CHP neden kaybediyor? (1)

Türkiye'de demokrasinin girebildiği en son kale; siyasi partilerdir. Bizdeki siyasi partilerde tarikat yapılanması vardır. Temel dinamizm; demokratlık değil; biat kültürüdür partide yükseleceksen, demokrat olamazsın, biat edeceksin! Nasıl ki peygamberin soyundan gelenler Seyyit ise; Atatürk ve İnönü soyundan ya da oligarşiden gelenler, kast sisteminin tepesindeler.

CHP demokrasinin yorumlanma kakafonisi içinde yolunu ve “halk”ını bulmaya çalışan en “garip” partidir. Bu yazı dizisinde CHP’nin kaybı ile toplumsal ayıbını okuyacağız.

 

Seçmen CHP’den Türkiye’nin Yarınıyla ilgili projeler bekliyor!

 

2001 krizinden bu yana Türkiye’de yaşanan gelişmeler, ülkeyi “dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi” yapmakla kalmayıp, seçmenin taleplerini de tırmandırdı.

Fert başına milli gelirin 2 bin dolar olduğu dönemlerde, sağ, sol veya koalisyon iktidarlardan taleplerin ağırlığı, temel ihtiyaçların karşılanması yönünde idi. Her köye okul, yol, su, elektrik gibi temel ihtiyaçların karşılanma biçimi de genelde sağ veya sol olsun siyasi kadroların, yukarıdan aşağıya yönetim tarzıyla gelişti.

Oysa Ak Parti, yerel yönetimlerde başlayarak; “hizmet odaklı” yönetim anlayışıyla, tabanın idarecilere dokunmasını sağladı. Tepeden bakan yönetici yerine dokunabildiği “insan”ları hayatın içinde görünce de talepleri arttı.

Tırmanan milli gelirle birlikte bu talepler de güncellendi. Her okula internet, her mahalleye sığınma evi, her beldeye kültür merkezi gibi yeni talepler ortaya çıktı.

Bir başka gelişme, sosyal demokratların elindeki politika araçlarının el değiştirmesiyle yaşandı.

Sosyal adaleti sağlayacak girişimler, beyaz masa gibi halkı yönetime katma gayretleri, alt yapı, eğitim, sağlık ve spor gibi alanlarda başarılanlar, CHP’yi “olan biteni izleyen” noktaya taşıdı.

CHP’nin talepleri tırmandırılmış seçmen karşısına “yapılanları kötüleyen” tutumuyla çıkması, ana muhalefetin varlığını sorgulatacak noktalara vardı.

Bugün seçmen, metrobüsün “olsun veya olmasın” tartışmasını çoktan geride bıraktı, “daha etkili nasıl kullanılır?” sorusunun cevabını arıyor ve geliştirilmesini talep ediyor.

Bugün seçmen duble yolların varlığı veya yolsuzluk odaklı tartışmasından ziyade kendi beldesine ne zaman geleceğini tartışıyor.

Sağlıkta yaşanan devrimi, Başbakan’ın  benim vatandaşımı hastanede rehin alacak olanın anlını karışlarım” ifadesiyle içselleştiren seçmen, daha ucuz ve daha nitelikli sağlık hizmeti talep ediyor.

Eğitim, istihdam, liradan sıfır atılması, tek haneli enflasyon, ulaşım, yatırımlar ve 7 yıl pozitif büyüme, ana muhalefet partisi olarak CHP’nin işini çok daha zorlaştırmış durumda. Neticede mevcut olanın üzerine “ne koyacaksınız?” sorusunu akla getiriyor.

CHP’nin bu soruya verdiği cevap genelde “projelerle” değil, söylemlerden ibaret kalıyor; “arkadaşlar üzerinde çalışıyor….

Oysa ülke seçim sathı mahalline girdi ve seçmenin “Ak Parti’nin yaptıklarının üzerine ne koydunuz?” sorusuna verilecek somut cevaplar henüz ortada yok.

CHP’nin Türkiye’nin yarınına dair projeleri olmayınca da Türkiye’nin yarınki siyasetinde CHP, yeniden kaybetmeye mahkum kalacak gibi görünüyor.

 

CHP, AK PARTİ’NİN YAPTIKLARININ

ÜZERİNE NE KOYMAYI VAADEDİYOR?

 

Ekonomi; Üretim ekonomisi sözü var içeriği yok.

Eğitim; İnsan merkezli Çağdaş Eğitim projesi var altı boş.

Sağlık; Sosyal refah devleti içinde fırsat eşitliği projesi var.

Dış Politika; Yurtta Sulh Cihanda Sulh’u aşamadı

Ulaşım; Demiryolları diyorlardı, ona da başlandı.

Konut; TOKİ benzeri bir proje veya vaat bulunmuyor.

İstihdam; Tasası var ama kasası yok projeler.

İhracat; 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat hedefine dahi inanmıyor

Yayın Tarihi
06.03.2011
Bu makale 8070 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!