Eğriye eğri, doğruya doğru

Gazetecilik ya da habercilik ‘şüphe’ üzerine kurulur. Bunun gerekçesi sorgulamak ve araştırmaktır.

Köşe yazarlığı ise genelde eleştiri üzerine kurulur. Bunun gerekçesi ise eksiklikleri ya da yanlışlıkları görüp ilgililerin dikkatini sunmaktır.

Ancak, bazen şüphe ile bakılamayacak kadar somut, eleştirilemeyecek kadar doğrular da haber ya da köşe yazısı ile kamuoyuna aktarılmalıdır. Yani bana göre eğri nasıl eleştiriliyorsa doğruda alkışlanmalıdır.

Antalya’nın çok özel ve bir o kadar da rantı yüksek bir turizm kent olduğunu her zaman vurgulamışımdır.

Böyle bir kente hizmet, turizm kentine yakışır şekilde olması lazım.

Kentin geleceğini ipotek altına alınacak hizmet ve yatırımları hep eleştirmişimdir. Zaman zaman da eleştirmeye devam ediyorum. Ama güzel şeyleri de görmemezlikten gelmemiz mümkün değil.

Kepez Belediyesi’nin AKP yönetimindeki kaptanı Hakan Tütüncü’nün hizmet ve yatırımlarını birçok kez bu köşede değerlendirdim.

Muratpaşa Belediyesi’nin CHP yönetimindeki kaptanı Ümit Uysal’ın da hizmet ve yatırımlarını birçok kez bu köşede değerlendirdim.

Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer 17 ilçe belediyesi de elbette hizmet yapıyor ama “gözden ırak olan gönülden de ırak olur’ misali Kepez ve Muratpaşa Belediyeleri biz habercilerle biraz daha yakın olmasından dolayı bu iki belediyenin takdir edilmesi gereken hizmetlerini yazma ihtiyacı hissettim.

Kaptan Tütüncü’nün hizmetlerini tek tek saymayacağım ama sadece iki hizmeti benim hoşuma gitti. Birincisi, belki yeterli değildir ama temizlik ve güvenlik haricinde taşeronda çalışan 625 işçiyi belediye iştiraki teşekkülü olan Falez A.Ş’nin kadrosuna almış. Bu şekilde bu işçilerimizin hem özlük hakları hem de sosyal hakları bir şekilde güvence altına alınmış oldu.

Evlilik öncesi Talesemi testi yapılması gerekiyor ya, bu konuda da Kaptan Tütüncü bir ilke imza atmış ve belediye bünyesinde Talesemi Laboratuvarı kurmuş. Sosyal belediyecilik ve insan sağlığı açısından bana göre çok önemli bir hizmet.

Kaptan Uysal ise ilk kez farklı bir hizmete soyundu.

Bugüne kadar sürekli toplantılar yapılarak sorunlara çözüm aranan. “Senin yetkin yok, benim yetkim var” denilen Antalya’nın 2 bin yıllık tarihi olan Kaleiçi için Old Town Festivali yapıyor. Zaten, yurtdışı fuarlarında da Kaleiçi’nin tanıtımı konusunda adımlar atmıştı.

Kaptan Uysal, bununla da yetinmiyor ve Kaleiçi için Alan Yönetim Planı hazırlattırıyor.

Bunun anlamı, dünyada çok az kalan Old Town bölgelerden olan Kaleiçi’nin UNESCO aracılığı ile dünya kültür mirası kentleri arasına girmesi sağlanacak.

Dediğim gibi lafa gelindiğinde hem yetki tartışması yaşanır hem de ardı ardına yapılan toplantılarda ‘şunu yapalım, bunu yapalım’ denilir ama hiçbir somut adım atılmaz.

Onun için Kaptan Uysal’ın Kaleiçi Old Town Festivali, Antalya’nın kent merkezi turizmi açısından da çok önemli.

Dolayısı ile dediğim gibi eğriyi eleştiriyorsak doğruyu da alkışlamamız lazım.

İki farklı siyasi partiden olan Kaptan Tütüncü ve Kaptan Uysal’ı tebrik ederim.