Çocuğum sadece biraz çekingen mi? Çekingen çocuk nasıl desteklenir?

 

 

Utangaçlık her kültürde olmakla beraber, utangaçlık olup olmadığı ve düzeyi yine bir toplumun kültürelliği belirler. Utangaç ya da çekingen olan biri başkasıyla spontan bir şekilde iletişim kurmakta zorlanır ve girişimci olamaz. Utangaçlık hafif dozda başkalarından korkmak anlamına gelir. Ancak bu korku düzeyi sosyal fobi yaşayanlardaki kadar şiddetli değildir.

Utangaç çocuk kendini sosyal ortamda gergin ve rahatsız hisseder. Tepkisi suskun ve temkinli olur. İletişim kurmak ister, ancak cesaret edemez. Utangaçlık yeni bir ortama karşı doğal bir davranıştır ve çocuk yeni tanıştığına temkinli yaklaşarak kendini korur.

Çekingenlik kısmen çocuğun yapısıdır. İçine kapanık kişiler (introvert), dışa dönük kişilerden (extravert) daha çekingen olabilirler ancak içine kapanık olmakla, çekingenlik birbirinden farklıdır. İçine kapanık yapıdaki çocuk; kitap okumayı, dışarıda oynamaya tercih ederken istediğini yapmaktadır. Çekingen çocuk ise, dışarıda oynamayı isteyen fakat cesaret edemediği için evde kitap okuyandır.

Belirli gelişim evrelerinde utangaçlık tezahür eder. İlk olarak 8-9 ay civarı bebek yabancılardan korkmaya başlar. İnsan hayatında, bu çekingenliğin ilk örneğidir. Çocuk bu evrede yabancıyı ve tanıdığını ayırt eder.

2-5 yaş gurubu çocuklar, birey olduklarını ve kendine özgün kişiliği olduğunu yavaş yavaş fark etmeye başlarlar. Tanımadıkları yaşıtlarına karşı çoğu zaman çekingen olmazlar. Fakat tanımadıkları yetişkinlere karşı utangaçlık en sık bu yaş gurubunda görülür. Tanıdıkları yetişkine beklenmedik bir durumda ya da ortamda rastlarlarsa çekingen davranışlar sergileyebilir. Örneğin, kreş öğretmenine çarşı da karşılaşan çocuk, annesinin arkasına saklanıp selam vermeyebilir, çünkü öğretmenin yeri ona göre kreştir.

İlkokul çocuğu bireysel farklılıkları idrak eder ve toplum kurallarını öğrenir. Bu yaş döneminde çocuk ilgi odağı olmak istemez ve başkalarından farklı olduğunu göstermemeye çalışır. Çocuğun bu ruh hali, özgüvende eksiklik ve çekingenlik oluşturabilmektedir. Gelişim evrelerinde olan çekingenlikler, zamanla kendiliğinden geçecektir.

Utangaçlık ve ayrılık anksiyetesini birbiriyle karıştırmamak gerekir. Her iki durumda çocuk annenin arkasına saklanır, geri durur ve konuşmaz ancak temeldeki sorun farklıdır. Ayrılık anksiyetesi yaşayan çocuk anneden ayrılmaktan korkar, utangaç çocuk ise başkasıyla olan ilişkiden korkar.

Çocuk evde yakınlarıyla çok rahat konuşurken, okul gibi belirli ortamda hiç konuşmuyorsa selektif mutizm söz konusudur. Selektif mutizm olan çocuk yabancı ortamlardan ya da yabancılardan aşırı korktuğu için yani aşırı çekingenlik nedeniyle konuşmaz ve beden diliyle isteğini bildirir. Genellikle 3-5 yaş arası ve kız çocuklarında daha sık rastlanır. Bu çocuklarda dil gelişiminde sorun yoktur ve depresif değildir. Çocuk bir aydan daha uzun sürede ortama alışamayıp konuşmayı ret ediyorsa selektif mutizm tanısı alır. Bu sorun kendiliğinden geçmez ve bekledikçe sorun ciddileşir, burada aile mutlaka bir uzmandan yardım alması gerekir. 

Gelişim evrelerine bağlı çekingenlik çoğu zaman sorun teşkil etmemektedir. Ancak çocuk tanıdığı yetişkinden ve yaşıtlarından utanıyor ve belirli ortamlara girmekten kaçınıyorsa, belirli bir süre sonra alışamadıysa, (farklı) yoğun korkular gelişiyorsa, arkadaşlık edinemiyor ya da tek çocuğa bağımlı kalıyorsa, çekingenlik ciddiye alınarak profesyonel yardım alınması gerekmektedir. Yoksa çocuk kısır döngüye girer, iletişime geçemez, dışlanır, yeni deneyimler kazanamaz, özgüveni azalır ve daha da çekingen olur. Terapist çekingenliğin düzeyini değerlendirerek altta yatan sebebini araştıracaktır. Çocukta performans anksiyetesi, ayrılık anksiyetesi, sosyal fobi, selektif mutizm, depresyon ve travma gibi ayırıcı tanıyı gözden geçirir. 

Çekingenliğin üstesinden gelen çocuk, büsbütün asertif olacak anlamına gelmez ama işlevselliğine bariyer olan engelleri kaldırmayı başarır.

Çekingen çocuğa destek için öneriler:

 

·         Çocuğunuza çekingen ya da utangaç olduğunu söyleyerek, etiketlemeyin.

·         Çocuğu yeni ve bilmediği ortama ya da insanlara hazırlayın. Önceden nereye gidileceğini ve orada kimler olacağını açıklayın.

·         Çocuğunuzun çekingen kaldığında ısrar etmeyin, zorlamayın, kızmayın ve çok fazla üstünde durmayın. Temkinli bir yapıda olduğunu kabullenin ve ortama alışması için zaman verin.

·         Ebeveynin çekingen davranışları, çocuğun çekingenliğini arttıracaktır. Sizin yabancıyla rahat iletişime geçmeniz, çocuk için önemli bir model olacaktır.

·         Çocuğunuzu meraklandırarak ve cesaretlendirerek destekleyin. Ona eğlenceli gezilerinizden ve edindiğiniz arkadaşlıklardan bahsedin. Kendisinin nereye gitmek istediğini sorun.

·         Çocuğunuzun güvenli ortamda sürekli yeni deneyimler edinmesini sağlayın. Örneğin eve misafir davet edin ve çocuk misafirden başlayın. Ne kadar yabancı kişiler ve yabancı ortamlarda bulunursa çekingenliği bir o kadar azalacaktır.

·         Çocuğunuzu aşırı korumayın ve gereğinden fazla yardım etmeyin. Küçük korku ya da früstrasyonlarla baş etmeyi öğrenmesi için fırsat verin.

·         Çocuğunuzdaki sosyal becerileri fark edin ve takdir ederek onurlandırın, onun güçlü ve başarılı yönlerini dile getirerek pekiştirin.

 

 

Çocuk ve Ergen Psikologu

Seher SAYAN

www.nevrotik.com

Yayın Tarihi
13.10.2011
Bu makale 10895 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!