Çevre bilinci

Yarın Milletvekili Genel Seçimi için vatandaşlık görevimizi yapmak için sandığa gideceğiz.

Bugüne kadar birçok genel ve yerel seçim yaşadım. Ama ilk kez bu seçim öncesi karalama, iftira, seçim yasaklarına uymamanın yanı sıra bağımsız olan Cumhurbaşkanı’nın miting yaptığına şahit oldum.

Bu seçimin ülkenin geleceği adına çok önemli olduğunu bilmesem “Alın seçiminizi başınıza çalın” diyerek oy kullanmamayı bile düşünebilirdim.

Ama öyle yapmayacağım ve bilinçli bir şekilde sandığa gidip oyumu kullanacağım.

Onun için bugün seçim ile ilgili bir yorum yapmak istemiyorum.

 

*****

 

Dün 5 Haziran Dünya Çevre Günüydü.

Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu üyesi olarak çevre konusuna değineceğim.

Sürekli imar konularını ve özellikle sosyal donatı alanları yok sayarak sadece konutlarda emsal artışları yapılmaması gerektiğini yazarım.

Bu tür emsal artışları betonlaşmanın yanı sıra nüfus yoğunluğunu artırır ve bu da çevre sorunlarının artmasına neden olur.

Bütün ülkelerin ve kentlerin ortak sorunu haline gelen çevre kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.

Taş ve Maden Ocakları ile birlikte ormanların katledilmesi kentlerin oksijeninin eksilmesine de neden olmaktadır.

Her ne kadar temiz enerji olmuş olsa da Hidroelektrik Santralleri (HES) de çevreye zararı vardır. Çünkü suyun tutulduğu havuzdan çok az can suyu akarsulara ve derelere bırakılıyor. Yaklaşık 10 kilometre mesafe içinde bulunan ağaç ve bitkiler kuruyup gidiyor.

Dolayısı ile çevre kirlenmesi, insanın doğaya verdiği bir zarardır.

Doğanın korunmasını ve tahribatının engellenmesi zorunludur.

Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakabilmek için kirlenmeleri mutlaka önlemek, yeşil alanları korumak, siyasi ve oy kaygısı ile nüfus yoğunluklarını arttırarak emsal artışları yapmamak gerekir.

 

*****

 

Bilinçsizce sağa sola attığımız plastik ürünlerin bile doğada 400 yıl kadar çürümeden kalabildiği sürekli anlatılıyor. Ama yine de cadde ve sokaklarda plastik ürünleri görebiliyoruz.

Çevre bilincini en iyi uygulayanların traking yapan doğaseverler olduğunu söylesem inanır mısınız?

Amatör olarak traking yapan, dağlarda yürüyen biri olarak muhakkak sırt çantamızda çöp torbası bulundururuz ve sadece kendi atıklarımızı değil, çevrede bulunan atıkları bile toplarız.

Dolayısı ile çevrenin kirlenmesini önlemek için üzerimize düşen görevleri mutlaka yapmalıyız.

İlçeleri yöneten, kentleri yöneten yerel idarecilerin ruhsatlandırma yaparken çevre konusuna dikkat etmeleri, merkezi hükümetin de çevre bilinci ile Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu konusunda hassas davranması gerekiyor.

 

 

Yayın Tarihi
06.06.2015
Bu makale 426 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!