüncü yılı olmuş. 18 Mart, tam iki yüz  bin vatan evladının şehit olarak kazandığı savaş. Çanakkale’ye yıllar önce gittiğimde yere basmakta gerginlik yaşamıştım. O  kadar  şehidimizin  kanlarıyla  suladığı  toprakların kutsallığı beni  adeta çarpmıştı. Anneciğimin amcası da o kutsal topraklarda Çanakkale geçilmez derken şehit olan vatan  evlatlarındanmış. Mezarı belli olmayanlardan. Babam da anasının karnında, yetim kalan şehit çocuklarından. Dedem. ulu  önder Atatürk’ün kalpaklılarındanmış.Yunan   ordusuyla  Bursa’ da savaşırken  şehit olmuş. Ailemden benim bildiğim  şehitlerim . Kurtuluş savaşında  da  on  altı bin şehit vermişiz.

            Hepsi ışıklar içinde  olsunlar. Düşmana  karşı yurtlarını korurken canlarını vermişler. Eyvallah. Ya şimdi ne oluyor? İnsan sormadan edemiyor. Vatan  savunmasında erkeği, kadını, çocuğu seve seve canını feda eder. Bundan doğal hiçbir şey olamaz. Yeniden sormak geliyor içimden. Neler oluyor, her Allahın günü ,  şehit haberleri  geliyor. Can dayanacak gibi değil.

Tüm benliğimle isyanlar içindeyim. Hangi düşmana karşı şehit oluyor yiğit yavrularımız. Bazı siyasiler  , milletle  dalga  geçer  gibi beyanatlar veriyorlar. Şehit olmak  en büyük arzularıymış beyefendilerin. Hadi canım sen de derler adama. Halep oradaysa, arşın burada…

          Evlat acısı acıların en yangılısıdır. Çeken bilir. Tüm şehit ana babalarına dayanma gücü diliyorum. Mahşere kadar sürecek  bu  acıyı  teselli  edecek sözün henüz bulunduğunu sanmıyorum. Güler gibi yaparsınız, kahkahalar hıçkırıktır aslında. Yediğiniz  her  yudum ,tıkılır boğazınıza. Görünüşe karşın yaşam bir biçimde sürer. Acıları bal eylediğinizi sanır dışarıdan bakanlar. Tarifi yok .Allah düşmanıma evlat acısını tattırmasın.

          Siyasetten de nefret ediyorum, seçimlerden de. Yaşlı bir kadının hezeyanları olarak algılayabilirsiniz isterseniz. Hiç bir  koltuk ,  insanlara  bu  kadar eziyet çektirmeye değmez. Allah  akıl  fikir  versin. Yarın  çalı  dikeni   olup altlarına battığını  görecekler. Kaygım gençler için.

          Tanrım onları her şeye karşın korusun. Görünür,   görünmez kurşunlardan,  aptan ,   saptan iktidar hevesine düşmekten. Barış ve huzur üzerlerinden eksilmesin. Bunları niye yazıyorsun? Kim  duyacak  ki  diyebilirsiniz.  Nasrettin   hocanın    masalını  duymuşsunuzdur. Hani   göle yoğurt mayası çalar. Ne yapıyorsun  hoca  derler. Göle maya çalıyorum der. Yahu hiç göl maya  tutar  mı  dediklerinde;  Ben  de  biliyorum, tutmasına tutmaz amma bir  tutarsa yaşadık  olur  yanıtı. Bu günlük benden  bu  kadar. İyi haberlerle buluşmak dileğiyle hoş kalın dostlar.

Yayın Tarihi
24.08.2015
Bu makale 1533 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!