Efrenk Halkı'nın Demokrasi Direnişi

   Efrenk, Aslanköy'ün eski adıdır.

   Adı daha Efrenk iken, 1947  yılında, muhtarlık seçimi yapılacaktır..

             Zamanın seçim yöntemi 'açık oy, gizli sayım'dır. Mersin il yönetimi, eski muhtar Tahir Şahin'in kazanmasını istemektedir. Ama halkın tercihi farklıdır. Halk, Harun Yedigöz'ü muhtar seçme niyetindedir. Seçim Halkçılarla Demokratlar arasında bir çekişme konusu olacaktır. O yıllarda halkın deyimi ile seçim  “eskiciler” ile “ yeniciler “ arasındadır.

             Seçimin 21 Şubat 1947 de yapılması gerekirdi. Ayak oyunları erken başlayınca

seçim ertelenmiştir. Köy İhtiyar Heyeti ve eski muhtar, seçimi Köy Odası'nda yapmak iste-

miş, sonra niyet değiştirip Halkevi'nde yapmaya karar vermiştir. Demokratların adayı Ha-run  Yedigöz ve arkadaşları, sandık başında müşahit olmak istemişler. Muhtar kabul etme-

miştir. Muhtar ve İhtiyar Heyeti huzurunda seçim başlamıştır. İlk oy kullanan üç, dört seç-

men seçim sandığının arkasında bir delik olduğunu ihbar edince, tartışma çıkmıştır.

            Bucak Müdürü'nün gelişine kadar seçim ertelenmiştir.

            Bucak Müdürü 23 Şubat 1947 günü gelmiştir.

            Seçim başlatılmış, sabah 08.30 da oy verme başlamış ve akşam 20.00 de bitmiş-

tir. Bucak müdürü, hastalandığını söyleyerek sayım-döküm işleminin ertesi günü yapılaca-

ğını bildirmiştir. Seçim sandığı Köy Odası'na kilitlenmiş ve başına iki jandarma eri nöbete

konulmuştur. Köy halkından kadınlı, erkekli yüz kişi kadarı da Köy Odası'nın etrafını çevir-

miş ve oy sandığına sahip çıkmıştır. Efrenk halkı karın üstüne ateş yakarak sabaha kadar sandığın güvenliğini korumuştur. Bu sırada Jandarma karakolu sandığın Karakolda muha-fazasını istemiş ise de halk seçim sandığını vermemiştir. .

           24.02.1947 günü Bucak müdürü ve Köy İhtiyar heyeti  huzurunda sayım-döküm yapılmış; eski muhtara 54 oy, yeni muhtar adayı Harun Yedigöz'e 566 oy çıktığı saptanmış-tır. Seçim mazbatası  ve sonuç belgesi Nahiye Müdürü tarafından tanzim edilmiş ve yeni Muhtar Harun Yedigöz'e, vilayete teslim edilmek üzere verilmiştir. Seçim sonuçlarını Valili-ğe teslim etmek üzere, birkaç aza ile Mersin'e doğru yola çıkmışlar..

             Köylünün ısrarı üzerine, seçim sandığı ve sayımı- dökümü yapılan oylar mühürlü sandıkla birlikte öğretmen Mustafa Kubilay'a, evinde saklanmak üzere  teslim edilmiştir...

             Bunlar olup biterken, eski muhtar, sonucu beklemeden, seçimi kaybettiğini anla-yınca, birkaç azayı yanına alarak Mersin'in yolunu tutmuştur. Zamanın valisi  T.Sırrı Gür'e seçimi  kaybettiğini haber vermiş ve tedbir istemiştir. Vali seçim sonuçları gelmeden, seçi-mi iptal ettiğini söyleyerek J. Yzb. Dağgeçen ile Özel İdare müdürünü, yeniden seçim yap-mak üzere Efrenk'e yollamıştır. Yanlarına yeteri kadar Jandarma katmıştır. Eski muhtar Tahir Şahin de onlarla birlikte, kamyonla yola çıkmıştır..

