Dağlarına barış gelsin memleketimizin

Bizim sokağın köşesindeki küçük boylu erik ağacı tomurcuklarını patlatmış, gelin kızın duvağı gibi beyaza kesmiş.

Baharın ilk günleri olsa da sürprizlerle dolu günlerle de yüzleşecek erik ağacı. Kim bilir birden soğuyacak hava, yağmur doluya dönüşecek ya da sessizce kol kaldıran rüzgâr fırtına olup darmadağın edecek çiçeklerini.

Barış çiçeklerine benzer güneşin cilvelerine aldanan yeni yetme ağaçlar. Su yürüyünce dallarında hızla büyür tomurcuklar ve bir sabah açılıverir şaşkınlıkla. İşin içine yürek konulmamışsa barış çığlıkları da düğümlenip kalır özleyenlerin hançeresinde.

Barışı en güzel anlatan şairlerdendir Ahmet Arif.

“Haberin var mı taş duvar/ Demir kapı, kör pencere/Yastığım, ranzam, zincirim/Zulamdaki mahzun resim/ Haberin var mı/ Görüşmecim yeşil soğan getirmiş/ Karanfil kokuyor cigaram/ Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.” Dizelerinde özgürlükle birlikte barışın da umudunu şiirler.

Barışı iyi insanlar güzel günler için ister. Barışa karşı olanlar kavgadan, çatışmadan, kan ve gözyaşından medet umanlardır.

Boşuna söylememişler en kötü barış bile savaştan çok iyidir diye.

Dağlar, baharla gelen günlerin ılımanlığıyla beyaz yüklerinden kurtulmaya, gümüşten derelere dönüştürdükleri serin sularını denizlerle, göllerle buluşturmaya başladı. Keklikler ise uzak diyarlardan gelen göçmen kuşlara çoktan merhaba dedi.

Yeşilin tüm tonlarının sere serpe yayılıp gittiği ovaların, yaylaların, vadilerin envai tür çiçeklerinin kokuları barut kokusuna inat efil efil esen rüzgârlarla kentlere doğru yayıldı.

Yükseklerde yuva tutan kuşların gagalarında, ağızları hiç kapanmayan yavrularına sunulmak üzere yem var.

Hayat bu kadar devingenken ve güzelken yaşamak, silahlara veda etmenin de vakti çoktan gelip geçmedi mi?

Tek yol savaşsız bir yurt ve dünya mücadelesi değil midir?

Yoksa nasıl çöker dağlara baharın rengârenkliği?

Nasıl alır ağıtların yerini barış türküleri?

Dağlarına barış gelsin memleketimizin derken titremez mi yüreklerimizin teli?

O halde barışa şans vermek için ne duruyoruz?

Yayın Tarihi
06.03.2015
Bu makale 262 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!