Boğaçayı Projesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Menderes Türel’in ‘çılgın proje’ olarak tanımladığı ve yaklaşık 15-20 yıldır kamuoyunda tartışma konusu olan ‘Boğaçay’ı Projesi’nin tanıtımını gerçekleştirecek.

Boğaçayı, aslında ilk kez 1999 yılında DSİ tarafından yapılan sedde çalışmasıyla gündeme gelmişti. O tarihte Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, çayın denize yakın tarafta gecekondu tipi yapıları bunun için yıkmış, DSİ ise 300 metre olan çayın sedde genişliğini 260 metreye düşürmüştü. Taşkın sele karşılık çayın her iki tarafına 20’şer metre ayrılmıştı.

Sedde daralmasının ardından 2003 yılında yaşanan sel ve fırtına felaketi ile birlikte Boğaçayı Köprüsü yıkılmış ve 13 kişi de yaşamını yitirmişti.

Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Bekir Kumbul döneminde ise yapılan yeni köprünün uzunluğu ise 250 metre olarak yapıldı.

Kısacası Boğaçayı denize doğru daraldıkça daraldı.

Yine 1999 yılında DSİ’nin yaptığı çalışmalar sırasında, Boğaçayı’nda marina yapılıp yapılamayacağı da tartışılmış ve ortaya çıkan raporlarda bunun mümkün olamayacağı bizzat DSİ tarafından ifade edilmişti.

Zaman içinde Boğaçayı ardı ardına kentin gündemine gelmeye devam etti.

Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) 2009 yılında “Antalya Denizcilik Sempozyumu”nda da Boğaçayı tartışılmış ve dönemin DTO eski Başkanı Ahmet Erol, yabancıların marina için yatırım beklediğini söylemiş, ardından da “Her tekne sahibi teknesini kendi villasının önüne demirleyecek” açıklaması yapmıştı.

Dün bazı gazetelerde “Çılgın Proje Boğaçay’ı geliyor” başlığı ile haberler yayımlandı.

Başkan Türel’in bugün yapacağı tanıtım toplantısıyla da ilgili olan o haberlerde ‘Çılgın Proje’nin görselleri de yer aldı.

Görsellere baktığımda DTO eski Başkanı Erol’un “Her tekne sahibi teknesini kendi villasının önüne demirleyecek” açıklaması geldi. Çünkü Boğaçayı’nın etrafı yapılarla dolu.

Bu görüntüleri görünce de Karaman Çayı ile Çandır Çayı arasındaki 160 hektar tarım alanı Konut Dışı Kentsel Alanı olarak geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy çokluğu ile geçtiği, bunun Çandır Çayı ile Boğaçayı arasındaki 95 hektarlık muhasara bölgesi olarak tanımlanan tarım alanı da imara açılması aklıma geldi.

Demek istediğim, 1999 yılında sedde genişliği 300 metreden 260 metreye düşürülmüş, 2003 yılında yıkılan Boğaçayı köprüsü yerine 250 metre uzunluğunda köprü yapılarak daralttıkça daralmıştı.

Görsellerde sedde genişliğinden dolayı çayın her iki tarafında ayrılan 20’şer metrelik yeşil alanı göremedim. Çayın etrafı yapılarla doldurulmuş. Taşkın sel alanı olarak ayrılan bu yerler yürüyüş yolu olarak belirlenmiş ama görsellerde 20 metre olarak gözükmüyor. Taşkın sel bölgesi bile yok.

Şunu da hatırlatmakta fayda var;

Bakanlar Kurulu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 3. Maddesi’ne göre, 19 Nisan 2007 tarih ve 2007/12050 sayılı kararı ile Boğaçayı, Çandır Çayı ve Göksu Çayı’nın bulunduğu yaklaşık 1556 hektarlık alan Turizm Merkezi ilan etmişti. Ancak. “Antalya Boğaçayı-Çandır Çayı ve Göksu Çayı Turizm Merkezi” kararının iptali için Antalya Barosu, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Elektrik Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri Odası birlikte Danıştay’a dava açmıştı.

Danıştay 6. Dairesi 2008 yılında Bakanlar Kurulu’nun Boğaçayı ile ilgili turizm merkezi kararını temyiz yolu kapalı olmak üzere iptal etmişti. Danıştay verdiği bu karar için “Arkadaş, sen kentsel rant uğruna doğal kaynakları yok edemezsin” diyerek son noktayı koymuştu.

Tabi birde Boğaçayı Projesi’nin teknik boyutu da eleştiriler arasında oldu hep.

Öncelikli olarak, Boğaçayı’nda yeterli su olmadığından dolayı deniz tarafında kot düşüklüğü yapılarak deniz suyunun Boğaçayı’na girmesinin sağlanması halinde bölgede özellikle yeraltı su kaynaklarına deniz suyunun karışacağı hep tartışıldı.

Yine Boğaçayı’nın kuzeyinde taş ve mermer ocakları yüzünden her yıl çaya 10 milyon metreküp malzeme yağışlarla birlikte çaya geldiği hep söylendi. Hem bu malzeme hem de fırtına ve yoğun yağışlardan dolayı ciddi sorunların yaşanacağı da vurgulandı.

Tüm bu eleştiriler ve söylemler üzerine Büyükşehir Belediyesi Başkanı Türel, yukarıda barajlar yaparak suyu tutacaklarını açıklamıştı.

Şimdi gelinen noktada, Boğaçayı Projesi’nde hem rant açısından, hem taşkın sel açısından hem yeraltı su kaynaklarına tuzlu deniz suyunun karışıp karışmayacağı konusunda ne gibi önlemler projede yer aldığını bugün Başkan Türel’den öğrenmiş olacağız.  

Yayın Tarihi
30.11.2015
Bu makale 624 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!