Deniz Feneri rantı hortladı

Antalya’nın en güzel yerinde, kentin gerdanlığı olarak tanımlanan falezlerin ucunda Bababurun Deniz Feneri.

Bundan tam 6 yıl önce Antalya’nın ve benim gündemime gelmişti 1. Derecede Doğal SİT Alanı ve Resmi Kurum Alanı Bababurun Deniz Feneri ve arazisi

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, gözden ırak Ankara’da 13145 ada 3 parseldeki yaklaşık bin 248 metrekare alandaki Bababurun Deniz Feneri’ni açık arttırma usulü ile 15 Mayıs 2009 tarihinde kiraya vermişti. İhaleye iki kişi katılmış ve Zeynep Yıldız isimli bir vatandaş almıştı Antalya’nın en güzel yerini. İhaleyi alan hanımefendinin eşi de o tarihlerde İstanbul’da bir ilçe belediyesinde CHP meclis üyesiydi.

Hem 1. Derecede Doğal SİT Alanı hem de resmi kurum alanı olan Bababurun Deniz Feneri müştemilatına “Cafe-Restoran olarak kullanılabilir” ibaresinin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan notlarına işlenmesi talep edilmişti.

Dönemin Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, böyle bir talebi kabul edemeyeceğini açıklayınca, Ankara’dan bazı milletvekilleri Antalya’ya gelerek Bababurun Deniz Feneri’nde ranta dönük ticaret yapılması için baskı uygulamaya başlamıştı.

Evcilmen çareyi Hentbol takımı ile yurtdışına gitmekte bulmuştu.

Bu işi Antalya’da organize eden şahsiyetin kim olduğunu yazmıyor. Bu yazıyı okuyunca kendini görür zaten.

O tarihlerde bende bu konuyu sürekli yazdığım için meclis üyesi şahsiyet durmadan çalıştığım gazeteyi arar ya benimle görüşür ya da gazetenin sahibi ile görüşürdü.

Aramalar o kadar sıklaşmıştı ki, meclis üyesi şahsiyet bizi ikna edemedikçe arıyordu.

Muratpaşa Belediye Meclisi 2 Ekim 2009 tarihinde oybirliği ile talebi reddetti. Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi de 14 Aralık 2009 tarihinde Muratpaşa Belediyesi’nin kararını oybirliği ile onadı.

Bu kararlar ile Antalya’nın en güzel yerinde, kentin gerdanlığı olarak tanımlanan falezlerin ucunda Bababurun Deniz Feneri ranta gitmekten kurtulmuştu.

O dönem CHP Antalya Milletvekili Tayfur Süner’de dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yanıtlaması için TBMM’ye de soru önergesi vermişti.

Dün, bu konu yine gündeme geldi.

Bugün gerçekleştirilecek olan Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 52. toplantısının 13. Gündem maddesinde, Bababurun Deniz Feneri’nin cafe-restoran ve gölgelikler içeren mimari projenin onayı yer alıyordu.

Bababurun Deniz Feneri 6 yıl aradan sonra tekrar gündeme gelmesiyle birlikte ilk etapta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden sorumlu Vali Yardımcısı Sayın Mestan Yayman’ı aradım. Ardından da Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Sayın Bedrettin Taşkesen’i aradım ve mimari projenin ne olduğunu öğrendim.

Öğrendiğim bir başka şey ise Bababurun Deniz Feneri’nin 19 Eylül 2013 tarihinde Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan değişikliği ile resen resmi kurum alanından günübirlik tesis alanına dönüştürülmüş.

Gizli kapaklı yapılan bu resen planlamayı duyunca çok şaşırdım.

Çünkü 1. Derece Doğal SİT Alanı’nda bir tek çivi bile çakılamazken, içinde yapılaşma hakkı bulunan günübirlik alanına dönüştürülmüştü? Aynı eş ve emsalde yeni bir resmi kurum alanı yaratılmadan nasıl günübirlik alana dönüştürüldü?

Bu sorularının yanıtını komisyon başkan ve üyelerinin vermesi gerekiyor.

Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu üyeleri bugün Bababurun Deniz Feneri’nin bulunduğu bölgeye giderek yerinde inceleme yapacak.

Önümüzdeki ay yapılacak olan 53. toplantıda da Bababurun Deniz Feneri’nin ranta yönelik ticaret yapılmasına imkan verecek kararını verecek.

Her zaman söylerim, ‘rantın partisi olmaz’

CHP’li bir meclis üyesi, AKP yönetimdeki bir kuruma istediğini yaptırmış.

Vatana, Antalya’ya ve millete hayırlı olsun. Bir rantımız daha oldu.