            Kamyonları, yolda kara saplanınca, çevreden temin etttikleri atlarla yollarına devam  etmişler. Yolda yeni seçilen muhtar  Harun Yedigöz ve arkadaşlarına rastlamışlar. Onları da yanlarına katarak Efrenk'e götürmüşler.. Yeni Muhtar Harun Yedigöz, elindeki seçim sonuç-larını, azalardan birine vererek Valiliğe iletilmesi için yollmıştır.

           Valinin görevlendirdiği heyet, Efrenk'e varınca, ilk iş olarak öğretmen Mustafa Kubi-lay' a teslim edilen seçim sandığını ve sayımı-dökümü yapılmış oyları istemiştir. Öğretmen

Mustafa Kubilay, bu sandığın halk tarafından kendisine tutanakla teslim edildiğini beyan ile

teslime yanaşmamıştır. Ancak Savcıya teslim edebileceğini bildirmiştir.

           Olaylar sandığın ve sayılmış oyların teslim edilmemesi üzerine başlamıştır. Jandar-

ma Yüzbaşı'sının  sandığı zorla almak üzere Jandarmayı görevlendirmesi, halkın sandığı

ve oylarımızı vermeyiz, “ Oylarımız namusumuzdur! Teslim etmeyiz!” biçiminde öğretme-

nin evi çevresinde toplanmaları ile başlamıştır.

           Akşam  eski muhtar T. Şahin'in evinde  birlikte içen J.Yzb., Tahir Şahin'i muhtar seç-

tirmekte kararlıdır. Jandarmaya süngü takmasını, karşı koyanlara ateş etmesini, kapıyı kı-

rarak sandığı almasını emretmiştir. Yaşlı genç, kadın erkek, kucağı bebeli kadınların evin

etrafını çevirip direnmesi üzerine; Yzb da tabancasını çekip bir, iki  şarjörü havaya ve insan

boyu seviyesine doğrultup boşaltmıştır. Öğretmenin evinin kapısı çevresinde insan boyu

hizasından aşağılarda çok sayıda kurşun izi bulunmuştur. Jandarma zor kullanınca halk da

bedenlerini duvar yapıp direnmiştir. Bu arada taşla ya da sopa ile yaralananlar olmuştur.  Hamile kadınlar ve nineler de bu saldırıdan nasiplerini almışlardır. Akşamın mahmurluğun-

dan sıyrılamamış Yzb., dengesini yitirip düşerek yaralanmıştır. Savunmasında taş ile sal-

dırıya uğradığını savunmuştur.

          Vilayetin desteklediği eski Muhtar Tahir Şahin'in yeniden muhtar seçilmesi için böyle bir çatışma yaşanmıştır. Yaşlı, genç, kucağı bebeli, yüklü kadınlar; erkeklerin yanında ve en önde oylarını savunmuşlar. Olaylar çığrından çıkınca, düzeni koruyacak kamu görevli-leri de  taraf haline gelince; Vilayet Silifke Jandarma Okulu'ndan Yedeksubay Mehmet Çağlar komutasında 145 er ve 4 subayı Efrenk'de düzeni sağlamak için yollamıştır.

           Bunlar Efrank'e geldiklerinde huzurun yerli yerinde olduğunu görmüşler.

           Ortaya yeniden sandık konulmuş ve yeniden seçim yapılmıştır. Demokrat Partililer,

sandığa küsmüşler ve oy vermeye katılmamışlar.

           Görevliler şehre dönünce Efrenk halkının direnişini 'devlete karşı isyan olarark' ih-bar etmişler. Haklarında kovuşturma başlatılmış. Köyden kadın, erkek 92 kişi gözaltına alınmış. Mersin Sorgu Hakimliği  47 kişiyi tutuklamış. Tutuklular bir süre Mersin Cezaevin'

de tutulmuşlar. Mersin Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmaları başlamış. Sonra Adalet Ba-kanlığı, güvenlik gerekçesiyle, dosyayı  Konya Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakletmiştir. Tu- tuklular Konya Cezaevi'ne nakledilmiş ve tahliyelerine kadar orada kalmışlar.

