Dağların şehri

Sizin doğduğunuz yerlerde merdiveni olan dağ var mıdır?

 

Benim doğduğum kentte merdiveni, hem de elli iki merdiveni olan bir dağ vardır.

 

Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği mahalledeki evimizin kuzeye bakan penceresi o dağa bakardı. Kartal başlı, baharın yamaçları yemyeşil, yaz dedi mi kahverengiye dönüşen Toprakkale Dağıdır adı.

 

Dağın eteklerindeki askeri kışlada olağanüstü koruma tedbirlerinin alınmadığı o günlerde pikniğe çıkardık. Ellerimizdeki torbalara kökleri yüzyıllardan gelen kekikleri toplardık. Hiç tükenmeyen o ot, yemeklerimizin tadı; hapşırıp, öksürdüğümüz zaman nenelerimizin, annelerimizin kaynattığı şifalı ottu. Çok kardeşli bir ailenin en büyüğü olduğumdan… Ve ota, böceğe meylimden olmalı ki; küçük kardeşlerim aksırıp, tıksırıp, öksürdüklerinde; babamın hadi kendini göster bakışlarından da güç alarak, demirden yapılmış minik kitaplıktan şifalı otlar kitabını çıkarmaya gerek duymaksızın kekiği, naneyi ve limon kabuğunu kaynatıp içirirdim. Şıp diye kesilirdi hastalıkları. Başarılı olmadığım zamanlarda ise kaçınılmaz adres çocuk doktoru rahmetli Daim Dirican olurdu.

 

Toprakkale Dağına tırmanırken Kuzey Doğu yükseltisini izlerdik. O tarafta fırtınaların oyduğu bir mağara vardı. Biraz daha tırmandığımızda ise dar bir oyuktan elli iki merdivenin olduğu devasa mağaraya girerdik. Elli iki merdiveni tırmandıktan sonra mavi gökyüzünü sarmış bembeyaz bulutlar selamlardı bizi.

 

Ve artık muhteşem Şehri Van’ın yeşillikler içinde uzayıp giden eşsiz manzarası artık karşımızdaydı. Sağ tarafta ise manzaranın Batı yönünde güneşin ışıltılarında aynaya dönüşmüş Van Gölü, onunda sol gerisinde koca bir devenin çöküp oturmuş haline benzeyen Van Kalesi bu görkemli fotoğrafı bütünlerdi.

 

Derler ki Toprakkale Dağının elli iki merdivenli mağarasında bir kapı vardır ki çok daha diplere uzanır ve dehlize dönüşerek upuzun bir yol olup Van Kalesiyle buluşurmuş.

 

Toprakkale’nin Batı uzantısındaki diğer dağın adı Turşik Dağıdır. O dağ Toprakkale’ye göre daha sarptır. Adını da göğsünde kar sularıyla beslenen ekşimtrak tadı olan turşik bitkisinden alır.

 

Van kenti coğrafi anlamda dağların kentidir. Doğusunda yükselen Erek Dağı kentin su kaynağıdır. Zernabat adı verilen şifalı suları bu dağın yamaçlarından akıp gelen ve yeraltı sularıyla birleşen muazzam bir değerdir. Dağın eteklerindeki köylerde kerhiz kanallarıyla ta kentin en içlerine doğru akar. Vanlının çayının lezzetinin sihri de bu sudan gelir. Geçmişte şehir merkezindeki kahvehanelere kerhiz suları taşınarak çay pişirilirdi. Kerhize yakın noktalardaki mahallelerin halkı da bu suyu kullanırdı.

 

Öte yanda Şamran ırmağının boz bulanıp aktığı tepelerin en yüksek noktasında Artos  Dağı yer alır.

 

Kuzeyde ise bir başka büyük dağ vardır o da Suphan Dağıdır. Başından bulutları eksilmeyen Suphan, Van Gölünü güney sırtını oluşturur. Van kenti bütün bu dağların eşsiz kentidir.

Yayın Tarihi
10.06.2016
Bu makale 289 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!