Çöpten Dostoyveski buldum

Güzel bir belgesel film izlemek ve Türkiye’de her gün karşılaştığımız o insanların yaşamlarını yakın plan görmek istiyorsanız Çöpte Dostoyveski Buldum belgeselini izlemenizi öneririm.

 

Enis Rıza Sakızlı’nın Adanalı Oktay’ı anlattığı filmin sonunda:

 

“Altın çamura düşse bile değerini kaybetmez.” Atasözünü anımsayacaksınız.

 

Zor ve yalnız geçen, içinde her bunalımında dayak atan bir annenin olduğu bu yalın anlatımlı belgesel Adana’da, İstanbul’da, Antalya’da sabırla çekilmiş.

 

Oktay tüm zorluklara karşı yüreğindeki iyiliği hiç bırakmamış. Hayata sımsıkı sarılmış, yaşam sevincini kaybetmiş aynı yazgıyı paylaştığı arkadaşlarına el uzatmış. Çöplükten topladıkları kâğıtlardan kazandıklarını madde bağımlısı çocuklarla paylaşmış. Yaşarken gördükleri hayat mektebi denilen üniversitenin öğretisi olmuş.

 

Belgesel filmin kahramanı Oktay’ın mercek altına yatırılan hayatında yaşadıkları başta annesi sonra arkadaşları tarafından anlatılıyor. Türkiye manzarasındaki insan görüntülerinin abartılmadan, objektif biçimde kaydedilmesi belgeseli ilk sahnesinden son sahnesine kadar izlenilir kılıyor.

 

Yukarıda adlarını saydığım kentlerden çekilen görüntülerin her karesi özgün.

 

Sonunda çok daha rahat bir işe, sahaflığa kadar tırmanan yolculuğu Oktay’ı geçmişinden, bir zamanlar yoksulluğu ve çaresizliği birlikte yaşadığı arkadaşlarından koparmamış. O’nu bu yönüyle saygınlaştıran hayata bakış açısı sayısız dostlar kazandırmış.

 

İki saatlik belgeselin son sahnesine geldiğinizde doğal olarak kendi yaşadıklarınızla hesaplaşma anı geldiğini hissediyorsunuz.

 

Yılmaz Güney’i uluslararası sinema sanatçısına dönüştüren Umut filmindeki kadar gerçekçi sahneler ve Oktay’ın asla umutsuzluğa kapılmamasını sağlayan insanlara olan içtenliği ve saygısı inanıyorum ki izleyenleri derinden etkileyecek ve güncel hayatta her gün karşılaştıkları zor işlerin insanlarına bakış açıları değişecektir.

 

Hani yetkim olsa tüm okullara bu belgeseli öğrencilere izletin diyeceğim.

 

Çöpte Dostoyveski Buldum belgesel filmini sosyal medya Facebook’da paylaşan Mahmut Akarcay kardeşimin aracılığıyla filmi izleme şansına sahip oldum. Sizde izlediğiniz zaman filmin adının neden böyle konulduğunu da öğrenmiş olursunuz.

 

Es geçmeyin derim.   

 

 

Yayın Tarihi
01.05.2015
Bu makale 247 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!