           Olay Türkiye bazında çok gürültü koparmıştır. Adana, Mersin, Konya, Isparta, Anka-ra, İstanbul, Antakya, Afyon, Kayseri , Muğla vb illerin avukatlarından  çok sayıda kişi Ef-

renk sanıklarını gönüllü savunmayı üstlenmişlerdir. Savunmayı üstlenen gönüllü avukatla-

rın çoğu Demokrat Partili, bir kısmı da CHP'li imiş. Bu avukatların bazılarının ileriki yıllarda

milletvekili ve bakan olarak adları geçecektir.

            Aralarında çok sayıda çocuklu kadınların, yaşlı kadınların da bulunduğu Efrenk'li

sanıkların yargılaması 1947 yılında başlamış, 11 duruşmadan sonra 23.06.1948 tarihinde karara bağlanmıştır. Karardan önce Konya Ağır Ceza mahkemesi sanıkları tahliye etmiştir.

           Duruşmalar sırasında kimsede silah, patlayıcı madde vs. olmadığı anlaşılmakla;

suçun vasfı değişmiştir. 'Devlete karşı isyan yerine, ' kamu görevlisine mukavemet ve yaralama' suçları sabit görülmüştür. Duruşma sonucunda sanıkların 19 'una 6'şar ay 11'er gün; 11'ine de 6' şar ay hapis cezası verilmiştir. Geri kalanlar da beraat etmişlerdir. Karar duruşmasına sanıklar gelmemiş ve avukatların yüzüne karar okunmuştur..

          Sanıklardan Hasan Koç, Osman Yavuz, Yahya Özgür, Tahir Bozkurt, Muhittin Yıldı-rım, Cemal Kurt, Osman Gürbüz, Selim Gündüz, Hamza Özgür, Harun Yedigöz, Ömer  Gürbüz, Hacı Ali Yıldız, Abdulkadir Yavuz, Elife Dağdur, Elife Bozdoğan, Nedime Yıldız,

Mehmet Uçar, Zeynep Türkmen, Ayşe Çelik altışar ay 11'er gün ; Bilal Gün, Ahmet Kurt, Mehmet Gürbüz, Osman Öztürk, Ümmü Kurt, Mumine Koçak, Müslime Yazmış, Hasan Yavuz, Durmuş Yıldız, Emin Dindar ve Osman Keçeli'nin altışar ay hapislerine karar veril-

miştir. Ceza almadığı anlaşılan öğretmen Muistafa Kubilay  ve Efrenkliler  sekiz ay kadar tutuklu kalmışlardır..

           '1947 yılında yapılan muhtarlık seçimlerinin köy muhtarlıklarının  % 91’ni CHP, % 4’nü DP ve % 5’ini bağımsızlar kazanmıştır.  Halkın %95'inin Demokrat Partili oldu-ğu bilinen köylerde bile sonuç değişmemiştir. Demokrat Partili olup da muhtar seçi-

lenlerin mazbataları iptal edilmiştir. Dönemin Başbakanı Recep Peker’in “Seçimlerde zor kullanma olmamıştır” demesini'  yaşanan olaylar yalanlamıştır..

           Efrenk -Aslanköy halkı oylarına sahip çıkmış, kamu görevlilerinin yasadışı gi-

rişimlerine karşı direnmişler;  oy sandığını ve oylarını kaptırmamışlar. Demokrasi uğ-runa  kadınlar  emzikli bebeleriyle aylarca hapislerde yatmışlar. Konya gibi aykırı bir yerdeki mahkemeye gidip gelmek zorunda bırakılmışlar. Halk onlara sahip çıkmış, araç tahsis etmiş; Konya'da yemek ve yatacak yer göstermişlerdir....

