Dağlıca kaplıca değildir!

            Bu kanlı acı hikâye haziran seçimlerinde ortaya çıkan sonuçlardan sonra başladı ne hikmetse! Gizli bir el düğmeye bastı, fitil ateşlendi.

            AKP 400 milletvekili elde edemedi, akabinde belirlenen yasal süreç içinde türlü bahanelerle koalisyon kurulamadı ve temmuzun ikinci yarısında adeta hortlayan PKK saldırıları vatanımızı savaş alanına çevirdi. Terör örgütü PKK çözüm sürecini, deyim yerindeyse savsakladığını varsayarak hükümete gözdağı vermek için tezden kolları sıvadı. Türkiye'nin on yıllardır süren "terörle mücadele" politikasının iflasının son kanıtıdır bu. Sorumlular başarısızlıklarını kabul ederek tezden istifa etmelidirler. Hakkâri Yüksekova,  Şemdinli,  Dağlıca, teröristlerin yurdumuza en kolay sızdıkları bölgelerdir.  Bir görüş de; silahlı terör örgütünün dağdan inmediklerini, içimizde şehirde yaşadıklarını iddia ediyorlar. Bakıldığında ateşkes süresince bile Dağlıca’yı taciz etti terör örgütü. Hal böyleyken, en doğrusu perşembenin geleceği çarşambadan belliyken bu aymazlık nedendir? PKK boş durmamış, çözüm sürecinde açıkça adamlar silah stoklamış. İstihbaratımız, önlemimiz hiç mi haberimiz olmadı yani! Rahmetli annemin gelinlik kızı olan tembel anne için dile getirdiği bir atasözü geliverdi aklıma: “Anası uyumuş, kızı büyümüş”

            Çözüm süreci boyunca hükümet; teröristlere, jandarmanın, polis ve askerin müdahalesini sorun çıkmasın diye engelledi. Askerin, polisin, jandarmanın operasyon yapmasını vali iznine bağladı. Bu inisiyatif valinin onayına verilince askerin, polisin, jandarmanın eli kolu bağlandı doğal olarak. Onun üzerine terör örgütü meydanı boş bulup askerin geri çekildiği kırsal kesime yerleşti, arkasından köylerde, ilçelerde, mezralarda şehir merkezlerinde timler oluşturdu, patlayıcı stokladı. Velhasıl kendi mahkemelerini kurdular, kendi güvenlik güçlerini oluşturdular,  lojistik stoklarını yaptılar, o bölgeyi yönetmeye başladılar. 

            20 Temmuz’dan itibaren de düğmeye bastılar.

            Yolları kestiler, patlayıcı döşediler, araçları yaktılar, karakolları bastılar, polisi-askeri şehit ettiler. Gümrükçüleri-askerleri, sivil vatandaşları kaçırdılar ve hala haber yok onlardan.         

            Dağlıca kaplıca değildir!

            Belleğimizin karanlığında dolaştığımızda belirli aralıklarla Dağlıca’da 8 yılda 26 şehit verdik. Şimdiyse 16 şehidimiz var, 6 askerimiz de yaralı. Zırhlı araç geçerken 400 kg bombayı patlatıp uzun namlularla ateş açtı hainler! Bu yüzden Dağlıca, askeri strateji açısından çok risklidir. Devletin asli görevi Mehmetçikleri Dağlıca’ya gönderirken askerlerin güvenliğini sağlamak durumundadır, çünkü Dağlıca kaplıca değildir!

            Ayrıca resmi rakamların tam açıklanmadığı söyleniyor, şu anki durumda dahi savaşta bile bu denli zayiat verilmez.

            Aslında tek başlarına iki koyun güdemez bunlar, işin perde arkası karanlık maalesef!

Yayın Tarihi
08.09.2015
Bu makale 1875 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!