Birileri huzur istemiyor

Birileri toplu taşımadaki kaosun bitmesini istemiyor anlaşılan…

Bugün Soner Özcan’ın haberinden anlaşılacağı üzere, karmaşa yeniden başlayacak…

Minibüs ve halk otobüslerinde para kullanımının kaldırılması ile büyük bir karmaşa yaşanmıştı. Şoförler ile vatandaş birbirine girmiş, eylemler, protestolar yapılmıştı.

Yoğun tepkiler üzerine, pratik bir çözüm üretilmiş, kartı olmayan vatandaş para verirken, şoförler de üzerlerinde bulundurdukları kart ile bu paranın karşılığı olarak sisteme giriş yapmaya başlamıştı…

Böylece tüm eleştiriler, tartışmalar, kavgalar bir anda sona ermişti…

Dün öğrendik ki, bu sakinlik birilerini rahatsız etmiş. Yeniden kartı olmayanlara ‘toplu taşıma’ yasağı getiriliyormuş…

Bunun bir anlamı da, kaosun, krizin, kavganın, gürültünün yeniden başlayacak olmasıdır…

Antkart olayını çocuk oyuncağı yaptılar…

Bir öyle yapıyorlar, bir böyle…

Kafası esen, kafasına gelen sistemi uygulamaya koyuyor…

Sonra yapılan hatanın düzeltilmesi için çaba harcanıyor…

Tam sistem oturuyor, hatalar gideriliyor derken, birileri ortaya çıkıp her şeyi yeniden alt üst ediyor…

Bu durum sıktı artık…

Sadece beni değil, tüm Antalyalıları fazlasıyla rahatsız etmeye başladı…

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in geride kalan dört yıllık döneminde eleştirilen tek icraatı Antkart sistemidir…

Bunun gerekçesi, sistemin doğruluğu veya yanlışlığı değil, uygulamadaki hatalar ve rantçılığın ön planda tutulmasıdır…

Toplu taşımada ‘para’ kullanımının sona erdirilmesi, minibüs ve otobüslere yapılan gizli zam takviyesidir…

Minibüsçüler Odası, normal yolcu ücretlerinin  1.25 YTL’den 2 YTL’ye çıkarılmasını istiyordu, belediye rakamı 1.40 YTL’de tuttu…

Şimdi kart bahanesi ile aradaki açık kapatılmak isteniyor…

Hiç kimse bunu inkar etmesin, hiç kimse tersini iddia etmesin…

Hesap kitap ortada…

Paralı binişlerin kaldırılması ile kartı olmayan vatandaş Antbilat almak zorunda kalacak…

Bunun karşılığında da, 2 biniş için 3.5 YTL, 5 biniş için 8.5 YTL ödeyecek…

Böylece 2 binişlik kartta, bir binişin bedeli 1.75 YTL’ye, 5 binişlik kartta bir binişin bedeli ise 1.70 YTL’ye gelecek…

İşte size gizli zam…

Şu unutulmamalıdır ki, bunun sandığa yansıması olacaktır…

Bizim insanlarımız bozuk yollardan geçebilir, temizliğinden şüphe duyulan suları içebilir, çöplerin öbek öbek yığılmasına seyirci kalabilir…

Ancak, cebinden alınan 3 kuruş fazla paranın hesabını unutmaz…

Bu hesap da ne Minibüsçüler Odası Başkanı Ali Tüzün’e sorulur, ne Antkart Yönetim Kurulu Başkanı Talip Küner’e…

Faturanın kime kesileceği net bir şekilde bellidir…

 

 

 

------------------------------------

 

 

Hangisi daha insan?

 

 

Bu fotoğrafa iyi bakın…

‘Kuduz’ iddiasıyla öldürülmüş binlerce köpekten sadece birisi…

Ama onu özel yapan, arka ayağındaki alçı…

Büyük ihtimalle kaza geçirmiş…

Ya bir otomobil çarpmış veya ağır bir darbe almış…

Arka ayağı kırılmış…

Bir insanoğlu onu iyileştirmek için çaba harcamış…

Belki bir hayvan sever masraflarını karşıladı, belki de gerçekten hayvan seven bir veteriner hayrına tedavisini yaptı…

Sonuçta, her canlının yaşama hakkı olduğu gerçeğinden yola çıkıldı ve bu minik köpek yavrusunun iyileştirilmesi için bazı insanlar seferber oldu…

Sonra başka insanlar ortaya çıktı…

Onlara göre, dünya üzerinde sadece insanlar yaşamalıydı…

Diğer canlılar fazlalıktı, hatta gereksizdi…

Bir insanın yaşatmaya çalıştığı minik köpeği, bir başka insan acımadan öldürüp geçti…

Şimdi soruyorum, bunlardan hangisi insan?..

Hangisi bu sıfatı hak ediyor?

Çaresiz, muhtaç, yaralı bir hayvanı yaşatmak için çaba harcayan mı, ‘kuduz’ gerekçesinin ardına sığınıp minicik yavruları gözlerini kırpmadan katledenler mi?

Bırakın köpekleri, kedileri, kuşları, bunlardan hangisi insanları daha çok sevebilir?

Vicdanı olmayan, acıma duygusundan yoksun birisi mi, yoksa kendisine hiçbir yarar sağlamayacak bir hayvanı, sırf acıdığı, vicdanı sızladığı, onun yaşam hakkına saygı gösterdiği için yaşatmaya çalışan mı?

Lütfen bir daha kimse, ‘hayvanları sevdiğiniz kadar, insanları da seviyor musunuz?’ gibi saçma benzetmede bulunmasın…

 

-----------------------

 

 

Bu kez Kaş’a yakışıyor

 

Dün Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer uğradı… Bu yıl 11’incisi düzenlenen Likya-Kaş Kültür ve Sanat Festivali’nin davetiyesi ile programını getirdi. Geçtiğimiz yılki programı sert eleştirmiştim. Pop star yarışmacıları ile yapılan kültür festivalinin ne Likya, ne de Kaş adına yakıştığını dile getirmiştim.

Bu yılki programı görünce, bir Kaşlı olarak memleketimle gurur duydum.Müthiş etkinlikler var. Kaş, 27, 28 ve 29 Haziran’da sanatla iç içe, dolu dolu bir festival yaşayacak. Bir yıl öncenin basitliği, yerini Likya’nın entelektüel ağırlığına yakışır kaliteye bırakmış…

Emeği geçenlere şimdiden teşekkürlerimi ve şükranlarımı iletiyorum…

Bu kez Kaş’a da, Likya’ya da yakışmış…

 

-----------------------

 

DÜNYA ATASÖZLERİ

 

Kurtlarla arkadaş ol, yalnız elinden baltayı bırakma. RUS

Rüzgara tüküren, kendi yüzüne tükürür. İTALYA

Bir gün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma. İSRAİL

Kör ata ha göz kırpmışsın, ha başını sallamışsın. İNGİLİZ

Yayın Tarihi
17.06.2008
Bu makale 8173 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!