           Efrenk- Aslanköy, Torosların 1400 m. rakımında; Bulgar Dağları eteğinde bir

vadi içinde kurulmuş bir Yörük-Türkmen köyüdür. Şimdi yeni açılan yoldan Mersin'e uzaklığı 60 km dir.  O yıllarda Mersin'e inmek için önce Fındıkpınar'a inmeleri gere-kirdi. Fındıkpınar'dan sonra daha 40 km yolları vardı. Düzenli yol yoktu. Düzenli araç yoktu. Aşırı kar yağardı. İlk karla birlikte Durnaz Boğazı kapanırdı. Boğaz 1500 m rakımlıydı.

          Bütün bu yokluklara karşın halkı okumaya, yazmaya meraklıydı. Bugün halkın okuma-yazma oranı %100 dür. Gençlerinin yarıdan çoğu lise  ve hatta  üniversite mezunudur. Türkiye'nin hemen her yerinde, her kurumunda görev yapan bir Efrenk-li - Aslanköylü vardır.

          Osman Şahin bu köyden yetişmiş bir yazardır. Çok sayıda dizinin senaryosunu yaz-

mıştır. Çok sayıda eseri filme çekilmiştir. Onlarca dile çevrilmiştir. Behzat Ay bu köyden yetişmiş bir yazardır.. Kestel Onbaşı bu köydendir.  Kadınları akşama kadar  tarlada, bah-çede çalışırlar; çalışırken yazdıkları oyunu akşam; çuldan, çaputtan sahnede oynarlardı. Dünyaya namları yayılmıştır. Hemen her kıta'da gösterilerini yapmışlar ve davet olunmuş-lardır. Ümmiye Koçak önde gelen bir örnektir.. 'Ana Ocağı' dizisinin Ümmiye Anası  odur.

          Efrenk adı, MS. 999 yılında, I.Harçlı Seferleri sırasında,  Kılıçaslan'ın baskısından yılan Frankların, Dümbelek Boğazı'ndan yöreye inmesiyle alınmıştır. Bu ad 1950 yılına değin köyün adı olarak sürmüştür. Sonra Yörük-Türkmen halk yöreye yerleşmiştir. Kışın çok karın yağdığı bir yer olarak bilinir. Fındıkpınar üstünden Mersin'e erişilirdi. 1500 m rakımlı Durnaz Geçiti'ni aşmak gerekirdi. Sonra Yavca üstünden yeni bir yol açıldı. Yaz- kış

açık olan bu yol ulaşımı rahatlattı.

          Efrenk adı 1950 yılında Aslanköy olarak değiştirildi. Bu değişim Şanlıurfa, Gazian-tep, Karamanmaraş gibi bir değişimdir. Kurtuluş Savaşı sırasında, Kuvayı Milliyenin direniş odaklarının birisiydi. Fransız üniforması ve silahları ile donatılmış Ermeni Lejyonu militan-larına karşı köylerini korumuşlardır. Bu dirinişleri sebebiyle köyün adı Aslanköy olmuştur.       

          Yakın zamana kadar belediyelik bir belde idi.

          Şimdi  lise ve meslek okullarını barındıran bir kasabadır....

          Yetmiş yıl önce, demokrasi kavgası vermiş oylarına sahip çıkmış; bu uğurda yaşlı genç, kadın -erkek demeden bedel ödemişler; aylarca hapishanelerde 'devlete isyan edenler yaftası'yla yatmışlar. Demokrasi savaşçısı bir halkın köyüdür Efrenk!.

          Tek partili demokrasinin sonlarında yaşanan bu olay kamuoyunca az bilinir, ya da  unutulmuştur.  Atatürk'ün de imi ile köye  ' Aslanköy' adı verilmiştir. Bu ancak 1950 yılında yerine getirilmiştir. Dünün Efrenk adı, bugün Aslanköy'dür.

          Sağlıcakla kalın..

Yayın Tarihi
19.05.2016
Bu makale 1283 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!