Cennetin kralı kim?

Geçen gün gece yayın kuşağında TRT 1 kanalı şimdiye kadar Kudüs üzerine yapılmış filmlerden en görkemlisi Cennet Krallığı filmini yayınladı.

O filmden sonra TV kanallarının yapımcılarından biri olsaydım görevlendireceğim bir muhabir arkadaşı sokağa çıkarır:

“Ortadoğu denilince aklınıza ne geliyor?”

“Neden dinler Ortadoğu’da ortaya çıkmış?”

“Kudüs denilince aklınıza ne geliyor?”

“Din savaşları en çok hangi coğrafyada yapılmıştır?” Soruları sormalarını isterdim.

Film 12. yüzyılda Kudüs’ü haçlı orduları marifetiyle ele geçirmiş Hıristiyanlara karşı Selahaddin Eyyubi’nin amansız savaşı ve Kudüs’ü fethini anlatıyor.

O filmi şu an başta Türkiye olmak üzere tüm dünya uluslarının liderlerinin bir araya gelerek akıl ve yüreklerini ortaya koyarak izlemeleri ve objektif ölçütlere oturtulmuş öyküsünü birlikte yorumlamaları Ortadoğu cehennemini cennete dönüştürmek için atılacak barışçı adımlar sağlayacağını ümit ediyorum.

Sultanlığı yabancı yazarların ve araştırmacıların dikkatini çeken Selahaddin Eyyubi’nin kendi yönetim sürecindeki barışçı ve insancıl yanı yaşamı üzerine yazılan yapıtlarda en dikkat çeken özelliği olmuştur.

Ünlü Alamut Kalesi öyküsü içinde adları geçen sapkın Haşhaşilere karşı da mücadele eden sultanın Cennetin Krallığı filminin sonundaki sözleri aklı başında liderleri düşündürecek kadar önemli mesajlar içeriyordu.

Kudüs kuşatmasında Eyyubi’nin zafer kazanması sonrası kaleyi savunan komutanın sorduğu o soruyu paylaşmak istiyorum.

Komutan:

“Kudüs sizin için neyi ifade ediyor?” Diye sorduğunda şu yanıtı verir:

“Hiçbir şeyi?”

Yürür bu kısa yanıt sonrası Selahattin Eyyubi. Birkaç adım sonra geri döner ve şöyle der:

“Ve her şeyi…”

“Hiçbir şey.” Dediği, binlerce insanın:

“Senin dinin.”

”Benim dinim” Kavgası yüzünden yok edilmelerinin anlamsızlığını ifade etmektedir.

“Ve her şeyi…” Sözü de:

 “Siz dininiz için savaşırsanız biz de dinimiz için savaşırız.” Kısasa kısasını…

Peki, Selahaddin Eyyubi’nin zaferi sonsuza kadar sürmüş müdür?

Elbette ki sürmemiştir.

İngiltere krallığı etrafında toplanan yeni ve güçlü haçlı orduları bir başka tarihi süreçte Kudüs’ü tekrar ele geçirmiştir.

Ve bugün İsrail, Kudüs’ü kutsal başkenti olarak ilan etmiştir.

Filistin halkının direnişi yeni Batı dünyasının silah endüstrisinin dayanılmaz gücü karşısında kırılmış, İsrail’in hükümranlığı devam etmiştir.

Cafcaflı yaşam biçimleri elden gitmesin diyen Arap Müslüman âlemi, Filistin direnmesinin sadece kıytırık bir seyircisi olmuştur.

Zaman içinde yeni Selahaddin Eyyubiler tarihin tekerrür eden arenasına çıkabilir mi?

Kim bilir!

Günümüzde Selahaddin Eyyubi’liğe soyunacak liderlerin önce dünyanın efendiliğinin başrolünü oynayan ABD’nin kucağından inmeleriyle olabilir.

Kısacası…

Onlarca yıllık din savaşlarının getirisi yalnızca bu coğrafyadaki insanlar için kan ve gözyaşı olmuştur… Olmaya da devam edecektir.

Yani cennetin krallığı yok!

Özetlersek…

Yeryüzünde yaşadığımız günlerin en büyük problemi Ortadoğu kaynaklıdır.

Üçüncü dünya savaşının işaret fişeği de bu topraklardan atılacaktır.

Zamanınız olursa Cennetin Krallığı filmini izleyin derim.

Dün 12.yüzyılda yaşananların öyküsünü izlerken, bugünkü küçük çapta olanının Ortadoğu’da yaşandığını hemen fark edeceksiniz…

Yayın Tarihi
02.02.2015
Bu makale 371 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!