Dünya Şehircilik Günü

8 Kasım 2015 Pazar (yarın) günü Dünya Şehircilik Günü.

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Genel Merkezi, 39 yıldır farklı kentlerde bulunan Üniversitelerle işbirliği yaparak ‘Kolokyum’ (bilimsel toplantı) gerçekleştirir. ŞPO, 39’ncu Kolokyumunu yarın Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) gerçekleştirecek.

Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenen 34’ncü Kolokyum ile 9 Eylül Üniversitesi’nde düzenlenen 37’nci Kolokyumda ‘Kent Planlama Basın Ödülleri’ tarafıma verilmişti.

ŞPO Genel Merkezi, Dünya Şehircilik Günü dolayısı ile uzun bir bildiri yayımladı.

Bu bildiride Liberal Politikaların yarattığı sorunlara vurgu yapıldı.

Bildirinin bir bölümü şu şekilde:

Dünyanın hemen her coğrafyasında benzer şekilde izlenen yeni liberal politikalarla, neredeyse tüm ülke ve kentlerinde ekonomik kriz yaşanmaktadır. Bu krizin aşılması için ekonomi, arazi rantı ve inşaat sektörü üzerinden temellendirilmiş, sermaye emrindeki yerel ve genel idareler, halkların kamusallıklarına doğrudan el atmıştır. Krizlerin gerçek ezileni olan yoksul halklar, giderek artan kişisel, toplumsal hak ve özgürlüklerdeki kayıp ve eşitsizliklere karşı, kentsel kamusal mekanı ve doğal alanları, bir mücadele ve toplumsal muhalefet pratiğine dönüştürmektedir. İzlenen bu yeni liberal politikaların yansıması olarak, kentleri ve onları içerisine alan doğayı, tüm yer altı ve yerüstü varlıkları ile birlikte piyasa malına çeviren sistemin yasal ve kurumsal altyapısı da son dönemde tamamlanmıştır. Bu yüzden de çevre adına hiçbir politika ve uygulama olumlu yönde değişmemekte, aksine derinleşmektedir. Bu mücadele, giderek her gün bir önceki günden daha da vazgeçilmez bir "Yaşam Hakkı" mücadelesine dönüşmektedir.  Bu süreçte planlama meslek alanı da, merkezi idarenin yaptığı yasal ve yönetsel düzenlemelerle, bütüncül ve toplumsal bakıştan yoksun, sermaye taleplerini yerine getiren, piyasacı yaklaşımın temel aracı olarak biçimlendirilmiş; etik ve bilimsel temellerini yitirmiştir.”

Gerçekten de bakıldığı zaman tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da gelişmesini; daha yaşanabilir, sağlıklı ve güvenli bir kent oluşması için gerekli olan bütüncül bir planlama yerine parçacık planlamalarla sürdürdü ve sürdürüyor. Bunu yaparken de bir taraftan çarpık yapılaşma, diğer taraftan doğal varlıkları, ekosistemleri de tahrip ediyoruz.

Taş ve Mermer Ocakları ile ormanlarımız, dağlarımız yok edilirken, Hidroelektrik Santraller içinde akarsularımız, derelerimizle birlikte canlıları da yok ediyoruz.

Tüm bunlar, ŞPO’nun bildirisinde de ifade edildiği gibi Liberal Politikalar ve merkezi idarenin çıkarttığı yanlış mevzuatlardan kaynaklanıyor ve kentlerimizi ve doğal varlıklarımı yok ederken de insanların yaşam hakkı da elinden alınmış oluyor.

Antalya, bu kadar olumsuzlukları (trafik, çarpık yapılaşma, yetersiz sosyal donatı alanları gibi) olmasına rağmen hala güzel bir kent ve ‘hatanın neresinden dönülse kardır’ denilmiyor ve siyasi kararlarla noktasal imar plan değişiklikleri yapılarak kenti beton yığınına çevirmeye devam ediyoruz. Bakalım şu anki güzellikler bile ne zaman yok olacak?

ŞPO’nun 39 yıldır gerçekleştirdiği Kolokyum yani bilimsel toplantılar işte bu yüzden önemli.

Kentleri yönetmeye talip olan ister belediye başkanı olsun, ister meclis üyesi olsun, isterse yerel yönetimlerde planlama çalışması yapan bürokratlar olsun bu tür Kolokyumlara katılmalıdır.

 

Yayın Tarihi
06.11.2015
Bu makale 307 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!