Can havli

Bayram sonrası kıran kırana seçim propagandaları başlıyor. İşi sıkı tutanlar bayram mesajlarında işe koyuldular bile.

 

ANAP’ın çöküş dönemi geldi aklıma. Valilere basın görevlileri için olağanüstü yetkiler verilmiş, partinin etkinliklerinin haber olması için muhabirlerin bile altına devletin siyah arabaları seferber edilmişti. Öte yanda Özal çıktığı televizyon programlarında elinde tuttuğu kalemini kameralara sallayarak çoluk çocuğundan söz etmeye başlamış, adeta salya sümük bir duygusallığa bürünmüştü.

 

Ancak duraklama, gerileme, fetret döneminin ardından gelen partisinin çöküşe doğru yuvarlanışının o da farkındaydı. Hani son bir hamle ya da son bir atakla olur ya kitlelerin dikkatini çekerim diye çabalıyordu.

 

Büyük oynamıştı ve o da cumhuriyetin kurucusu için kendisini destekleyen tarikatlara hoş görünmek adına:

 

“O Süpermen değildi.” Deme hafifliği içine düşmüştü.

 

Bütün bunlara rağmen hoşgörülüydü. Medya üzerinde baskı kurmak yerine onlara sevimli görünme, sağcıyı, solcuyu ayırmama, ötekileştirme ve ayrıştırma tuzaklarına düşmemişti. Buna rağmen milyonlarca seçmenin gözünden düşmekten kurtulamamıştı.

 

Hiç yıkılmayacakmışçasına görünen ANAP iskambilden kâğıt kuleler gibi devrilip gitti. Yaratmaya çalıştığı Anadolu Kaplanları örgütlenmesi içindeki genç iş adamları bile düşüşünü umursamadılar.

 

1 Kasım’daki seçim kim ne derse desin siyasi tarihimize zoraki seçim olarak geçecek. Çünkü öncesindeki seçim sonucunun milli irade tarafından işaret ettiği hükümet biçimi koalisyon hükümetiydi. Milli irade görmezden gelindi, sözde hükümet kurma görüşmeleri usta manevralarla geçiştirilip 1 Kasım’ın önü açıldı.

 

1 Kasım seçimi için var olan iktidar tüm kozlarını kullanacak. Ve hatta kullanmaya başladı… Seçim yasakları içinde geçen dinsel ve milli değerlerin siyasi propaganda aracı edilmesine rağmen seçim şarkısı Ya Bismillah’ın kullanılacağı açıklandı. İşte bu gelinen noktanın adı can havlidir. Ve iddia ediyorum ki iktidarın sandığı gibi dinsel temalı bu seçim sloganı ve şarkısı büyük oy kaybına neden olacak. Merkez sağın içindeki iktidar sempatisi taşıyan seçmenler kaybedilecek.

 

İşin başında dinsel ve milli temalı tanıtımlar hoş görünse de seçim devreye girdiği zaman önemini çoğaltır ve inancı, milli duyguları seçim sandığına odaklandığı, siyasallaştırıldığı için seçmen kararsızlık yaşar oy vermek istediği partiden çark eder.

 

Koalisyondan korkan, erken seçim için stratejik kararlar alan iktidar partisi panik haldedir ve bu yüzden seçim yasaklarını bile çiğneyecek kadar can havli içindedir.

 

Muhalefet işi sıkı tutar, seçim sandıklarını, seçim merkezlerine akacak seçim sonuç verilerini titizlikle takip eder ve seçim yasaklarının çiğnenmesini halkın anlayacağı bir dille anlatabilirse, Türkiye’nin önünde yeni bir hükümet iş başına gelecektir. Bu da büyük olasılıkla ve kaçınılmaz olarak koalisyonlar hükümeti olacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

Yayın Tarihi
27.09.2015
Bu makale 433 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!