Cemiyette adam kalmaz!

Geçtiğimiz hafta Koray Geçgel arkadaşımızın twitter’da yazdığı bir yazı nedeniyle AGC disiplin kurulu tarafından cemiyet üyeliğinden çıkarıldığını belirtmiştik. Gazetede çıkan bu yazımızın ardından AGC Başkanı Mevlut Yeni aradı ve bu konu hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Yeni, Koray Geçgel’in cemiyetten atılmasına twitter’da yazdığı yazının değil, AGC Disiplin Kurulu’nun kendisini dinlemek için yaptığı çağrıyı ciddiye alıp gitmemesinin neden olduğunu söyledi. Kimsenin avukatı değiliz ama ‘Cemiyet üyeliğine dönmesi mümkün mü?’ diye sordum. ‘Neden olmasın, bir aylık süre içinde gelip Disiplin Kurulu’nda kendini savunsun’ dedi.

Kendisinin bu konudaki fikrini sordum. Böyle bir olayın yaşanmasına çok üzüldüğünü ancak cemiyet hakkında özellikle sosyal medyada yazılan çizilen her şey hakkında daha dikkatli olunmasını istedi ve esprili bir dille şu cümleleri de ekledi: “Twitter’da ben de çok sık eleştiriliyorum. Öyle her eleştireni atmaya kalkarsak cemiyette adam kalmaz.”

Bu arada yeni öğrendiğim bir bilgiyi de hemen aktarayım. Disiplin Kurulu, Koray’a resmi yazışma ile çağrıda bulunmamış. 

 

++++++++++

 

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

 

BULDU VTV’YE GEÇİYOR

Ekspres Gazetesi Yazı işleri Müdürü Ali Buldu’nun eski gözağrısı VTV’ye geçmek için görüşmelere başladığı konuşuluyor. Buldu’nun ‘Teke Tek’ tarzında tartışma programı yapması bekleniyor.

 

++++++++++

 

Sezgi ve akıl

 

Beden doğal bir tepki verdiği zaman, buna içgüdü denir. Ruh doğal bir tepki verdiği zaman, buna sezgi denir. Bunlar birbirine benzer, ancak çok farklıdır. İçgüdü bedene aittir ve kabadır.

Sezgi ise ruha aittir ve incedir.

İkisinin arasında ise uzman olan zihin bulunur.

Ve zihin asla doğal tepki vermez.

Zihin bilgi demektir. Bilgi ise doğal olamaz. İçgüdü akıldan daha derindedir.

Sezgi ise akıldan daha üsttedir. İkisi de aklın ötesindedir.

Ve ikisi de iyidir.

OSHO

 

++++++++++

Anneler..

Annem ilkokul mezunuydu. Ama çok iyi bir doktordu.
- Başım ağrıyo yav…
- Saçın ıslak ıslak çıktın ondan.
- Başım dönüyo…
- E bi şey yemiyorsun, açlıktan.
Eczacıydı aynı zamanda…
- Gözüm morardı.
- Gel, patates basayım.
- Kepeklerim çoğaldı.
- Otur, zeytinyağı süreyim.
- Arpacık çıktı galiba.
- Yum, sarımsak değdireyim.
Hemşireydi…
- Öfff, terledim be.
- Dur, sırtına havlu sokayım.
Röntgen mütehassısıydı…
- Öhh-höööaa!
- İçme şu zıkkımı.
Bebekken, anestezi uzmanıydı…
- Dandini dandini dastaaana.
Ürologdu…
- Çişin niye sarı bakiiim?
Fizyoterapistti…
- Dizim ağrıyor.
- Benim de belim ağrıyor, geçer.
Diyetisyendi…
- Mis gibi türlü yaptım, sakın sokakta burger filan yiyip gelme, kola da içme!
Cildiyeciydi…
- Sırtımda sivilce çıktı.
- Çikolata yeme.
Laboranttı…
- Burnum akıyor.
- Ben şimdi sana bi ada çayı kaynatayım, rezene, bal, limon,
tarçınla zencefili de ılık ılık iç, uyu, uyan, sabaha bi şeyin kalmaz.
Psikiyatrdı…
- Nen var oğlum?
- Bi şeyim yok.
- Var var, canın sıkkın.
- Yav bırak, iyiyim.
- Yok yok, bilirim ben.
- Anne delirtme insanı!
- Bak gördün mü?
- Neyi gördüm mü?
- Sinirlerin bozuk senin.
Genetikçiydi…
- Babana çektin sen, o da sinirli, bütün kötü huylarını ondan almışın zaten.
Hastasıydım…
Hastaydım ona.
İyi bakın annelerinize.

++++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

 

KOCAM GELDİ

Küçük Johnny odasında oynarken babası gelip annesiyle boşanacaklarını söylemiş. “Neden baba?” demiş Johnny üzgün bir ses tonuyla. “Yavrum, artık annenle birbirimize âşık değiliz” demiş adam başını öne eğerek. “Aşk nedir baba?” diye sormuş oğlan.

“Sana bir örnek vereyim oğlum. İşten eve geldiğimde annen beni sevinçle kapıda karşılayıp öperdi. Biz bu heyecanı kaybettik.” Oğlan, “Ama annem sen eve geldiğinde çok heyecanlanıyor baba” deyince bu duyguyu uzun süredir yaşamamış olan adam çok şaşırmış, “N..nasıl?” demiş evliliğini kurtarmak üzere olmanın heyecanıyla. “Komşuyla yatakta oynarlarken senin arabanı park etiğini duyduğunda avazı çıktığı kadar ‘Kocam eve geldi, kocam eve geldiii’ diye bağırıp duruyor.”

 

BAKİRE HASTA

Doktor genç kıza “Soyunun” deyince kız itiraz etmiş, “Ben daha bakireyim” demiş, “Beni şu ana kadar hiç kimse çıplak görmedi.” Doktor “Olabilir bayan ama sizi bu şekilde muayene edemem” diye karşılık vermiş. Çekingen genç kız ısrar edince doktor ışıkları kapatmayı teklif etmiş, anlaşmışlar. Biraz sonra “Tamam doktor” demiş genç kız, “Elbiselerimi nereye koyayım?” Doktor “Ya yere bırakın” demiş,

“Ya da şu karşıki sandalyede benimkilerin üzerine koyun!”

 

DOĞUM KONTROL HAPI

Genç doktor, 80 yaşındaki bayan hastasını muayene ederken, yaşlı kadının kullandığı ilaçlar arasında doğum hapını görünce çok şaşırmış. Gözleri hayretten büyümüş, “Bayan Smith. Biliyor musunuz bunlar doğum kontrol hapları!..” “Evet” demiş Bayan Smith, “Onlar olmadan gece uyuyamıyorum.” “Bayan Smith. Sizi temin ederim ki bu hapların sizin uykunuzla en ufak bir ilgisi yok”

Uzanıp doktorun dizine dokunmuş Bayan Smith. “Evet yakışıklı Doktor” demiş, “Bunu ben de biliyorum. Ben onu 16 yaşındaki torunum Jane’in portakal suyuna karıştırıyor ve çaktırmadan ona içiriyorum. Ve bana inan. Geceleri mışıl mışıl, çok rahat uyuyorum!..”

 

Yayın Tarihi
22.08.2013
Bu makale 8901 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!